200 Takvim Semaver Sanatı Değil Olmaya Yüz Tuttu! Yetiştirilecek Adam Bulunmuyor

200 Takvim Semaver Sanatı Değil Olmaya Yüz Tuttu! Yetiştirilecek Adam Bulunmuyor
200 Takvim Semaver Sanatı Değil Olmaya Yüz Tuttu! Yetiştirilecek Adam Bulunmuyor
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Amasya’da semaver üretimi, yöreye özgü semaver yapan ustaların azalması nedeni ile kaybolan meslek grubu içerisine girdi. Amasya merkez ve köylerinde yaklaşık 200 yıldır semaver halen kullanılıyor. Öbür boylarda üretimi yapılan ve 27 parçadan oluşan semaverler, 1,5 asırdan bu yana bir el sanatı ve geçim kaynağı olarak biliniyor. El işlemeli semaverler 100 ile 300 lira aralarında değişen fiyatlarla satılıyor.

“YETİŞTİRECEK ÇIRAK BULAMIYORUZ”

Kentte, atölyede düz levhaları çekiçle şekillendirerek 31 yıldır semaver yapan Murat Olgaç (49) yapımına 18 yaşında başladığı semaverleri, kalvenezli saç ve bakır levhalara şekil vererek el işçiliği ile yaptığını söyledi. Fabrikasyon ürünlerin her sektörü olduğu gibi semaver sektörünü de negatif etkilediğini bildiren Olgaç, “Fabrikasyon ürünler fiyat olarak hesaplıya mal olduğu için el işi semaverlerden daha fazla seçim ediliyor. Zaten çok pozitif semaver ustamız da kalmadı. Amasya’da benden başka ciddi anlamda bu işi yapan semaver ustamız değil. Bu geleneği gelecek nesillere aktarabilmek için yetiştirebileceğimiz çırak da bulamıyoruz. Maalesef bizimle birlikte el yapımı semaver imalatı da bitecek” dedi.

“MEVCUT USTALARA SAHİP ÇIKILMALI”

Semaver yapımının 200 yıllık geçmişi olduğunu anlatan Olgaç, “Amasya’da birincil ilk olarak teneke semaver üretilmiş, sonradan kalvenizli saç, pirinç ve bakır olarak biraz daha geliştirilmiş. Hangi sanat olursa olsun, sadece semaver yok sizin yerinize birilerinin yetişmesi lüzumlu. Hemen çırak yetişmediği için çok artı yapılabilecek bir şey yok. Fakat mevcut ustalara sahip çıkılabilir. İşlerini genişletebilmeleri için daha hoş yerler gösterilerek bu sanatın bir süre daha devam etmesi sağlanabilir” diye konuştu.

SEMAVERİN TARİHÇESİ

Semaver ilk olarak Rusya’da yapıldı. İcatı 18. yüzyılın başlarına denk gelmektedir. Rusça: ‘sama’ ve ‘varit’ kelimelerinin birleşmesinden oluşmaktadır. Yani ‘yalnızca kaynamak’ anlamına gelir, bir takım kaynaklarda ‘kendi kendini pişiren’ olarak da çevrildiğine rastlanmaktadır. Türkler Anadolu’ya gelmeden önce çayı bilmelerine rağmen; çayın Türkiye’ye gelmesi oysa birkaç yüzyıl önceye dayanmaktadır. Çay içiminin Anadolu’da yaygınlaşması 19.yüzyıldan itibaren olmuştur. Atalarımızın yurtlarından ayrılırken yanlarına aldıkları eşyalar arasında semaverin de olduğu kayıtlara geçmiştir. Bakır, pirinç ve saçtan yapılan semaverlere günümüzde rastlanmaktadır. Semaver için en iyi malzemenin pirinç olduğu söylenmektedir. Fakat maliyeti gereği pirinç semaverler bundan böyle üretilmemektedir.