KAYSO’dan yapılan yazılı açıklamaya göre, meclis toplantısında konuşan Büyüksimitci, Türk ekonomisinin ilk çeyrekte hiç kimsenin beklemediği bir şekilde yüzde 5 büyüme gösterdiğini, bu rakamın da OECD ülkeleri arasında ikinci sırada olduğunu bildirdi.
Büyümenin lokomotif görevini yüzde 5,3’le sanayi üretiminin üstlendiğini vurgulayan Büyüksimitci, şöyle devam etti: “Büyümeye en ciddi katkının yurt içi tüketimle birlikte ihracattan geldiği görülmektedir. İlk çeyrek verileri, üretimi artırmak ve ekonomiyi canlandırmak üzere atılan adımların doğru olduğunu ve ekonominin bu adımlara cevap verdiğini gösteriyor. Bu güçlü büyümenin hem çevre ülkelerde hem de uluslararası piyasalarda yaşanan belirsizliklere rağmen yakalanmış olması da 2017 yılının iyi geçeceğinin göstergesidir. Birtakım göstergeler yılın devamında sanayi üretiminin daha da hızlanacağının ve büyümenin daha da yukarı çekileceğinin kanıtı. Daha önce de belirttiğimiz gibi Türkiye ekonomisi ve özellikle de sanayisi, ciddi potansiyeli bünyesinde barındırmaktadır. İhracat pazarlarımızda toparlanmanın başlamasıyla sanayimiz bu fırsatı değerlendirmiş ve ihracatımız ciddi bir ivme göstermiştir. Nitekim bakıldığında büyümeye en ciddi katkının yurt içi tüketimle birlikte ihracattan geldiği görülmektedir.”
Büyüksimitci, ihracatta Kayseri olarak geçen yılın mayıs ayına göre yüzde 13 artış yakaladıklarını, bu yılın mayıs ayında 183 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiklerini açıkladı.
KAYSO olarak yerli otomobil ile ilgili TOBB’a iletmek üzere bir çalışma yaptıklarını anlatan Büyüksimitci, şunları kaydetti: “Biliyorsunuz, sayın Cumhurbaşkanı’mız yerli otomobil üretilmesi işini TOBB Başkanı’mıza söyledi. Başkan’ımız da derhal kabul ederek, ‘biz bu işi yaparız’ dedi. Biz de bunun yapılacağına inanıyoruz ama bunun yatırım yeri Kayseri olmalı. Anadolu’da bir yer olması çok önemli. Biz Kayseri olarak yerli otomobilin Kayseri’de üretilebileceğine inanıyoruz. Marmara Bölgesi’nde altyapı olduğu yönünde birtakım söylemler var ancak biraz dünyayı araştırdığınızda modern otomobil üretimlerinin illaki limanda olmadığını, altyapının tek bir şehirde hatta tek bir ülkede toplanmadığını görürsünüz. Kayseri gibi bir şehirde bu üretim yapılırsa, buraların gelişmişlik derecesini inanılmaz artıracaktır. Üretimleri bir bölgede toplayarak risk alınmaması gerekiyor. Sanayimizin, finans kaynaklarımızın yüzde 60’ı Marmara Bölgesi’ndeyse, bunun her türlü riskini hesap etmeliyiz. Allah korusun son günlerde devamlı bir sallantı, devamlı bir deprem riski var. Marmara da çok büyük bir fay hattının üzerinde. Bunun yanında savaş gibi başka unsurlar var. Bu kadar büyük bir risk alınmamalı. Bu tür stratejik yatırımlar ülke geneline yayılmalı. Gelişmişlik anlamında da risklerin dağılımı anlamında bu çok önemli.”