Ömer Çelik: ‘Wilders Gibi Irkçıların, Faşistlerin Deaş Liderlerinden Hiçbir Farkı Yoktur’

Ömer Çelik: 'Wilders Gibi Irkçıların, Faşistlerin Deaş Liderlerinden Hiçbir Farkı Yoktur'
Ömer Çelik: 'Wilders Gibi Irkçıların, Faşistlerin Deaş Liderlerinden Hiçbir Farkı Yoktur'
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ömer Çelik: “Wilders gibi ırkçıların, faşistlerin DEAŞ liderlerinden hiçbir farkı yoktur”
“Fransa ne kadar Avrupa devleti ise Türkiye’de böylece Avrupa devletidir”
“Tekrar Tekrar söyledik, Türkiye sadece terörle mücadeleye indirgeyeceğiniz bir askeri karargah veya sadece göçmenlerin barınmasına dönük olarak bakabileceğiniz bir göçmen kampı yok. Zinde demokrasisi olan son derece güçlü bir Avrupa devletidir. Fransa ne dek Avrupa devleti ise Türkiye’de pek Avrupa devletidir”
“Cumhur İttifakı ilkelerinin devam etmesi gerek”
“Cumhur İttifakı olarak ortaya koyulan ilkelere bağlılığımızı sürdürüyoruz. Bu ittifakın değerli olduğunun her zaman altını çiziyoruz. Fakat lokal seçimde böyle bir şey olur olmaz gibi bir değerlendirmemiz değil”
-“Faşist kelimesini hak eden bir kişidir”
“Avrupa’nın DEAŞ’ı bu fazla sağdır. Avrupa bağlamında düşündüğünüzde Wilders gibi ırkçıların, faşistlerin DEAŞ liderlerinden hiçbir farkı yoktur”

ANKARA – AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Tekrar Tekrar söyledik, Türkiye yalnızca terörle mücadeleye indirgeyeceğiniz bir askeri karargah veya sadece göçmenlerin barınmasına dönük olarak bakabileceğiniz bir göçmen kampı yok. Enerjik demokrasisi olan son derece kuvvetli bir Avrupa devletidir. Fransa ne kadar Avrupa devleti ise Türkiye’de o kadar Avrupa devletidir”
AK Parti MYK toplantısı sonrası düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularına cevap veren AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Türkiye’ye yönelik eleştirilerine yanıt verdi.
“Bunlar orta düzeyde oryantalist yaklaşımlardır”
Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un açıklamalarının sorulması üstüne Ömer Çelik, “Biz Macron’un açıklamalarını büyük bir hayretle karşılıyoruz. Türkiye ne zaman bölgede özgürlük bir politika uygulamaya başlarsa, ne vakit özgüvenli bir politika uygulamaya başlarsa Türkiye’yi anında İslamcılık ve Osmanlıcılık etiketi yapıştırılmaya çalışılıyor. Macron’un konuşma metnini okudum, kullandığı kavramlara hakim olduğunu zannetmiyorum. Bilhassa ‘Türkiye Atatürk döneminin Türkiye’si yok’ gibisinden bir ifade kullanıyor. Türkiye’nin Kurucu Liderinin dönemi ile öteki dönemleri ayrıştırmak gibi bir şey mantık dışı. Yarı Türkiye’de laiklik ve diğer konularda bir yıpranma var gibi değerleme yapıyor. 100 yıl evvel kendilerinin sömürgesi olan, orada büyük acılar yaşattıkları Suriye’ye olan ilgilerinin doğal karşılanmasını düşünüyorlar. Ama buna karşılık bizim yıllarca barış ve rahatlık içinde yaşadığımız halkların yaşadıklarına gösterdiğimiz ilgiyi anında eksen kayması olarak değerlendiriyorlardı. Her Zaman uyarılmasına rağmen ‘İslami terör’ gibi son derece yanlış bir ifadeyi kullanmakta ısrar ediyor. Avrupa tüm ihtiyatlı kesimler İslami terör ifadesinin ne dek yanlış bir ifade olduğunu dile getirdiler. Bu şekildeki adlandırmaların fazla grupların tuzağına düşmek olduğunu anlatan Fransız akademisyenlerin makaleleri, kitapları var. Sayın Cumhurbaşkanımıza bir gönderme yapıyor, ‘Her gün görüştüğüm Sayın Cumhurbaşkanının panislamist bir ajandası var’ diyor. Bu kadar sık görüşülmesine ve bu dek geniş paylaşımlarda bulunulmasına dönük olarak yakışık almayan bir değerleme. Bunlar orta düzeyde oryantalist yaklaşımlardır. Fransa Cumhurbaşkanından keza Türkiye’ye dönük ihtiyatlı ifadeler duymak isteriz keza de İslam ve terör gibi konuları bir arada kullanmasının ne değin sakıncalı olduğunu andırmak isteriz. Türkiye’nin AB’den uzaklaştığını, Türkiye ve Rusya ile daha stratejik bir işbirliği kurulması gerektiğini ifade ediyor. Daima söyledik, Türkiye sadece terörle mücadeleye indirgeyeceğiniz bir askeri karargah ya da sadece göçmenlerin barınmasına dönük olarak bakabileceğiniz bir göçmen kampı yok. Güçlü demokrasisi olan son derece güçlü bir Avrupa devletidir. Fransa ne dek Avrupa devleti ise Türkiye’de öyle Avrupa devletidir”
Yerel seçimlerde Cumhur İttifakı’nın devam edip etmeyeceğinin sorulması üzerine Çelik, “Cumhur İttifakı olarak ortaya koyulan ilkelere bağlılığımızı sürdürüyoruz. Bu ittifakın değerli olduğunun daima altını çiziyoruz. Fakat yerel seçimde böyle bir şey olur olmaz gibi bir değerlendirmemiz yok. Cumhur İttifakı’nın ilkelerinin devam etmesi gerektiğinin altını tekrar tekrar çiziyoruz” diye konuştu.

“Wilders gibi ırkçıların, faşistlerin DEAŞ liderlerinden hiçbir farkı yoktur”
Hollanda’da aşırı sağcı bir milletvekilinin Hazreti Muhammed hakkında bir karikatür yarışması düzenlemesine ilişkin konuşan Çelik, “Bu kişi birinci sınıf bir ırkçıdır. Faşist kelimesini adalet eden bir kişidir. Hazreti Peygambere haddini aşarak hakaret etmeye çalışan dağıtılmış girişimlerde bulunuyor. Burada Hollanda hükümetinin açıklamalarını özenle peşine düşüp takip ettik. Hollanda hükümeti bu şahsın yürüttüğü kampanyanın doğru olmadığını, kendilerini bağlamadığını ve buna karşı olduklarını söylüyorlar fakat şunu ekliyorlar, ‘fikir özgürlüğü çerçevesinde yapacağımız bir şey yok’ diyorlar. Bu kavramı gitgide artarak daha fazla tartışmak gerekiyor. Zihin özgürlüğünün milyonlarca insanın müşterek ve en yüksek değerlerinden birisine bu kadar sistematik ve hoyratça saldırması karşısında bunun zihin özgürlüğü olarak görülmesi fiilen akıl özgürlüğüne yapılacak en büyük haksızlıktır” diye konuştu.
Avrupa’da çifti standart uygulandığının altını çizen Çelik, “Hazreti Peygamberimiz, Hazreti İsa, Hazreti Musa hepsi peygamberlerimiz. Biz onlara dönük saygının her alanda korunması gerektiğini düşünüyoruz. Avrupa’nın DEAŞ’ı bu fazla sağdır. Avrupa bağlamında düşündüğünüzde Wilders gibi ırkçıların, faşistlerin DEAŞ liderlerinden hiçbir farkı yoktur” biçiminde konuştu.