14:02 - Şehit polisin kahramanlığı katliamı bu şekilde önlemiş
14:02 - Tartıştığı kişiyi sokak ortasında vurdu
14:01 - Buraya kadar ahbap!
17:55 - Hobi olarak başladılar, talepleri yetiştiremiyorlar
17:55 - Çocuk parkında dehşete düşüren hayvana işkence kalıntıları
17:54 - Cezaevi firarileri yakalandı!
17:54 - Cani anneden kan donduran sözler: “Canım istedi öldürdüm”
11:44 - İyi Parti Çeşme İlçe Başkanı istifa etti
UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi’nde bulunan Malabadi Köprüsü, insanlığın engelleri aşma çabalarının, mühendislik ve mimari birikimin somutlaştığı en örneklerden biri olarak az kalsın zamana meydan okuyor.
Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde Batman Çayı üstüne kurulan ve Diyarbakır-Tebriz Kervan Yolu güzergahında bulunan anıtsal inşa, 40,86 metrelik sivri kemeri ile dünyanın en uzun taş kemere sahip köprü özelliğini taşıyor.
Kullanılan malzemelerin mühendislik bilgisi, taban yerleştirilmesi ve kemer genişliği hesaplanarak inşa edilen köprü, takriben 9 asırdır kullanılmakta olan odaları ve üzerindeki figürleriyle ayakta duruyor.
Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İrfan Yıldız, Malabadi Köprüsü’nün, Bosna Hersek’teki Mostar ve Sokulu Mehmet Paşa köprülerinin inşasına yol açan kültür ve teknik birikime önemli katkı maddesi sağladığını söyledi.
Malabadi’nin, su baskını taşkınları nedeniyle yıkılan iki köprünün yerine, 1145 yılında Timurtaş oğlu Necmettin-i İlgazi kadar yapıldığını aktaran İrfan Yıldız, esas gözlü ve yolu tepede olan olan köprüler grubuna giren yapının, barındırdığı han odaları ve tuvaletiyle dikkati çektiğini söyledi.
İrfan Yıldız, yapılan statik hesaplar, araç gereç ve horasan harcının kullanılması nedeniyle köprünün eşsiz yapısını kaybetmeden günümüze dek ulaştığına göze çarpan ederek, “Tekrar üzerindeki süslemeleri bakımından da ender olan yapılardan biridir. Aslan, güneş kabartmasını barındırıyor. Köprüyü yapan ustanın, mimarın, köprüyü yaptıran dönemin sultanına, köprünün maketini ibraz ettiği figürlerde, köprünün üstünde halen birincil günkü şekliyle duruyor.” dedi.
Köprünün bir özelliğinin de diğer yapılara kadar daha büyük olan han odaları ve tuvaletin bulunması olduğunu aktaran Yıldız, bu odaların yolcuların konaklaması ve köprüdeki görevlilerinin kullanması nedeniyle yapıldığını dile getirdi.
Inşa tekniği, süslemeleriyle dönemin ender özelliklerini yansıtan köprünün, su yapıları, köprüler üzerine çalışan mimar ve sanat tarihçilerinin görmesi gereken bir eser olduğunu vurgulayan İrfan Yıldız, çok gelişmiş köprüler yapan Artuklu medeniyetinin yükseklik eserinin Malabadi Köprüsü olduğunu söyledi.