Kış aylarında kilo almamak için neler yapmalıyız?

Kış aylarında kilo almamak için neler yapmalıyız?
Kış aylarında kilo almamak için neler yapmalıyız?
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kış aylarında anında hepimizin ortak derdi, kilo almak. Havanın soğumasına paralel olarak öyle fazla alışkanlığımız değişiyor. Yapılan araştırmalar, havalar soğudukça hareket etme seviyemizin düştüğünü, daha yağlı ve karbonhidrat oranı yüksek besinlere yöneldiğimizi gösteriyor. Keza güneş ışınlarına maruz kalma süremiz de kısalıyor. Tüm bunlar da vücudumuzun biyoloji ile ilgili ritmini ve hormonal dengesini etkileyerek bizi kilo almaya daha meyilli bir ışık halkası getiriyor. Gerçekte soğuk kış aylarını kilo almadan geçirmeniz muhtemel. Diğer Taraftan bunun için fazla uğraş sarf etmemiz de gerekmiyor. Peki kilomuzu korumak için neler yapmalı, nelerden kaçınmalıyız? Acıbadem Maslak Hastanesi Gıda ve Diyet Uzmanı Özge Öçal kış aylarında kilo almayı önlemenin yollarını anlattı, önemli uyarılarda bulundu.

KİLO BAŞINA 30 ML SU İÇİN

Havalar soğudukça terleme oranımız azalıyor. Vücuttan kaybettiğimiz su miktarının azalması da susama refleksimizi yavaşlatıyor. Ama hücrelerimizin çalışmaları için tatmin edici düzeyde su alabiliyor olmaları çok kayda değer. Çünkü su keza vücudumuzun çalışması ayrıca de toksik öğelerden arınması için şart. Bu yüzden pratikte aldığınız 1 kkal enerji başına 1 ml su ya da kilogram başına 30 ml su içmeye itina gösterin. Örneğin bu değer 70 kg ağırlığında bir kişi için 70 x 30 = 2100 ml oluyor.

ARA ÖĞÜNLERİ ATLAMAYIN

Hepimiz 3 başlıca ve 3 ara öğün olacak şekilde beslemek zorunda değiliz. Ama özlem durumlarında vücudumuzu dinlememiz çok manâlı. Bilhassa 4 saatten uzun süren açlıklarda, eğer kan şekerimiz düşmüşse, yediğimiz birincil öğünle beraber insülin seviyemiz de çabucak yükselebiliyor. Besin ve Perhiz Uzmanı Özge Öçal çoğalan insülin seviyesinin de bilhassa bel ve karın bölgesi yağlanmasıyla sonuçlandığına göze çarpan ederek, “Bilhassa öğle ve akşam yemekleri aralarında, proteinden zengin (tam buğday ekmeğe beyaz peynirli tost veya meyve ile beraber tüketeceğimiz bir yoğurt) bir ara öğün yerine getirmek ayrıca akşam yemeklerinde artı enerji alımının önüne geçecek keza de metabolizmanızın çalışmasına yardım olacaktır” diyor.

ÖĞLEN PROTEİN, AKŞAM SEBZE TÜKETİN

Unutmayın; basit pişen kolay sindirilir. Bilhassa amacınız kilo vermek ise kırmızı et, tavuk, balık gibi hayvansal protein kaynaklarını öğlen tüketmeye özen gösterin. Çünkü proteinlerin sindirimi karbonhidratlara göre uzun sürüyor. Akşam saatlerinde ise sebze ağırlıklı beslenmeniz sindirim sisteminizi rahatlatacak ve ertesi güne daha dinlenmiş kalkmanızı sağlayacaktır.

GÜNDE 2 FİNCAN YEŞİL DERE

Bilhassa asıl öğünlerden sonradan içilen yeşil akarsu, karbonhidrat emilimini yavaşlatarak kan şekerinizin çabucak yükselmesinin, dolayısıyla insülin seviyenizin de çabucak artmasının önüne geçiyor. Ayrıca içerisindeki antioksidanlar bir uçtan bir uca vücutta oksidatif gerginlik oluşumunu azaltarak kilo kaybına destek oluyor. Eğer tansiyon probleminiz yoksa günde 2 fincan yeşil dere içmeye çaba edin.

PROBİYOTİKLERİ IHMALKÂRLIK ETMEYİN

“Dinç bir bağırsak, dinç bir insan” demektir, bunu unutmayın. Yoğurt ve kefir, içerdikleri yararlı bakteriler baştan sona sindirim sisteminizin daha ahenkli çalışmasına takviye oluyor. Besin ve Perhiz Uzmanı Özge Öçal bilhassa zararlı bakterilerin yardımsever bakterilere göre daha dominant olduğu bağırsak florasında obezite ve tip 2 diyabet riski arttığı uyarısında bulunarak, “Bu yüzden günde 2 su bardağı kadar yoğurt ya da kefir mutlaka tüketmeye çalışın” diyor.

TUZLU YERİNE BAHARAT KULLANIN

Bir Takım besinler içerdikleri moleküller doğruca metabolizmamızın hızlanmasına destek oluyorlar. Özelikle kırmızıbiber içerdiği kapseisin doğru yağ yakımına yardımcı oluyor. Ayrıca taze öğütülmüş karabiberin yağ hücrelerinin büyümesini yavaşlattığına dair yapılan araştırmalar da mevcut. Eğer herhangi bir mide probleminiz yahut, yemeklerinizi tuzlu ile değil, kırmızı biber, karabiber, zencefil ve zerdeçal gibi baharatlarla lezzetlendirebilirsiniz. Bu Vesile Ile sodyum (tuzlu) tüketimini kısarak vücutta ödem riskini azaltırsınız. Hem baharatların antioksidan özelliklerinden yararlanarak yemeklerinizin lezzetine de lezzet katmış olursunuz.

DÜZENLI UYKU DURUM

Vücudun hormonal dengesinin düzenlenmesi ve iştah regülasyonunun sağlanması adına uyku en elzem etkenlerden biri. Özellikle uykuda salgıladığımız leptin hormonu, gün içinde tokluk merkezimizi uyararak gereğinden fazla enerji alımının önüne geçebiliyor. Uyku ihtiyacı yaşa ve kişisel özelliklere tarafından değişse de, günde ortalama 7-8 saat değin uyumaya itina gösterin.

ALIŞTIRMA YAPIN

Vücudu çalıştıran ve metabolizmamızı hızlandıran belli başlı etken, adale oranımızın yüksek olması. Adale; vücudun enerji harcamasını arttırarak kilo alımının önüne geçebiliyor. Eğer hipotiroid gibi hormonal bir hastalığınız yoksa adale oranınızı arttırarak bazal metabolizma hızınızı arttırmaz muhtemel. Bu yüzden kaslarınızı çalıştırmak için mutlaka düzenli olarak aliştirma yapmalısınız.

Özge Öçal