Yiyecek, gıda ve sıhhat konularında geliştirdiği projelerle toplum sağlığının geleceği için çalışan Sabri Ülker Vakfı, Kurban Bayramı boyunca bilhassa tüketimi gelişen varlıklı bir protein, mineral ve vitamin kaynağı olan kırmızı etin faydalarına ve içten tüketim yöntemlerine uyarı çekiyor.
Kurulduğu 2009 yılından bu yandan sağlıklı hayat bilincinin gelişmesine katkı karşılamak, toplumu beslenme ve afiyet alanlarında bilimsel ve güvenilir bilgiyle aydınlatmak üzere çoğu projeyi hayata geçiren Sabri Ülker Vakfı, kırmızı etin faydalarına dikkat çekiyor. Kırmızı etin içten ve tatmin edici miktarda tüketildiğinde bağışıklık sistemini, kasları ve kemikleri güçlendirmek, kan üretimini cesaretlendirmek, deri ve göz sağlığını gözetmek gibi birçok yararı bulunduğunun altını çizen Sabri Ülker Vakfı, ete dair çoğu bilgi ve önerge paylaşıyor.
DEMİR VE PROTEİN KAYNAĞI
Zengin bir protein kaynağı olan kırmızı et, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu demir, fosfor, sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum, çinko gibi mineralleri ile B vitaminlerini içerir. Kırmızı et içerdiği demir nedeniyle anemiyi önlemeye asistan olurken, protein ve çinko içeriği baştan sona adale gelişimine katkı maddesi sağlar. Kırmızı etin sağlığa olan olumlu etkilerden adet edinmek için ise kırmızı etin diğer tüm besinlerde olduğu gibi porsiyon kontrolünün yapılması ve doğru pişirme yöntemlerinin uygulanması tartı taşıyor.
KURBAN BAYRAMI’NDA ETİ NASIL TÜKETMELİ?
Kurban Bayramı ile birlikte sofralarda daha fazla taze et tüketiliyor. Fakat alışılagelmiş etlere göre daha sert olan taze et dispepsi, şişkinlik, kabızlık ya da ishal gibi çoğu sindirim sorununa neden olabilir. Bu rahatsızlıklar, uyku problemlerine de yol açabileceği için taze etten vazgeçemeyenlerin, eti iyi pişirerek ve mümkünse kontrollü miktarlarda tüketmesi gerekir. Kurban eti, kesimden daha sonra minimum 12-24 saat bekletilerek tüketilmelidir.
Taze kurban etleri tüketilmeden önce, güvenli şekilde saklanması, etlerin ek yağ kullanmadan, kısık ateşte ve uzun sürede pişirilmesi gerekir. Etin uzun sürede pişmesi ve yumuşak kalabilmesi için düdüklü tencere seçim edilebilir. Keza eti pişirirken kızartma ve mangal gibi pişirme yöntemleri yerine yağsız tava, fırın veya sulu pişirme teknikleri kullanılmalıdır. Bu sayede beslenme öğesi kayıpları ve sağlıksız madde oluşumu önlenebilir. Eti pişirirken mangal tercih ediyorsanız, pişirilen et ve öteki besinlerle ateş arasında asgari 15-20 cm mesafe bulunmasına uyarı edin. Etler hızlı pişirildiğinde etin dış yüzeyi sertleşeceğinden, iç taraf pişmeyebilir. İyi pişirilmemiş et, besin güvenliği açısından tehlike yaratır. İyi ve dürüst yöntemlerle pişirilmiş kurban etleri yeşil salata, öteki koyu yeşil yapraklı sebzeler, yoğurt, tuzsuz ya da az tuz ayran ve kefirle tüketilebilir.
BAYRAMDA NASIL BESLENMELİ?
Zengin bayram kahvaltılarında, tükettiğiniz porsiyonlara uyarı edebilir, kızartma ve tuz içeriği yüksek besinlerden kaçınabilirsiniz. Yumurta, peynir, süt gibi protein kaynaklarının yanına tam tahıllı ekmeğe, söğüş ve tuzsuz sebzelere, küçük miktarlarda eksik yağlı poğaça ve böreklere de yer verebilirsiniz. Özenle hazırlanmış bayram sofralarında yer alan çok dağıtılmış yiyecekler de pozitif tüketime yol açabilir. Eksik bir çorba ile yemeğe başlayarak, hafif bir ara sıcak ve esas yemekle devam ederek, fazla tuz ve kızartılmış yiyeceklerden kaçınabilirsiniz. Bayram sofrasında ayrı beslenme gruplarından hazırlanan yemekleri tüketerek enerji alımınızı da dengeleyebilirsiniz. Kurban Bayramı ’nda gelişen et tüketimine yan olarak, sodyum alımı buna ast olarak da su/akıcı ihtiyacı da artabilir. Bayram boyunca günde 1.5-2 litre bir diğer deyişle 6-8 su bardağı su tüketmeye özen gösterin.