İYİ Parti Rize İl Başkanlığına Nusret Karaca Seçildi. İşte Kongreden Notlar

İYİ Parti Rize İl Başkanlığı görevine kurucu başkan Nusret Karaca yeniden seçildi.

Rize Kültür Park Taş Salonda yapılan İYİ Parti Rize İl Başkanlığı 1. Olağan Kongresinde tek listeyle seçime gidildi. İYİ Parti Rize İl Kurucu Başkanı Nusret Karaca, yeniden başkanlığa getirildi.

Kongrenin Divan başkanlığını da yapan İYİ Parti GİK Üyesi Ali Türkşen ile Rize İl Başkanı Nusret Karaca ve Trabzon İl Başkanı Hasan Saka’nın kongrede yaptığı konuşmalar kongreye damga vurdu. İl Başkanı Karaca’nın Nisa Süresi’nin 58. Ayetinin mealini okuyarak başladığı konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adalet ve demokratiklikten uzaklaştığını savunduğu sözleriyle Trabzon İl Başkanı Saka’nın “Ey mazlumlar ayağa kalkın yoksa zalim diz çökmeyecek” ve GİK Üyesi Türkşen’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik “Aldatıldık demekle kimse tarihi sorumluluktan kurtulamaz” ve “Başka alternatifimiz kalmadı. Bir tek şansımız kaldı. Namluda bir tek mermi kaldı. Hedefi vurduk, vurduk. Vuramadık Allah muhafaza. Türkiye çok daha güzel günler görmeyecek maalesef” şeklindeki sözleri uzun süre siyaset dünyasında konuşulacak gibi.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan kongrede, İYİ Parti Rize Kurucu İl Başkanı Nusret Karaca, konuşmasına Nisa Süresi’nin 58. Ayetinin mealini okuyarak başladı. “Şüphesiz ki Allah; size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder.” Ayetini okuyarak konuşmasına başlayan Karaca, bugün Müslüman Türk olarak bir şeyler yapmak ihtiyacının doğduğunu belirtti.

Geleceğimizi inşa etmenin bugün bizlerin boynumuzun borcu olduğunu kaydeden Karaca, “Türk Cumhuriyeti Devleti olarak zor zamanlar geçiriyoruz. Son 5 yıldır ülkenin gidişatı endişe verici boyutlara yükselmiştir. 2016’da yaşadığımız hain darbe girişimi ülkemizin içinde bulunduğu durumu daha da kötü hale getirmiş, yargı sistemi duruma cevap veremez hala gelmiştir. Benden olmayanı engelleme gibi zihniyetler yüzünden binlerce kişi mağdur olmuştur, olmaktadır. Toplumda siyasi düşünce bağlamında kutuplaşma ve ötekileştirme meydana gelmiştir. Birbirimize tahammülümüz azalmış, karşıt görüşten olan kişilerin sesi kısılmaya çalışılmıştır. Demokratik özgür bir ülke olarak durumumuz oldukça kötüye gitmektedir. Bu gidişe aziz milletimize yakışan bir şekilde birilerinin dur demesi lazımdı. İşte bu anlayışla yeniden dirilen Türk milleti İYİ Parti ile adil demokratik özgür bir ülke olmaya doğru adım atmaya başlamıştır. Bu yolda bizlere destek olan Büyük Türkiye kardeşliğinin tesis edilmesinde yardımcı olacak sizlere ve bu yolda sizlere hizmet etmeyi boynumuzun borcu bilecek bizlere büyük iş düşmektedir. İYİ Parti olarak iyi işlere, iyi günlere doğru attığımız adımlar türlü engellerle karşılaşsa da Rabbimizin bizi yine yalnız bırakmayacağı, bu millete yine kendi içinden bir diriliş yaratacağına inancım sonsuzdur.” dedi.

Karaca, Türkiye’de insanların ötekileştirildiği ile adaletsizlik ve demokratsızlık olduğunu savunarak, “Genel Başkanımızın da ifade ettiği gibi biz Türkiye Cumhuriyeti Devletinin parlamenter sistemini korumak ve kollamak, kollayıp yaşatmak için İYİ Parti Türkiye gündemine oturmuştur. Partiler doğar, yaşar, ölür aynı insanlar gibidir. Türkiye’de Genel Başkanımızın ve bizim bahsettiğimiz konuda ötekileştirme var, kayırma var, işi ehline vermeme var, adaletsizlik var demokratiksizlik var, var oğlu var.” ifadesinde bulunarak 35 yıllık siyaset hayatı boyunca hesabını veremeyeceği hiçbir olayının bulunmadığını belirtti.

Bugüne kadar hiç kimseye yanlışı olmadığını ve hizmetlerle bugünlere geldiğini kaydeden ve Karadenizli ilk başbakanın İYİ Parti Trabzon İl Başkanı Hasan Saka’nın dedesi Hasan Saka olduğunu kaydeden Karaca, Karadenizli 2. Başbakanın Rize Milletvekili Mesut Yılmaz olduğunu, akabinde Recep Tayyip Erdoğan’ın Karadenizden çıkan 3. Başbakan olduğunu ifade ederek kendisinin de 1,5 dönem Erdoğan’a sahip çıktığını ancak daha sonraki dönemlerde Erdoğan’ın adalet ve demokratiklikten uzaklaşması nedeniyle kendisinin de partiden ayrıldığını söyledi.

İYİ Parti Rize İl Başkanlığı görevini Allah için, millet için, vatan için üstlendiğini belirten Karaca, başka bir niyetinin olmadığını ifade etti. İYİ Partililere diğer siyasi partililerle münakaşa hatta münazarada bulunmamalarını tavsiyesinde bulunan Karaca, Cenabı Allah’ın kör olan gözleri ve sağır olan kulakları açması duasında bulundu.

Karaca, konuşmasını tamamlayıp yerine geçtikten sonra divan kurulundan yeniden söz isteyerek tekrar kürsüye geldi ve “İnsanlar hata yapabilir doğrudur. Rize’de Rizeli 2 başbakan gördük. Tabiki Mesut Yılmaz ağabeyim olur benden yaşça büyük olur. Recep Tayyip Erdoğan da kardeşimizdir ama şimdi geldi gelinimize sıra. Erkekler bitti kadınlara geldi, gelinimizde sıra. Şimdi gelinimize hep birlikte sahip çıkacağız. Nasıl geçmişte sahip çıktıksak şimdi de sahip çıkacağız” diye konuştu. Karaca’nın bu konuşması partililer tarafından ayakta alkışlanıp “Meral Başbakan” sloganlarıyla desteklenirken, Divan Kurulu Başkanı GİK Üyesi Ali Türkşen “Meral Başbakan” sözlerini “Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener hanımefendiyi Cumhurbaşkanı yapacağız” şeklinde düzeltti.

İYİ Parti Trabzon İl Başkanı Hasan Saka ise salonu dolduran partililere yönelik “Cesur yürekli insanlar, kurtuluşa er tutmuş yiğitler” hitabıyla başladığı konuşmasında “Hepinizi tarih yazacak. Dumlupınar’da, Sakarya’da, Çanakkale’de şehit düşenleri tarih ayrı yazar ama Hasan Tahsin’leri ayrı yazar.” dedi.

Saka, konuşmasının devamında ise “Niçin buradayız, neden toplandık, amacımız ne? Hepinizin gözündeki o aydınlığı görebiliyorum, ışığı görüyorum, güneşi görüyorum, mutlu yarınları görüyorum, kardeş olayım diyenleri görüyorum, etle tırnak olacağız diyenleri görüyorum, bize ayrılık hikayesini yazanların dersini alacağı binlerce, milyonlarca insan görüyorum. 15 yıldan beri tabanlarını kontrol edebilmek adına ayrıştırılan birbirinden ayrı düşürülen insanlar var. Buna itirazımız var, onun için buradayız. İYİ Parti biliyorsunuz ki kadın hareketidir. Yiğit bir genel başkanımız var. Allah lütfetti, nasip etti ve şuan onun arkasından yürüyoruz Sakın ama sakın bir an olsun geri durmak yok. Sonuna kadar mücadeleye devam. Kadınlar sizler bizim önümüzden yürüyeceksiniz. Ben bir erkeğim Erkek egemen toplumunda yaşıyoruz. Hayır yıkılacak. Kadınlarımız dünyayı imar eden kadınlarımız bu ülkeyi yeniden imar edeceksiniz sizlerle yol alacağız.” İfadesinde bulunarak, “Bu ülke bizden hizmet bekliyor, açlar bizden karınlarının doyurulmasını bekliyor. Adaletsizliğe, zulüme uğrayanlar bizden hesap sorulmasını istiyor. Biz kin için burada değiliz. Sevgiyi büyüteceğiz. Biz intikam almak için yola çıkmadık, kardeş olacağız, birleştireceğiz, kucaklaştıracağız. Hep birlikte kardeş olacağız, olmak zorundayız.” dedi.

Mustafa Kemal’in askerleri olduklarını ifade eden Trabzon İl Başkanı Saka, “Yüce Allah bize eşsiz bir komutan lütfetti, mavi gözlü dev adam. Mavi gözlü dev adam bize bir miras bıraktı, onun takipçisiyiz. Mustafa Kemal’in askerleriyiz. İl Başkanlarımıza, ilçe başkanlarımıza hadi gidin yolunuz açık olsun demeyin, onların ellerinden tutun. Bu kutlu yürüyüşte hep beraber yürüyelim Hepimizin sorumluluğu var. Bu gök kubbe yıkılırsa bizim başımıza değil, sağcısı solcusu, laiği anti laiği, fakiri yoksulu, kadını erkeği, yaşlığı genci hepimizin başına yıkılacak. Lütfen bunu iyi düşünün. Lütfen bu farkındalığı yaşayın. Gidecek başka kapımız yok. Türkiyemiz var. Mustafa Kemal Atatürk Milli Misaki sınırlarımızı çizdi, bize emanet etti. Biz şimdi yurtta sulh cihanda sulh deyip barışı, kardeşliğimizi lütfen yıkmadan, dökmeden, birbirimizi inciltmeden, stratejimizi belirleyerek, birbirimize sahip çıkarak yürümeliyiz. Akıllı olup çok çalışmalıyız. İşimiz gerçekten zor ama zor olanı birlikte başaracağız. Milli manevi değerlerimizin içi boşaltıldı, vitrine koyuldu ama içi boş olarak bize verilecek. Bir milletin milli manevi değerleri yıkılırsa onu ayakta tutacak pek fazla bir şey kalmaz. Hani İbni Haldun diyor ya ‘Milliyetçilik bir toplumu ayakta tutan en önemli şeydir.’ İyi Parti’nin iyi insanları biz adımız gibi iyi olalım. Ne dediğimize, ne söylediğimize, nasıl hareket ettiğimize iyi bakalım, iyi örnek olalım. Rize kongremizin önce Rizemize sonra memleketimize sonra Türkiyemize, dünyamıza hayırlar getirmesini temenni ediyorum. İki şey çok önemli. Ben değil biz. Ne sorunlar yaşıyorsak ben merkezli yaşıyoruz. Biz bunu biz olarak büyütürsek çok şeyleri başaracağız. İkincisi insanı merkeze koyan anlayış. İnsanı merkeze koyan anlayışı bu topluma oturtursak bu toplumda çok güzel şey değişecek çok güzel şeyler başaracağız.” Şeklinde konuştu.

Saka, konuşmasının bir bölümünde kürsüdeki bardakta bulunan suyun devrilip üzerine dökülmesi nedeniyle temizlemek için yaklaşan görevlileri durdurarak, “Hayır, hayır, hayır. Biz canımızı vereceğiz, biz bedenimizi taşın altına koyduk. Biz taşın altına bedenlerimizi koyduk. Sular ıslatmış önemli değil. Genel başkanımızla gideceğiz ne yollar aşacağız. Yiğit kadın sana söz veriyorum milletimiz adına size söz veriyoruz. Siz var olduğunuz müddetçe bizde sizle beraberiz, asla yılmayacağız. Ey mazlumlar ayağa kalkın yoksa zalim diz çökmeyecek.” ifadelerini kullandı. Saka’nın konuşması sırasında partililer de “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” şeklinde tezahüratta bulunarak Saka’yı ayakta alkışladı.

GİK Üyesi Ali Türkşen ise Gölcük kongresinin ertelenmesi nedeniyle Rize kongresine katılabildiğini kaydederek, “Afrin’de görev yapan ve yakın zamanda 2 gün önce görev sırasında 8 şehidimizin olduğu çatışmada bir üsteğmenizin hava desteği sağlayan uçaklara ‘üstüme bomba atın üstüme atın çünkü adamlar burnumuzun dibinde. Biz de gidelim ama onlar da gitsin’ diyen bir Türk Silahlı Kuvvetlerinin emekli bir personeli olarak karşınıza geldim.” dedi.

Türkşen, 1996 yılında Yunanistan ile Türkiye arasında yaşanan Kardak Krizi sırasında Kardak Kayalıkları’na Türk Bayrağını diken Sualtı Taarruz Timi’nin başında Deniz Kurmay Albay olarak görev yaptığından kendisine “Kahraman” olarak hitap edilmesine rağmen kendisini hiçbir zaman kahraman olarak görmediğini belirterek, “Bana da görev yaptığım dönemde Kardak krizi sırasında görev yapmak kısmet oldu. Yeri geldiğinde anlatıyorum. Çünkü bu kadar temcit pilavı gibi bunları anlatırsanız kahramanlık olmuyor o zaman başkalarının yaptığı gibi her olaydan, her şeyden bir çıkar sağlamak oluyor. Yani Şehidin üzerinden bile çıkar sağlamak oluyor. O yüzden bunları anlatmayı sevmiyorum ama bugün madem yeri geldi. Kardak krizi sırasında tek bir mermi atmadan galip geldik 22 sene önce. Yunanistan Genelkurmay başkanı istifa etmek durumunda kaldı. Biz orada ne ruh haliyle görev yaptık. Bizler oraya çıktığımızda o kadar Yunan gemisinin arasından 12 sat komandosu giderken üzerime aldığım cephaneliğini ötesine dedim ki bana ne görev verdilerse canımı verene kadar görev yapacağım ya canımı alırlar yada görevimi başarıyla tamamlarım. Bir tane mermi kovası içine üstümdeki mermi hariç avuç avuç mermi koydum Yunan bayrağını Türk bayrağıyla değiştirdikten sonra o kovayı yanıma koydum. Dedim ki bu mermi bitene kadar savaşırım ondan sonra aynı Dumlupınar’daki meçhul isimsiz sancaktar gibi orada ölürüm. Ama bu vatan toprağını vermem diye orada mücadele ettim. Bugün Afrin’de olduğu gibi o günde bu milletin duası bizimleydi. Sonra devlet bize şunu uygun gördü. Kalktı dedi ki senin kahramanlık süren bitti. Şimdi biz seni terörist ilan edeceğiz. Bilgisayar ekranından gösterdikleri bir sayfaya 16 sene hapis verdiler 3,5 senesini de cezaevinde yatırdılar ama ben o zamanda biliyordum o benim ranzamın başucunda sizler de oradaydınız” sizlerin duası da bizimle beraberdi.” diye konuştu.

Kendisinin iyi veya kötü bir insan olarak değerlendirilmesinin etrafındakiler tarafından yapılacağını kaydeden Türkşen, “Kindar bir insan değilim ama adalete inanıyorum. Kim kimle Allah’la kendini affettirsin, milleti affetsin. Kim kimle hesaplaşacaksa hesaplaşsın ama ben cezaevinde kızıyla top oynarken hayatını kaybeden sınıf arkadaşım Murat Özen’i unutmuyorum, evladımın çektiklerini unutmuyorum, eşimin çektiklerini unutmuyorum, anamın çektiklerini unutmuyorum. Bana bunu görenlerle hesabım var kindar değilim ama adalet istiyorum. Aldatıldık demekle kimse tarihi sorumluluktan kurtulamaz.” dedi.

Türkşen, konuşmasını şöyle sürdürdü:15 Temmuz maalesef bizleri dinlemedikleri için gerçekleşti. Zamanında bizlerin sözleri dinlenmediği için, cezaevlerinde mahkeme salonlarında haykırdığımız sözler dinlenmediği için 15 Temmuzlara gelindi. 250 şehit verdik 3000 gazimiz var. Ve ondan sonra biz çıktığımız tv programlarında çok basit şeyler söyledik. Biz onun için buradayız. Biz çok şey istemiyoruz. Gemiciklerimiz olmasın, cebimiz para dolmasın ama huzur istiyoruz. Sokakta yan yana dolaştığımız insanlarla birbirimize kötü bakmayalım istiyoruz, millet ayrışmasın istiyoruz. Dışarıdan bizi Türkiye’yi 3. Dünya ülkesi gibi görmesinler istiyoruz. Biz herkesle kavgalı olmayalım istiyoruz. Para kazanıyorsak.bu ülkenin bir geliri varsa onu eşit şekilde paylaşalım istiyoruz. İnsanlar mahkeme kapısına gittiği zaman eşit şekilde adil yargılansın istiyoruz. Bu kadar basit şeyler istiyoruz. Çok şeyler istemiyoruz bu ülkeden. Çıktık tv kanallarında onu söyledik.“

İYİ Parti’ye geçişi ile ilgili de bilgi aktaran Türkşen, geçtiğimiz yılın yaz aylarında Meral Akşener’in kendisi ile sosyal medya üzerinden iletişime geçerek, evine davet ettiğini ve evindeki sohbette birlikte yol almak istediklerini belirterek, “Sayın Genel başkanımıza şu anda Türkiye’yi düze çıkaracak olan siz varsınız, sizin hareketiniz olacak bu hareket. Doğru şekilde yönlendirirsek insanları bir araya getirebilirsek başka alternatifimiz kalmadı. Bir tek şansımız kaldı. Namluda bir tek mermi kaldı. Hedefi vurduk, vurduk. Vuramadık Allah muhafaza. Türkiye çok daha güzel günler görmeyecek maalesef. Çünkü sayın başkanımızın da konuşmasının başında söylediği gibi buradan çıkıp Cumhurbaşkanı olmuş buranın bir evladı baştan doğru şeyler yapmaya çalışırken güç zehirlenmesine uğradılar ondan sonra yoldan saptılar. Türkiye’yi belki söyledikleri gibi, iktidara geldikleri gibi yönetmeye kalksalardı biz bu hale gelmeyecektik. Ama bugün 15 sene önce yola çıktıkları yerden çok uzağa düştüler. Biz mağdur edebiyatı da yapmıyoruz Çok olmadık şeyler de söylemiyoruz çok basit şeyler söylüyoruz biz İyi insanlar olmak istiyoruz o kadar. Başka bir beklentimiz yok. Onun için buraya geldik. Ve bakın Rize gibi bir yerde gerçekten çok cesur insanlarız, çok cesur insanlarsınız ki böyle bir yerde toplanıp da bunları söyleyebiliyoruz. Bu yola hep beraber çıktık. Yüzde 70 oy alan yerden oy almaya çalışıyoruz, alacağımıza inanıyorum.” diye konuştu..

Türkşen, İYİ Parti’nin neferleri olarak Rize’nin bir gelini Sayın Meral Akşener’i Cumhurbaşkanı, İYİ Parti’yi de iktidarda görecekleri günlerin yakın olduğunu belirterek konuşmasını tamamladı.

Kongreye, İYİ Parti GİK Üyesi Ali Türkşen, Rize Eski Milletvekili Ahmet Kabil, İYİ Parti Trabzon İl Başkanı Hasan Saka, Gümüşhane İYİ Parti İl Başkan Yardımcısı Bekir Sıtkı Acet, Rize Merkez İlçe Başkanı Osman Civelek, CHP Rize İl Başkan Vekili Ömer Şan, Saadet Partisi Rize İl Başkanı Av. Muhammet Kaçar, CHP Rize Merkez İlçe Başkanı Hüseyin Bostan ile bazı ilçe başkanları, Trabzon İl Yönetim Kurulu üyeleri, davetliler ve partililer katıldı.