Yürek yetmezliği birçok kanser türünden daha ölümcül!

Yürek yetmezliği birçok kanser türünden daha ölümcül!
Yürek yetmezliği birçok kanser türünden daha ölümcül!
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesinde oluşturulan İleri Kalp Yetmezliği Merkezinin peşinde hayata geçirilen Yürek Nakil Merkezinde ileri yürek yetmezliği hastalarının, yerinde donör bulunması halinde kalp nakilleri gerçekleştirilebilecek. Merkezin nakillerle ilgili uzmanlığının Türkiye Yürek ve Akciğer Nakli Bilim Kurulu göre da tasdikli olduğunu belirten Başhekim Uzm. Dr. Sevim Erkmen ’in başlangıç konuşması ile başlayan toplantıda sırasıyla, Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hamza Duygu, Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Uzmanı Prof. Dr. İlhan Sanisoğlu, Kardiyoloji Anabilim Dalı Uzmanı ve İleri Kalp Yetmezliği Sorumluluk Sahibi Hekimi Yrd. Doç. Dr. Hatice Kemal Günsel, Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı ve Yürek Nakli Merkezi Sorumlu Hekimi Yrd. Doç. Dr. Istek Balcıoğlu, Yürek Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Uzmanları Doç. Dr. Barçın Özcem ve Uzm. Dr. Ali Önder Kılıç, yürek yetmezliği, yürek nakli ile ilgili süreçleri ve nakil için zorunlu olan organ bağışı konusunda hitabe yaptı.

Basın toplantısının açılış konuşmasını gerçekleştiren Başhekim Uzm. Dr. Sevim Erkmen, hiçbir ülkede kalp nakli olma şansı bulunmayan KKTC vatandaşlarının Kalp Nakil Merkezinde bu olanağa sahip olduklarını söyledi.

AW559024_01

“ILAÇ TEDAVİSİYLE HASTALIĞIN İLERLEYİŞİ DURDURULABİLİR”

Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hamza Duygu, kalple ilgili çoğu hastalığın müşterek son noktası ve çok büyük öneme sahip klinik bir sendrom olarak tanımlanabilen kalp yetersizliğinin, birçok kanser tarzında daha ölümcül bir rahatsızlık olduğunu söyledi. Tanı konduktan sonra 5 yıl içerisinde hastaların yarısının, son aşamadaki hastalarda ise 1 sene içerisinde 4 ’te 3 ’ünün kaybedildiği kaydeden Prof. Dr. Hamza Duygu, hastalara bu aşamaya gelmeden önce müdahale edilmesi gerektiğini ifade etti. Tanının arkasında uygulanan yaşam tarzı değişikliği ve ilaç tedavisi gibi yöntemlerle hastalığın ilerleyişinin durdurulabildiğini gösteren Duygu, dirençli kalp yetersizliği bulunan hastaların hastane ortamında yaşamaya gerekli kaldığı, bu noktada ise sığınılabilecek son limanın kalp nakli olduğunu söyledi.

Nakil işleminden daha sonra organın vücudu reddetmemesi için birtakım enerjik hap tedavilerine başlanması ve hastanın enfeksiyondan korunması gerektiğini açıklayan Duygu, bunun için nakil işlemlerinin doktor deneyimi ve teknik alt yapısı güçlü merkezlerde gerçekleşmesinin siklet taşıdığını belirtti.

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesinde açık kalp ameliyatının başarıyla gerçekleştirildiğini ve tıbbi gerekçelerle yurt dışına hasta sevk edilmediğini açıklayan Prof. Dr. İlhan Sanisoğlu ise, bugüne değin yasal alt yapısının hazır olmaması nedeniyle dokunulamayan grup olan nakil hastalarına da bundan böyle bu hizmeti vermeye hazır olduklarını kaydetti.

“HASTALARIN TÜM TETKİKLERİ FON İLE KARŞILANIYOR”

İleri Kalp Yetersizliği Merkezinin bundan takriben 1 yıl önce, yürek yetmezliği hastalarına ahenkli peşine düşüp takip edilebilecekleri ve ileri tedavi seçenekleri alabilecekleri bir merkez arzetmek amacıyla kurulduğunu ifade eden İleri Kalp Yetmezliği Sorumluluk Sahibi Hekimi Yrd. Doç. Dr. Hatice Kemal Günsel, başlıca hedeflerinin, bu hizmetleri tüm dünyada olduğu gibi özelleşmiş kardiyologlar ve kalp damar cerrahi ekipleri göre hastalara arzetmek olduğunu açıklama etti.

Bugün İleri Kalp Yetmezliği Merkezinde 100 ’ün üstünde hastanın ahenkli olarak peşine düşüp takip edildiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Günsel, bu hastaların ekokardiyografi, kalp pili kontrolleri ve laboratuvar tetkiklerinin tamamının Dr. Suat Günsel Fonu tarafından karşılandığını belirtti.

“İleri yürek yetersizliğinde bazen hap tedavisine rağmen rahatsızlık ilerlemekte ve ölümle sonuçlanabilmektedir” diyen Günsel, ileri yürek hastalarının ilaç tedavisine rağmen hastaneye yatışlarının artması ve hastalığın seyrinin kötüleşmesi noktasında devreye son tedavi seçeneği olan yürek naklinin girdiğini kaydetti.

AW559024_02

“BÜTÜN ÖLÜMLERİN BÜYÜK BİR ÇOĞUNLUĞUNU YÜREK HASTALIKLARI OLUŞTURUYOR”

“Bundan Böyle biliyoruz ama, dünyadaki tüm ölümlerin büyük bir çoğunluğunu kalp hastalıkları oluşturmaktadır. Bu kalp hastalıklarının içerisinde de yürek yetmezliği büyük paya sahiptir” diyen Yürek Nakil Merkezi Sorumluluk Sahibi Hekimi Yrd. Doç. Dr. Istek Balcıoğlu, kalp nakillerinin, İleri Yürek Yetmezliği Merkezi ’nde peşine düşüp takip edilerek, dünya standartlarına uygun bir şekilde hazırlık aşamasından geçen hastalardan oluşan listeye tabi kalınarak yapılabildiğini ve oluşturulan iki taraflı konseyde yürek yetmezliği hastalarını belirli periyotlarla değerlendirdiklerini söyledi.

Yrd. Doç. Dr. Istek Balcıoğlu, nakil aşamasına gelmeye başlayan hastaların kalp nakline uygunluğunun, nakil cerrahları, nakil kardiyologları, göğüs hastalıkları, psikiyatri, patalog ve anestezi uzmanlarının bir araya geldiği konseylerde değerlendirildiğini ve yine konsey kararı ile kalp nakline uygun bulunan hastaların, yürek nakli umma listesine alındığını söyleyerek, umma listesinin periyotlar halinde KKTC Sağlık Durumu Bakanlığı Koordinasyon Kurulu ’na bildirildiğini, yine bildirilen bütün hastaların milli veri tabanına işlendiğini kaydetti.

“YÜREK NAKLİ UZMANLIK GEREKTİRİYOR”

“Yürek nakli öteki operasyonlardan ayrı olarak bu alanda uzmanlık gerektiren bir işlemdir. Bu konuda uzman bir ekibin koordineli bir şekilde çalışması, bununla beraber nakil yapılacak hastanenin de ruhsatlandırılmış olması gerekmektedir” ifadelerini kullanan Balcıoğlu, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesinde 2-3 yıldır ruhsatlandırma konusunda gerekli bütün yasal prosedürlerin yerine getirilmiş olduğunu, yaklaşık bir ay önce de KKTC ’de, yürek nakli konusunda ruhsatlandırılmış merkez haline geldiklerini söyledi.

AW559024_03

“ORGAN BAĞIŞI VATANDAŞLIK GÖREVİDİR”

Yürek nakli için en önemli husus olan organ bağışına da değinen Balcıoğlu, kalp nakli için beyin ölümü gerçekleşmiş bireyin yakınlarının onayının gerektiğini, bu konuda herkese vatandaşlık görevleri düştüğünü bildirdi. Donör çıktığı zaman, bu donörden hangi hastaya nakil yapılacağına karar verilmesi konusuna da değinen Balcıoğlu, kalp nakline intibak için çok fazla ayırıcı özellik aranmaması halinde, tepe, kilo ve kan grubunun göz önüne alınarak yapılan bir işlem olduğunu söyledi. Nakil işlemleri sonrasındaki peşine düşüp takip ve tedavi sürecinin önemine de değinen Balcıoğlu, nakillerin, daha alçak inşa bakımından uygun yoğun bakım koşullarına sahip, bu konuda eğitim almış uzman ekipler ve hemşirelerin yer aldığı merkezlerde gerçekleşmesi gerektiğine uyarı çekerek, “Nakil gerektiren kalp yetmezliği, KKTC vatandaşlarının yalnızca kendi ülkelerinde şifa bulabilecekleri bir afiyet problemidir. Kurulmuş olan Yürek Nakil Merkezi ise KKTC için bir umut kaynağıdır” dedi.

“BİR DONÖR, KURTARILMIŞ BİR HAYATTIR”

Yürek nakillerinin başarılı bir şekilde gerçekleştirilmeye başlanmış olmasına karşın geçmişteki en manâlı problemin ırksa, politik ve dini nedenlerle donör bulma sıkıntısı olduğunu andıran Doç. Dr. Barçın Özcem, bir donörün kurtarılmış bir hayat anlamına geldiğini söyledi. Bu konudaki engelleri ortadan uyandırmak nedeniyle ülkelerin, çeşitli yasal düzenlemelerle çözümler üretebildiğini de hatırlatan Özcem, KKTC ’de bu konuda bilinçli ve aklıselim olacağına inandığını ifade ederek, topluma organ bağışı çağrısında bulundu.

“HALK ORGAN BAĞIŞI KONUSUNDA BİLİNÇLENDİRİLMELİ”

Tedavisi olmayan organ sistemleri için gidilebilecek son noktanın organ nakli olduğunu yineleyen Yürek Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Ali Önder Kılıç ise, halkın organ bağışının önemi konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğini söyledi.

İHA