CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ekonomideki gelişmelere ilişkin, “Şu Anda meslek o kadar büyüdü fakat dolara döndü. Suçlu kim? Papaz ve ABD’de Trump. ‘Dış güçler memleketi bu ayla getirdi’ diye söylüyorlar. Eğer bu ülkenin ekonomisi devlet başkanının atacağı iki tweet ve bir papazla batıyorsa o ülkede zaten her şey perişan demektir” dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin 95’inci kuruluş sene dönümü dolayısıyla Ankara’daki Genel Merkez’de düzenlenen İl Başkanları Toplantısı’na katıldı. Kılıçdaroğlu, buradaki konuşmasında, CHP’nin Kurtuluş Savaşı’nı veren kadroların partisi olduğunu, hiçbir ayrım yapmadan bütün milleti kucakladığını söyledi. Kılıçdaroğlu, “Tek adam rejiminin bariz özelliği vardır. Tek adam rejiminde her şeyi bir kişi belirler. Tek adam her şeye etken olduğu için kendisini keza devlet hem ahali olarak tanıdır. Hiçbir mahkeme tek adamın eğilimini almadan karar veremez. Hak bağımsızlığı bütün olarak ortadan kalkar. Tek adam vatandaştan topladığı verginin bir kuruşunun bile hesabını vermez; lakin bir şey yapacaksa onu da lütuf olarak sunar. Bu vatandaş kimliğinin yok edilmesi anlamına gelir. Tek adam rejiminde medya bir kişinin gözü, kulağı ve sesidir. Asla tek adam eleştirilemez. Sadece onun her dediği büyük puntolarla yazılır. Tek adam sıkıştığında, ülkeyi uçuruma sürüklediğinde bir düşman yaratarak, kasıt olarak onu gösterir” diye konuştu.
Hükümete yönelik eleştirilerde yer alan Kılıçdaroğlu, “16 yılda memleketi bu ışık halkası getirdiler. Savurganlık ve rant ekonomisi üzerine bir politika güttüler. Katrilyonlarca ödenti topladılar; ama bu para yetmedi. Cumhuriyetin kurduğu tüm fabrikaları sattılar tekrar yetmedi para. Devletin arsalarını, otellerini sattılar, bu da yetmedi. Vatandaşı borç batağına soktular, bu da yetmedi” dedi.
‘MERKEZ BANKASININ BAĞIMSIZLIĞINI SAĞLAYACAĞIZ’
Sorumluluktan kaçmayacaklarını, ülkenin borç batağından çıkması için çözüm önerilerinin olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Bu bataktan nasıl çıkacağız? Birincisi devleti baştan yapılandırıp, liyakat sistemini getireceğiz. İşi adalet edene vereceğiz. Hukukun üstünlüğünü ve yargı bağımsızlığını sağlayacağız. Hukuk güvenliğinin olmadığı yerde hiç kimsenin can ve mal güvenliği yoktur. Merkez bankasının bağımsızlığını sağlayacağız. Mantıklı bir sıcak para politikası gütmeliyiz. Vurguncuların vurgun yapmasını önlemeliyiz. Dolar bazında ihale yaptılar. Niye dolarla kardeşim? Çünkü tümü yandaşları. Dolarla garanti veriyorlar. Tüp geçit, köprü, otoyol geçişleri dolara endeksli. Bunların hepsini Türk lirasına çevireceğiz. Sevgili Erdoğan vatandaşa ‘Doları bozdur’ diyorsun fakat bunları neden dolarla veriyorsun. Çünkü sen dolar baronlarının adamısın. Tazminat davası açmazsan namertsin.”
‘DIŞ POLİTİKA KAN DAVASI HALİNE GELMEZ’
Dış politikanın değiştirilmesi gerektiğini savunan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Bu dış politika Türkiye’yi felakete götürür. Bakın Suriye’ye. Dedik oysa ‘Yanlış yapıyorsunuz, Orta Doğu bataklığına Türkiye’yi sokmayın’ diye. Bugün geldiğimiz noktada ne değin haklı olduğumuz ortaya çıktı. En son Tahran’da bir görüşme yaptılar. Dedik ama ‘Suriye ile belli ilkeler çerçevesinde ilişki kurun, Esad’la ilişki kurun’. ABD kuruyor, Fransa kuruyor, Rusya kuruyor, İran kuruyor, Almanya kuruyor. Biz neden kurmuyoruz? Kan davası haline getirmiş. Dış politika kan davası haline gelmez. Yok dünyada böyle bir şey. Siz Esad’la görüşmeyi kabul etmezseniz Rusya üzerinden İran üzerinden yaparsınız. Onların kendi çıkarları var” dedi.
‘RESEPSİYON’ ELEŞTİRİSİ
Üretim ekonomisinin uygulanması ve israftan kaçınılması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, “30 Ağustos nedeniyle düzenledikleri resepsiyona bakın. Ejder meyveli smoothie, efuli, liçi meyvesi eşliğinde, aloe vera. Valla dilimizde dönmüyor lakin neyse yöneticilik edin. Hani bizim meşhur bir sözümüz var ya? Vatandaş hep söyler; ‘Ayranı değil içmeye’. Arkasını söylemeyeceğim. Bunların geldiği, Türkiye’yi getirdikleri nokta bu. Cumhur acınacak halde; borç batağında, ekmek derdinde. Tek adam sarayda badem sütüyle ejder bilmem nesiyle besleniyor. Bunu makul mi? Siz de din iman var mı, ahlak var mı? Bunlar kesinlikle bu ülkeye yok kendilerine hizmet ediyor. Ülke bu haldeyken sen safahat içinde yaşarsan olmaz” diye konuştu.
‘SUÇLU PAPAZ VE ABD’DE TRUMP’
İktidarın düşman yaratarak, gaye gösterdiğini savunan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Eskiden her şeyi CHP’ye ihale ederlerdi. Deprem oldu, CHP. Pahalılık oldu, CHP. Yumurtaya zam geldi, CHP. Güya onlar değil de CHP memleketi yönetiyordu. Şu Anda meslek pek büyüdü oysa iş dolara döndü. Şu Anda suçlu kim? Papaz ve ABD’de Trump. Efendim ‘Dış güçler’. ‘Dış güçler memleketi bu ışık halkası getirdi’ diye söylüyorlar. Eğer bu ülkenin ekonomisi, bir devlet başkanının atacağı iki tweet ve bir papazla batıyorsa o ülkede zaten her şey perişan demektir. Meksika sınırına duvar ördü Trump, Meksika’da bir şey olmadı. Merkel ile ağız dalaşı etti, Merkel’e bir şey olmadı. Fransa ile kavga etti, Fransa’ya bir şey olmadı. Bize iki tweet attı, ortalık toz duman. Ülkeyi bu hale kim getirdi? Dış güçler mi, başkaları mı? İğneden ipliğe kadar her şeye zam ‘Efendim buna dış güçler niçin oldu?’ Bütün bu zamları dış güçler yapıyor da sevgili Erdoğan sen ne yapıyorsun? Elin oğlu bu zamları yapıyorsa sen ne yapıyorsun?”
‘GÖREV BİZE DÜŞÜYOR’
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, daha önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik sorduğu soruları her yerde hatırlatarak, cevaplarını vermesini istedi. Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“95 yılı devirdik. Her birimize büyük yükümlülük düşüyor. Umutsuzluğa bizim kitabımızda yer yoktur. Milli kurtuluşun fazla daha zor koşullarda verildiğini biliyoruz. Tayin bize düşüyor. Türkiye’yi bu badireden kurtaracağız. Bunlar uzun süre dayanamazlar. Yönetemiyorlar, yönetemezler. Bunların israftan başı dönmüş. Saraylarına mahkum olmuşlar. Atama bize düşüyor. Bu bizim namus borcumuz” diye konuştu.
? – Ankara