İstanbul’u etkisi altına alan rekor yağmurda birçok ev ve işyerlerini su bastı. Zararın bilançosu henüz bilinmiyor. Ancak 2009’da İstanbul’da yaşanan ve 700 milyon liralık hasara yol açan selden daha büyük olduğu olduğu tahminleri yapılıyor. Suların çekilmesinin ardından gözler sigortasektörüne çevrildi. Ancak İstanbulları şaşkına çeviren sel felaketinde büyük belirsizlik yaşanıyor. Bir yanda hasar gören araçlar için, “Aracını su birikintisine sürmediğini, işyerindeki suyun şebeke suyu olmadığını ispat et” diyen sigorta şirketleri, diğer yanda ise düşük prim ödemek için ‘sel’i kapsam dışı tutan işletme sahipleri var. İlk günden sigorta şirketlerinin telefonları kilitlendi. Ekspertiz randevularında da sıkıntılar yaşanıyor.
SUYA SÜRMEDİĞİNİ İSPATLA
Konuyla ilgili en sert tartışma selde zarar gören araç sigortalarında yaşanıyor. Bazı sigorta şirketleri müşterilerine sadece park halindeki araçların sigorta kapsamında olacağını, diğer durumların sürücü hatasına girdiğini aktardı. Selde aracı ağır hasar alan mağdurlara, “Aracı su birikintisine kendinizi mi sürdünüz?” şeklinde soruların yöneltilmesi gerginliği artırıyor. Büyükçekmece’de açılan rögar kapağına düşen ticari bir araç için inceleme yapan eksperler şoförü sorumlu tuttu. Taraflar yargı süreci başlatma kararı aldı. Yenibosna’daki bir tekstil atölyesinde ise taraflar arasında eşine az rastlanır bir tartışma yaşandı. İşi yokuşa süren sigorta yetkililerinin “İşyerinize giren suyun dere mi, yağmur mu, şebeke suyu mu? olduğu araştırılacak” dediği öğrenildi. Sigorta firmasının yetkilisi sorunun gerekçesini şu sözlerle açıkladı: “Ne yazık ki böyle durumlarda suiistimallerle karşılaşıyoruz. Çalışanlarımız şüpheli durumlar sezerse kamera katyıtlarından, su testlerine kadar her incelemeyi yapmak hakkına sahipler.”
AFET KAPSAMINA ALINACAK MI?
Birçok şirketin düşük prim ödemek için seli kapsam dışı tutarak sigorta yaptırdığı biliniyor. Ancak önceki gün yetkililerin durumu doğal afet kapsamında değerlendirmesi vatandaşları umutlandırdı. Zira, yaşanan olay devlet tarafından resmen doğal afet olarak ilan edilirse, ödemelerde sigorta zorunluluğu aranmıyor. Zararını beyan eden, fotoğrafını çeken ve eksper raporunu alan her vatandaş sigortası olmasa da zararını talep edebiliyor. Sigortası olanlar ise sel muafiyeti nedeniyle sigorta şirketinden alamadığı tutarı devletten isteyebiliyor.
Gümüşyaka’da incelemelerde bulunan İstanbul Valisi Vasip Şahin, “İnşallah bu gece yarısına kadar, buradaki sorunu tamamen sona erdirmeye gayret edeceğiz. Tabanları koddan dolayı aşağıda olan 150 yazlık etkilenmiş. Devletimizin desteğini inşallah vatandaşımıza vereceğiz” dedi.