Yeni doğan bebeğinizin sağlıklı ve mutlu olması en büyük dileğiniz… şüphesiz ki gözlerinizi çocuğunuzdan, o ışıl ışıl parlayan minik gözlerinden alamıyorsunuz… Peki, gözlerinin içine sık sık baksanız da dikkatinizden kaçan bazı belirtiler olabilir mi?
Toplumda, şaşılık gibi bir takım hastalıklar açık havada, göz problemlerinin ilerleyen yaşla birlikte oluştuğuna dair bir kanı var. Oysa birçok göz sorunu çocuklarda, hatta yeni doğan bebeklerde bile görülebiliyor.
Gözlerinde herhangi problem ayrım edildiğinde, yeni doğan bebeğin muhtemel olan en kısa sürede bir göz doktoru tarafından kontrol edilmesi son derece önemlidir. Ayrıca hiçbir belirti olmasa bile her bebek doğumdan anında sonra ve 6. aylıkken göz muayenesinden geçmeli. Bu Nedenle çoğu hastalık henüz semptom vermeden, erken dönemde tespit edilebiliyor. Bu sayede gözlerde gelişebilecek uzun süreli hasar ya da görme kaybının önüne geçilebiliyor.
Peki, yeni doğan bebeklerde hangi göz problemleri oluşabiliyor? Hangi sinyallerde alarma geçirmek gerekiyor? Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ali Rıza Cenk Çelebi yeni doğan bebeklerde görülebilen 6 göz sorununu anlattı, manâlı uyarılarda bulundu!
GÖZYAŞI KANALLARI TIKANIKLIĞI
Gözyaşları, göz kapağı kenarlarında, üstte 2 ve altta 2 olmak üzere 4 küçük delik aracılığıyla gözlerden boşaltılıyor. Bebeklerin gözlerinde yaygın görülen bir diğer sorun ise bu kanalların bir ya da daha fazlasının bloke olması. Bu şart göz enfeksiyonlarına neden olabiliyor ve enfeksiyonu arındırmak için antibiyotik gerekebiliyor. Çoğu gözyaşı kanalı bebeğin ilk yılı içinde kendiliğinden açılıyor. Eğer doğal olarak açılmazsa göz doktorunun ameliyatla müdahalesini gerektirebiliyor.
ÜSTTEKI GÖZ KAPAĞI DÜŞÜKLÜĞÜ
Yaşlı erişkinlerde çok sık görülen, bir ya da her iki göz kapağının sarkması sorunu, göz kapaklarını kaldıran kasın doğru gelişmediği yeni doğan bebeklerde de oluşabiliyor. Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ali Rıza Cenk Çelebi üst göz kapağı düşüklüğünde sorunun şiddetine yan olarak ameliyat gerekebildiğini belirterek, “Çünkü bu sorun çare edilmezse zamanla göz tembelliğine neden olabiliyor” diyor.
PREMATÜRE RETİNOPATİSİ (ROP)
Prematüre olan bebekler az gelişmiş gözlerle doğabiliyor. Bütün olgunlaşmamış, gelişmek için daha fazla zamana ihtiyaç duyan ve retinaya kan içeren damarlar, doğumdan daha sonra gelişme göstermeme eğiliminde olabiliyorlar. Bebek doğduktan daha sonra, bu tür kan damarları gerektiği gibi büyümezlerse gözün iç kısmı hasar görebiliyor. Bunun sonucunda da erken müdahale edilmezse kalıcı körlük gibi çok önemli bir problem gelişebiliyor. Erken Doğan bebeklerde kan damarlarının doğru şekilde geliştiğinden muhakkak elde etmek için gözlerinin muayenesi edilmesi fazla manâlı. Eğer muayenede tatmin edici damarlanma gözlenmezse göze daha pozitif zarar gelmesini önlemek için tedaviye ihtiyaç duyulabiliyor. Bu kapsamda son zamanlarda göz içine olağandışı damarlanmayı durduran enjeksiyonlar yapılabiliyor.
GÖZ ENFEKSİYONLARI
Bebekler doğum esnasında annenin doğum kanalında yer alan bakterilerine maruz kalıyorlar ve bu koşul göz enfeksiyonlarına neden olabiliyor. Bu yüzden bebeklerde doğumdan kısa bir vakit sonradan konjonktivit tablosu çoğu kez görülüyor. Keza cinsel yolla bulaşan HPV gibi bir takım virüsler de doğum sırasında bebeğe geçerek göz enfeksiyonuna yol açabiliyor. Olağan doğum ile dünyaya gelen bebeklere doğar doğmaz bir antibiyotik damlası veya merhem uygulanıyor ve bu nedenle bu enfeksiyon temizlenmiş oluyor.
GÖZ KUSURLARI
Yeni doğan bebekler; kornea, lens, retina ve göz kapakları sorunları ile bir gözün diğerinden daha minik olması gibi gözün herhangi bir bölümünü etkileyebilecek göz kusurlarıyla doğabiliyorlar. Bazen açıklanamayan bir aykırılık veya görme kaybı da oluşabiliyor. Bebek göz kusuruyla doğarsa, kusur türüne bağlı olarak, tıbbi tedavi veya ameliyat gerekebiliyor.
GÖZ TANSİYONU (GLOKOM)
Doç. Dr. Ali Rıza Cenk Çelebi göz tansiyonunun erişkin hastalığı olarak bilinse de, doğrusu çocuklarda, hatta bebeklerde bile görülebildiğini vurgulayarak, “Bebeklerde oluşan göz tansiyonuna erken müdahale edilmezse gözde fazla derecede büyümenin gelişebileceğine uyarı çekiyor. Özellikle ülkemizde kocaman gözlü bebeklerin çok sevildiği bilinse de, iki göz arasındaki irilik açısından farklılık doğumsal göz tansiyonu hastalığının erken bir bulgusu olarak karşımıza çıkabiliyor.” diyor. Göz tansiyonunun en manâlı belirtisi ise o gözün normalden pozitif büyümesi. Özellikle gözün renkli bölümü normalden pozitif büyümüşse ve iki göz arasındaki soylu davranış farkı varsa, bebek ışığa bakamıyorsa süre kaybetmeden bir hekime müracaat etmek gerekiyor. Erken dönemde yakalanan doğumsal göz tansiyonunda gözde sürekli büyümenin engellemesi namına göz damlaları ve cerrahi işlem ile tedavi ediliyor.
ÇOCUKLUK KATARAKTI
Katarakt her ne dek ileri yaştaki yetişkinlerde sık görülse de fiilen her yaşta, hatta bebeklerde bile ortaya çıkabiliyor. Çocuklarda katarakt teşhisi geç konursa, o favori daimi tembellik gözleniyor. Özellikle görmenin gelişmeye başladığı ilk bir aylık yenidoğan döneminde katarakt saptanamazsa favori kalıcı tembellik oluşuyor. Gözün merceği bulanıklaştığında ve görmeyle ilgili sorunlara niçin olan gözümüzün içerisindeki kendi lensimizdeki sertleşme neticesinde göz merceği kesifleşiyor. Bebeğin kataraktlarını içeri almamak için ameliyat gerekiyor.
BU BELİRTİLERİ GÖZDEN KAÇIRMAYIN
Altında yer alan belirtilerden biri bile varsa zaman kaybetmeden bir göz hekimine başvurmanız fazla kayda değer.
• Sulanma, çapaklanma ve sızıntı varsa
• Kızarıklık oluşmuşsa
• Bir gözünü bilhassa ışıklı ortamlarda kısıyorsa
• Gözlerin senkronik hareketleri kaybolmuşsa
• Fotoğraflarda gözlerden yansıyan kırmızı refle sarıya/beyaza dönmüşse
• Başını ve/veya yüzünü bir yöne çeviriyorsa
• Gözünün saydamında saydamlık kaybolmuş ve bir bulanıklık varsa
• Gözleri aralarında bir irilik farkı varsa ya da her iki gözü de bir erişkinin boyutlarında ileri derecede iri ise.