Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, İngiltere’nin önde gelen gazetelerinden The Guardian için 16 Nisan referandumunu değerlendirdi.
Gazetede bugün yer alan “Referandum demokrasinin zaferidir” başlıklı makalesinde Kalın, rekor katılımla gerçekleşen Anayasa referandumunda halkın %51.4’ünün tercihini reformlardan yana kullandığını hatırlattı.
Kalın, yazısında, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, koalisyon dönemlerini kapatıp, denge ve fren mekanizmalarını güçlendirerek Türk demokrasisini daha dayanıklı hale getirecek.” ifadesini kullandı.
Makalede referandum sonrasında bazı komplo teorilerinin dolaşıma sokulduğu ifade eden Kalın, mühürsüz oy tartışmasını başlatan muhalefet partilerinin 2015’te YSK’ya bu oyların geçerli sayılması için başvuru yaptığını, YSK’nın da bu talebi kabul ettiğini anımsattı.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, uluslararası basın tarafından usulsüzlük iddialarına kanıt gösterilen raporu kaleme alan uluslararası gözlemci heyetinin PKK paçavralarıyla poz verdikleri fotoğrafların sosyal medyada yer aldığını hatırlattı.
“19. yüzyılın ortasına dayanan bir anayasacılık geleneği olan Türkiye 16 Nisan’da daha güçlü bir demokrasi için tarihi bir adım attı.” ifadesini kullanan Kalın, “Önümüzdeki dönemde dikkatimizi gündemdeki meselelere vereceğiz.” ifadesini kullandı.
Avrupa Birliği ile ilişkilerin referandum sürecinde sık sık gündeme geldiğini hatırlatan Kalın, “Türk bakanların ve reform yanlılarının konuşmasını engellerken PKK üyelerinin da aralarında bulunduğu hayırcılara açık çek veren Brüksel’in Türkiye’deki kredisi ciddi zarar gördü.” ifadesine yer verdi.
Kalın yazısında şu görüşlere yer verdi:
“16 Nisan’dan itibaren Avrupa’daki aşırı sağcıların Türk vatandaşlarına ülkelerine dönme çağrıları yaptığını görüyoruz. Bu durum, Avrupa’nın nereye gittiği konusunda ciddi soru işaretleri yaratıyor. Avrupalı liderler, NATO’nun en büyük ikinci askeri gücü olan Türkiye’yle yollarını ayırmaya hazır olup olmadıklarını kendilerine sormalı. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ifade ettiği üzere, Brüksel’in Türkiye’nin AB üyeliği konusunda dürüst olmasını istiyoruz. Maalesef mülteci anlaşmasının imzalanmasının ardından biz üç milyon Suriye vatandaşına ev sahipliği yapıp, dünyanın en cömert ülkesi olurken, Avrupalı liderler sözlerini tutmadı.”
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Özgür Suriye Ordusu’yla işbirliği içerisinde 2,000 kilometre kareden fazla alanı DEAŞ terör örgütünden temizlediğini ve Türk askeri tarafından eğitilen gönüllülerin Musul operasyonuna katıldığını hatırlatan Kalın, “Ortadoğu’da barış ve istikrarın yeniden tesis edilmesi konusunda dost ve müttefiklerimiz Türkiye’nin uzun vadeli kararlılığına güvenebilirler.” vurgusu yaptı.
“Türk halkı, Anayasa reformuna destek vererek ülkemizin zayıf, kısa ömürlü ve etkisiz koalisyon hükümetleri tarafından yönetilmesi riskini ortadan kaldırdı.” ifadelerini kullanan Kalın, makalesinde şunları kaydetti:
“1970’ler ve 1990’larda koalisyon dönemleri, ekonomimizi felç etmişti. Her millet diğerinden farklı sınamalarla karşı karşıya kalır ve kendi tarihinden dersler alır. Türk halkının 20. yüzyıldan aldığı en önemli ders, siyasi istikrarın ilerlemenin motoru olduğudur. Onlarca milyon Türk vatandaşı, gelecek nesillere istikrarlı bir ülke emanet etmemizi sağlayacak bir düzenlemeye destek vermiştir.”