TBMM Başkanı Yıldırım: ‘Milli Değerlerimize Sadık Kalarak Evrensel Düşünen, Dünyayı Kavramış…

TBMM Başkanı Yıldırım: 'Milli Değerlerimize Sadık Kalarak Evrensel Düşünen, Dünyayı Kavramış...
TBMM Başkanı Yıldırım: 'Milli Değerlerimize Sadık Kalarak Evrensel Düşünen, Dünyayı Kavramış...
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

TBMM Başkanı Şimşek: “Ulusal değerlerimize vefalı kalarak evrensel düşünen, dünyayı kavramış nesiller yetiştirmeye ihtiyacımız var”
Şimşek, 81 ilden gelen öğretmenlerle bir araya geldi
“Çocuklarımız, gençlerimiz bir yandan manevi ve ulusal değerlerimizi en iyi şekilde öğrenmeli, öteki yandan akıl, yargı, etik gibi evrensel değerlerle de donanmalıdır”
” Evlendiğim yıldan beri evimiz bir öğretmen meşalesiyle aydınlanıyor. Sizler gibi yüzbinlerce meşale de vatanımızın her bir köşesini aydınlatıyor. Öğretmenlik aynı zamanda Peygamber mesleğidir”
“Bugün zorlama topta, tüfekte, uçakta değildir. Bugün zorlama bilgidir. Biz de Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak bilgiyle donanmış nesiller geliştirmek için her türlü gayreti gösteriyoruz”

ANKARA – TBMM Başkanı Binali Şimşek, “Lokal değerlerimize, ulusal değerlerimize vefalı kalarak evrensel düşünen, dünyayı kavramış nesiller yetiştirmeye ihtiyacımız var. Çocuklarımız, gençlerimiz bir yandan manevi ve ulusal değerlerimizi en iyi şekilde öğrenmeli, öteki yandan fikir, hak, etik gibi evrensel değerlerle de donanmalıdır” dedi.
TBMM Başkanı Binali Yıldırım, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla 81 ilden gelen öğretmenlerle Meclis’te ağırladı. Öğretmenlerin 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutlayarak konuşmasına başlayan Şimşek, “Edirne’den Kars’a, Van’dan Adana’ya, Zonguldak’tan, Muğla’ya 81 vilayetimizden gelerek bizleri onurlandırdığınız için sizleri TBMM’de misafir etmekten büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Burası millete ait. Sizlerin, milletin iradesinin tecelli ettiği yer. Bizler de sizlerin temsilcisi olarak ülkemizin refahı, barışı, huzuru ve kardeşliği için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Esasında öğretmeni iyi anlamak, değerini açıklamak için bir gün yan oysa kafi gelmez”
Şimşek, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bugün Öğretmenler Günü. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e 90 sene önce başöğretmenlik payesinin verildiği gün. Bu sebeple 1981 yılından itibaren 24 Kasım öğretmenler günü olarak 37 yıldan beri kutlanıyor. Esasında öğretmeni anlamak, değerini açıklamak için bir gün alt oysa kafi gelmez. Ola Ki günlerce, aylarca anlatılması gerekir. Çünkü öğretmen milletimizin her ferdinde emeği olan, hakkı olan çok değerli insandır. Eğitim, öğretim müşterek mesuliyet gerektiren bir iştir. Öğretmen bu sürecin en büyük paydaşı ve rehberidir. Yarının büyüklerini, kendi evlatları gibi yetiştirmeye çaba eden sizlersiniz. Bilgileri, yetenekleri, karakterleri birbirinden çok öbür olan evlatlarımızı, yavrularımızı, öz güvenini geliştirerek hayata hazırlayan sizlersiniz. Çocukların, gençlerin hayatına sihirli bir değnekle dokunup kimliklerinin, kişiliklerinin oturmasına katkı maddesi karşılayan sizlersiniz.”
“Evlendiğim yıldan beri evimiz bir öğretmen meşalesiyle aydınlanıyor”
Kendisinin de bir öğretmen eşi olduğunu ve eşi Semiha Hanım’ın biraz rahatsız olduğu için toplantıya katılamadığını aktaran Şimşek, “Evlendiğim yıldan beri evimiz bir öğretmen meşalesiyle aydınlanıyor. Sizler gibi yüz binlerce meşale de vatanımızın her bir köşesini aydınlatıyor. Öğretmenlik aynı zamanda Peygamber mesleğidir. Öğretmenlerimiz bir harfe, bir sözüne, bir bakışına minnet edecek gençler yetiştiriyor. Manevi ve milli değerlerimizi nesilden nesile aktarmak için çok büyük çaba harcıyorsunuz. Örnek alınacak şahsiyetleriyle çocuklarımızı iyilik ve doğruluğa özendiren sizlersiniz. TBMM’nin ilk başkanı, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk öğretmenlerimize şöyle seslenmiştir; ‘Milletleri kurtaranlar yalnız ve fakat öğretmenlerdir. Öğretmenden ve eğiticiden mahrum olan bir ahali henüz bir halk adını alma yeteneğini kazanmamıştır.’ Hoca yalnızca bilgiyi aktaran insan değil, bununla birlikte halk müziği şuurunu inşa eden insandır. Milletçe sizlere, bütün öğretmenlerimize şükran borçluyuz.”
Belli Başlı sınıfı ilk kez almak üzere ilk, orta, lise, üniversite de eğitim görebilen gençlerin sayısının 25 milyona ulaştığını bildiren Yıldırım. “Nüfusumuzun takriben 3’te 1’ine karşı gelen bu sayı bile ülkemizin büyüklüğünü kullanmak için yeter. Sizlerde 1 milyonu aşan muazzam bir eğitim, öğretim ordususunuz. Yarınlarımızın teminatı olan evlatlarımız sizlerden aldıkları bilim, ilim, terbiye ile geleceğe hazırlanıyorlar. Sizlerin açtığı pencereden dünyaya bakmayı öğreniyorlar” biçiminde konuştu.
“Bugün güç topta, tüfekte, uçakta değildir. Bugün zor bilgidir”
Ekonomik ve sosyal açıdan çoğalan ileriye dışarı giden ülkelerin bilgiye sahip olan bilgiyi üreten paylaşan ülkeler olduğunu vurgulayan Şimşek, “Bugün kuvvet topta, tüfekte, uçakta değildir. Bugün baskı bilgidir. Bu ülkeler bilgiyi üretmekle kalmıyor, nesillerini de bilgiyle donatıyor. Aklın yolu da pek yapmayı gerektiriyor. Biz de Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak bilgiyle donanmış nesiller geliştirmek için her türlü gayreti gösteriyoruz. Bu yıl da geçen yıl olduğu gibi hükumetimiz bütçeden maksimum payı Milli Eğitim Bakanlığı ‘na ayırdı. 2003 yılından itibaren bu hiç değişmedi. Öncelik eğitime, insana yatırım yapmakta. Taşa toprağa yapılan yatırımın ömrü bellidir. İnsana yapılan yatırımın süresi nesilden nesile ilanihaye devam eder. 2019 Bütçesi ülke genelinde 960 milyar, bütçenin aslan payını MEB yüzde 13’e yakında olacak olan bir payla aldı, ikinci Aile, Egzersiz Sosyal Hizmetler Bakanlığı, üçüncü Sıhhat Bakanlığı, Ulusal Savunma Bakanlığı ama 4.sırada yer alıyor” açıklamasında bulundu.
Evvelden ailelerin evlatlarını okutabilmek için büyük fedakarlık yaptığını, öğrenciden artı dertlendiğini anlatan Yıldırım, “Bunda hayret verici bir şey yok. Çünkü yavrularımız bizim bugünümüz, geleceğimiz, aydınlık yarınlarımız. Hepimiz evlatlarımızın en iyi şekilde yetişmesini, vatana ve millete faydalı olmasını istemez miyiz? El birliğiyle, gönül birliğiyle gençlerimizi en iyi şekilde yetiştirerek istikbalimizi aydınlatacağız. Bu noktada öğretmenlerimizin beklentilerinin, ihtiyaçlarının giderilmesi de önemlidir. Bu devir de devletimizindir. Ülkemizin imkanları, kabiliyetleri ölçüsünden bu konuda ne yapılması gerekiyorsa bunlar yapılmıştır, yapılmaya da devam edecektir. Bir insanı yetiştirmek bugünden yarına olmuyor, yıllar gerekiyor. Bıkmadan, yorulmadan sabırla sebatla hedeflemek gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.
“Öğretmenlik alalede bir meslek değil, peygamber sabrı olması lüzumlu”
1970’lı yıllarda eşi ilkokul öğretmeniyken gece yarılarına kadar planlarını ince ince yazılar yazarak saatlerce uğraştığını söyleyen Şimşek, bazen onun yazmasına yardım ettiğini anlattı.
Şimşek, konuşmasına şöyle devam etti:
“Öğretmenlik ciddiye alınacak bir meslek. Her okuyan hoca olamaz. Bunun bir pedagojik formasyonu olması gerekli. Çocukların ruh dünyasını, onların halet-i ruhiyesini en iyi şekilde anlaması lüzumlu. Öğretmenlik alalede bir iş değil, peygamber sabrı olması lazım. Hakikaten zor meslek. Fevkalade kutsal ve mühim bir meslek yapıyorsunuz. Allah hepinizden razı olsun. Sizler ömrünü milletin evlatlarına adayan cefakar öğretmenler olarak ülkemizin, geleceğimizin en büyük güvencesisiniz.”
“Milli değerlerimize sadık kalarak evrensel düşünen, dünyayı kavramış nesiller yetiştirmeye ihtiyacımız var”
Dünyanın küresel bir köy halini aldığına dikkat çeken Yıldırım, “Insanlar kendi köyleriyle, kasabalarıyla, şehirleriyle yetinmiyorlar, kendilerini sınırlamıyorlar. bununla beraber evrensel değerlerle donanmış insan yetiştirme de hedefimiz olmalı. Lokal değerlerimize, ulusal değerlerimize vefalı kalarak evrensel düşünen, dünyayı kavramış nesiller yetiştirmeye ihtiyacımız var. Çocuklarımız, gençlerimiz bir yana manevi ve milli değerlerimizi en iyi şekilde öğrenmeli, öteki yana fikir, adalet, ahlak gibi evrensel değerlerle de donanmalıdır. Böylece içinde bulundukları sosyal, kültürel değerlerimizle çatışmadan gelişmeye açık şekilde değişimi gerçekleştirmelidir.
Eğer Türkiye olarak dünyada parmakla gösterilen ülke olma iddiamız varsa çocuklarımızı, gençlerimizi, gelecek kuşaklarımızı en iyi şekilde yetiştirmekten diğer hiçbir yolumuz değil. Bu noktada yapmamız gereken 21. yüzyılın imkanlarını, fırsatlarını gelecek yıllara istikamet verecek nesiller için seferber etmeliyiz. Dünya devletleri arasındaki itibarımızı desteklemek için daha kaliteli daha pozitif bilgiyle donanmış nesiller yetiştirmeye ihtiyacımız var. Çünkü gelecekte bizlerin olduğu bu koltuklarda bu sorumlulukta yer alacak olan sizin yetiştireceğiniz gençlerdir. Devletimizin sorumluluğunu milletin bekasını onlar üstleneceklerdir. İstikbalimizi emanet edeceğimiz çocuklarımız gençlerimiz bu basirete sahiptir. Tek halk müziği tek bayrak tek vatan tek devlet ülküsüyle ülkemizin milleti ve devletiyle bölünmez bütünlüğünü sağlayacak hoş gençleri en iyi şekilde yetiştireceksiniz bundan zerre dek şüphem yoktur” diye konuştu.
“Başöğretmenin anısına tüm 24 Kasımların çok daha etkili bereketli geçmesini diliyorum”
Ulusal Eğitim Bakanı Ziya Selçuk konuşmasında Meclis Başkanı Yıldırım’ın öğretmenlere verdiği değer için teşekkür ederek, “Burada 81 ilimizden gelen öğretmenlerimiz kendi şahıslarıyla gelmiş olmuyorlar Türkiye’nin tüm öğretmenlerini temsilen geliyorlar. Bu anlamda şehirlerine döndüklerinde bu temsili çok hoş etkili şekilde tüm arkadaşlarıyla paylaşacaklarını umut ediyorum. Şehit öğretmenlerimizin aziz hatırasına düzenlemiş olduğumuz etkinlikleri yaparken de onları rahmetle anıyorum. Başöğretmenin anısına bütün 24 Kasımların fazla daha etkin bereketli geçmesini diliyorum” dedi.
Okuryazarlık Seferberliğine yardım veren Şırnak’ta ödev yapan ilköğretim matematik öğretmeni Rabia Koca ise 4 gündür Ankara’da ağırlandıklarını belirterek, değişik etkinliklere katıldıklarını ve buradaki hatıralarını iş hayatları boyunca hatırlayacaklarını ifade etti.