Obezite tedavisinde hangi yöntemler uygulanır? Obezite tedavisinde kişiye özel yöntemler

Obezite tedavisinde hangi yöntemler uygulanır? Obezite tedavisinde kişiye özel yöntemler
Obezite tedavisinde hangi yöntemler uygulanır? Obezite tedavisinde kişiye özel yöntemler
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bu konuyu verilen bir örnekle aydınlatmak olası. Örneğin, ileride bebek sahibi elde etmek isteyen kadınlara mini gastrik bypass yöntemi uygulanmaması gerekirken, duodenal switch fazla kilolu diyabeti olan hastalara önerilmiyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Obezite Tanı ve Tedavi Merkezi ’nden Doç. Dr. Murat Devir, obezite cerrahisinde yöntemin kişisel olarak belirlenmesi gerektiğinin altını çizerek konu ile ilgili önemli bilgiler verdi.

OBEZİTE CERRAHİSİNDE HAZIRLIK DÖNEMİ

Obezite cerrahisi öncesinde hasta mutlaka bir hazırlık dönemi geçirmelidir. Hazırlık döneminde multisipliner bir değerleme şarttır. Bir dahiliye, gastroenteroloji, endokrinoloji uzmanının hastayı değerlendirmesi gerekmektedir. Örneğin midede fıtık var mı, değil mu, hastanın cinsiyeti, obeziteye eşlik eden hastalıklar belirlenmeli ona kadar cerrahi yöntemi seçilmelidir. Örneğin Ceset Kitle İndeksi yüksek, yürek hastalığı olan kişilerde tüp mide ameliyatı seçilip hastaların çabucak ayağa kaldırılması hedeflenir. Eğer istenirse ikinci ameliyat yapılır. Bunun yanında hastanın daha önce bu cins bir cerrahi geçirip geçirmediğine bakılmalı; ona kadar usul belirlenmelidir.

AMELİYAT İÇİN HIZLICA KILO ALMAK ÖLÜME GÖTÜREBİLİR

Gövde Kitle İndeksi 35 ’in üzerinde olan bir hasta ne kadar diyet uygularsa uygulasın verdiği kiloyu geri alır. Hiçbir perhiz sonsuza kadar başarılı değildir. Ama cerrahi yöntemlerin de başarılı olması için dürüst hastada dürüst yöntemin uygulanması ve hastanın yoklama sürecine uyması gerekir. Bunun yanında ameliyat için çabucak kilo aldırılan hastaların vücutlarında komplikasyonların oluşabildiği, ameliyat edinmek için kısa sürede kilo almış birinin vücudunda proteinlerin azaldığı ve bunun da iyileşmeyi uzattığı katiyen unutulmamalıdır. Ameliyat elde etmek için belirtilen Cisim Kitle İndeksi ’ne fazla kısa sürede ulaşan şahısların operasyonlarının başarısız sonuçlandığı ve ölüme dek gidilebildiği atlanmamalıdır.

MİDE KELEPÇESİ ARTIK TARİH OLDU

Mide kelepçesi ve mide bandı olarak tanımlanan gerçekte yemek yemek borusunun anında altındaki midenin üstteki bölümüne kelepçe biçiminde silikon bir bant takılmakta ve mide iki kısma ayrılmaktadır. Yenilen yemekler üst kısımda toplanmakta ve alt kısma geçmemektedir. Oysa bu yöntem bundan böyle istek görmemektedir.

OBEZİTE CERRAHİSİ YÖNTEMLERİ HASTAYA TARAFINDAN DEĞİŞİYOR

Obezite cerrahisinde yöntemler cinsiyet, kilo, hastalık, yaş, kadınlarda ileride hamile kalınıp kalınmayacağına göre değişim göstermektedir. Obezite tedavisinde kullanılan cerrahi yöntemler şöyle sıralanabilir:

TÜP MİDE: Anatomik olarak mide soru işaretine benzer bir yapıdır. Tüp mide ameliyatı ile midenin soru işaretinin üst kısmı çıkarılır, mide ünlem işaretine benzer bir hal alır. Bu şekilde mide 100-150 ml arasındaki hacme sahip bir ışık halkası kazanç. Keza tüp mide ameliyatıyla çıkarılan kısımda leptin ve ghrelin hormonları vardır. Bu hormonların bulunduğu yer alındığında iştah azalır, kilo kaybı basit ışık halkası kazanç. Tüp mide yönteminin başarısı kalıcıdır oysa dürüst kişilerde uygulanmalıdır. Ameliyat öncesinde ve sonrasında hastalar diyetisyen göre görülmelidir. Diyetisyenin buradaki görevi hastalara yiyeceklerini reçete etmesidir.

MİDE BYPASS CERRAHİSİ: Bu yöntemde düşünüldüğü gibi mide bypass edilmez, ince bağırsaklar bypass edilir. Mide bypass cerrahisi de laparoskopik olarak gerçekleşir. Tüp mide kadar pozitif uygulanan bir yöntemdir. Bu ameliyat ile mide hacmi küçültülürken, vücuda alınan gıdaların emilimini de etkileyerek vücuda yararlı olmadan atılmasını sağlamaktadır. Bu ameliyatın en manâlı dezavantajı, alınan gıdalarda meydana gelen emilim bozukluklarından dolayı ilerleyen günlerde bazı vitamin eksikliklerinin oluşabilmesidir. Tüp mide ameliyatlarından sonradan doğruca spor yapılması önerilirken, bu ameliyatlarda spor yapılmasa da zayıflanabilir.

UFAK GASTRİK BYPASS: Bu yöntemde uzun bir mide tüpü oluşturulduktan, ince bağırsak parçası mide birleştirilir. Ameliyat süresi daha kısa ve maliyeti daha eksik olmasına rağmen, tip 2 diyabeti geçirme ve zayıflama etkisi başarılıdır. Keza bu yöntemde hastaların bağırsak hareketleri eski haline çabucak dönmektedir. Yöntemle yenilen gıdaların miktarı azalırken, bir kısmı emilmeden dışarı atılır. Bu da tüm obezite ameliyatları gibi perhiz, çalışma ile kilo vermeyenlerde uygulanır. Roux-en-Y Gastrik Bypass olarak da tanıdık bu usul diyabet üstünde çok etkilidir ama bu ameliyat hamile kalmak isteyen hastalarda uygulanmamaktadır. Çünkü bu yöntemde karın içi anatomi değiştirilmektedir. Bu yöntemde yağlarla birlikte B9, B12 gibi vitaminler de kaybolmaktadır. Keza hamilelikle birlikte çoğalan rahim, ameliyatta atılan dikiş geçişleriyle ilgili sorunlar çıkarırken komplikasyon sebebi olabilir.

DUODENAL SWITCH: Bu yöntem de gastrik bypass gibi, keza kısıtlayıcı, ayrıca de emilimi azaltıcı etkileri olan ameliyatlardandır. Duodenal Switch de çok yüksek karoser kitle indeksine sahip diyabetik hastalara önerilmektedir. Bu ameliyat ile koskocoman bir kitle kaybına ulaşılmaktadır. Yöntemin uygulandığı hastaların bir vakit daha hastanede kalmaları gerekmektedir. Bu ameliyat sonrasında fazla fazla ishal görülebilmektedir. bu nedenle hastalara başta kilo verip saptamak istemedikleri sorulduktan daha sonra bu bağlı etkilerin de anlatılması gerekmektedir.