Cumhurbaşkanı Erdoğan Açıklaması

Cumhurbaşkanı Erdoğan Açıklaması
Cumhurbaşkanı Erdoğan Açıklaması
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Biz bu orduyla değil terör örgütlerini Allah’ın izniyle yedi düveli önümüze katar cehenneme kadar kovalarız” dedi. Türkiye’nin Amerika’dan alacağı F35’ler ile ilgili de konuşan Erdoğan, “Fena komşu bizi konut sahibi yaptı. F35’leri vermezlerse biz üretiriz” dedi. İzmir’de hukuk içinde aralıksız bir davanın Türkiye’yi hesaplı olarak çökertme operasyonuna döndürülmek istenmesinin mantıkla izah edilemeyeceğini bildiren Erdoğan, “Dövizdeki istikrarsızlık ülkemize yönelik operasyondur. Terör örgütleriyle yapamadıklarını döviz kurunu döviz kurşunu haline getirdikleri ekonomi silahıyla gerçekleştirmek istiyorlar. Allah’ın izniyle nice ihanetleri tepeleyen Türkiye bu saldırının da üstesinden gelecektir” diye konuştu.

Balıkesir Astsubay Iş Yüksek Okulu öğrencilerinin mezuniyet töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2 bin 544 Türk ve 18 konuk öğrenciyi mezun ederek bölgelerine uğurluyoruz. TSK’da astsubaylığın kritik bir ödev olduğunu belirterek 15 Temmuz’un kritik ismi Ömer Halisdemir kardeşimiz de bir astsubaydır. Ordumuza astsubay olarak katılıp sonradan subaylığa geçen ve generalliğe yükselen kardeşlerimiz var. Azmin, disiplinin hedefi olan herkese TSK’nın kapıları sonuna kadar açıktır. Subaylarımız, astsubaylarımız ve giderek sayıları gelişen bilirkişi personel yapısıyla TSK dünyanın en dinç ordularının başında geliyor. TSK dünyanın en köklü en yaygın ve geçmişi zaferlerle dolu ordusudur. TSK’nın binbaşı, yüzbaşı ve onbaşı gibi kavramları aralıksız bir şekilde günümüze kadar gelmiştir. Cumhurbaşkanlığı forsunda temsil edilen devletlerimizin en önemli özellikleri çok sağlam bir ordu düzenine sahip olmalarıdır. Sayıca çokluktan ziyade eğitim düzeni ve tesisatıyla öne meydana çıkan bu ordular kendilerinden kat kat artı düşmanları yenilgiye uğratmışlardır. Osmanlı’da giriştiği büyük savaşlarda daima kendinden çok ordulara karşı uğraş etmiş ve zafere ulaşmıştır. Aslında milletimizin tamamı ezanı, bayrağı, vatanı ve devleti tehlikeye düştüğünde yiğitçe mücadeleye atılmaktan çekinmemiştir. 15 Temmuz gecesi darbecilerin karşısına dikilen 15 yaşındaki bıyıkları terlememiş delikanlıdan 75 yaşındaki ak sakallı dedeye kadar olan milletimizi bu gerçeği bir kez daha tasdik etmiştir. Bu ordu tarihe sığmayacak kahramanlıkların sahibidir. Sizler böylesine onurlu bir kurumun kapısından adım atıyorsunuz. Giydiğiniz üniformanın şerefi sizin. Bu yolda nasibiniz de varsa sahip olacağınız gazilik ve şehitlik unvanlarının anlamını hiçbir maddi değerle tasvir edebilme muhtemel değildir. Astsubaylarımızın ailelerine, ülkemize ve milletimize böylesine aslan yürekli kahramanlar yetiştirdikleri için teşekkür ediyorum. Üniversitemizin tüm öğretim kadromuza da şükranlarımı sunuyorum” şeklinde konuştu.

Milletlerin tarihlerinde dönem noktaları olduğunu söyleyen Erdoğan, “Bizim tarihimizde de pek çok dönüm noktası bulunuyor. Bölgemize birlikte ülkemizi de kendi senaryolarına karşı biçimlendirmeye çalışanların karşısına kendi hedeflerimizle çıkma kararlığımızın gerisinde. Geldiğimizden asla pişman değiliz. Başı düşey ve alnı dik şekilde geleceğe umutla bakmamızı buna borçluyuz. Bunun da kuşkusuz bir bedeli var. Bu bedeli kimi vakit teröre aleyhinde yürüttüğümüz mücadelede verdiğimiz şehit ve gazilerle ödüyoruz. Kimi zaman milletlerarası alanda eşi görünmeyen çifte standartlara maruz kalarak ödüyoruz. Kimi vakit ekonomik faturalarla ödüyoruz. Elini vicdanına koyan herkes Türkiye’nin ne sınırları içinde ne dıştan maruz kaldığı terör saldırılarının ne milletlerarası alanda aleyhinde kaldığı riyakarlığı hak edecek bir meselesi bulunmuyor. Mesele terörle mücadelede bizden istenen ne. Suriye’den, Irak’tan DEAŞ, PKK’ya değin üstelik bu pek çoğunun yalan yanlış olduğu daha sonra ortaya meydana çıkan istihbarat bilgilerine dayanarak heybetli operasyon yapanların kaderi. Kaldı ancak stratejik ortaklığımız da var. Terörle uğraş herkese hak görülüyor. Konu Türkiye olunca işin rengi aniden değişiyor. Biz ülkemize yapılan saldırılar aleyhinde neredeyse yalnız bırakılmış bir ülkeyi Reyhanlı’dan 127 roket ve top saldırısı yapılırken, bunlar ne yapıyordu biliyor muydunuz? Ülkemize daha önce konuşlandırılmış hava savunma sistemlerini hemencecik geri çekiyordu. Bize parayla satmadıkları silahları terör örgütlerine ücretsiz verdiler. Topraklarımızı korumak ve milletimizin can ve mülk güvenliğini sağlamak için alternatif arayışlara girdiğimizde de sakın ha diyorlar. Bizim bu cins dayatmaları kabul etmemiz muhtemel yok” dedi.

“F 35’leri vermezlerse biz üretiriz”

Türkiye’nin gerekirse kendi silahlarını yapabileceğini kaydeden Erdoğan, “Türkiye’nin 400’lere ihtiyacı var. Bunun anlaşması bitmiştir. İnşallah en kısa zamanda alınacak. Türkiye’nin F35’lere de ihtiyacı var. Verirler vermezler onu bilemem. Verdikleri takdirde anlaşmaya uyduklarını görürüz. Biz ortaklığımızın gereği 900 milyon dolar ödeme yaptık. 120 F35’in bize verilmesi gerekiyor. Bundan Böyle dünya tek ülkeden ibaret değil. Fazla alternatifleri var. veya üretiriz. İnsansız hava araçlarını vermediler. Şu Anda biz üretiyoruz. Kötü komşu bizi de ev sahibi yaptı” şeklinde mesaj verdi.

ABD ve AB’nin Türkiye’ye karşısında çifte standart içinde olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kendilerinin dünyanın dört bir yanında ne cins faaliyetler içinde olduklarını biliyoruz. Güvenilirlik testi yapılacaksa bu testten alnının akıyla çıkacak tek taraf Türkiye’dir. Hem Avrupa, keza Amerika defalarca sınıfta kaldı. Biz buna karşın yükümlülüklerimize ast kaldık. Ülkemizle ilgili ABD’de açılan ve birçok mahkumiyetle sonuçlanan davaların bir örneği diğer ülkede değil. İzmir’de hukuk içinde büyüyen davayı Türkiye’yi askeri ve ekonomik alanda düşürmek gayreti içine girilmesini mantıkla izah muhtemel değildir. AB müzakerelerinde o çok kayda değer kriterleri nasıl fırıldak gibi döndürdüklerini cümbür cemaat biliyor. Başkalarını bütün aza yapanlar, Türkiye’yi hariç tutmak için kendilerini inkar etmekten çekinmiyorlar.”

“Döviz kurşunu”

Türkiye düşmanlarının döviz kurunu kurşun gibi silah olarak göstermek istediklerini belirten Erdoğan, “Türkiye’de döviz kurunun böyle yüksek rakamları çıkartılmasını bakmak için allame olmaya lüzum değil. Dövizdeki istikrarsızlık ülkemize yönelik operasyondur. Terör örgütleriyle yapamadıklarını, döviz kurunu döviz kurşunu haline getirdikleri ekonomi silahıyla yapmak istiyorlar. Allah’ın izniyle nice ihanetleri tepeleyen Türkiye bu saldırının da üstesinden gelecektir. İhracatımız yükselmeye devam ediyor, imal çarkları dönüyor. Döviz kuru ne olacak diyenler varsa, onlara şunu diyoruz: Bu da geçer ya hu! Bunlar geçer yahu derken, bundan başka da teknik olarak üzerimize düşenleri yapıyoruz. Ekonomi yönetimimiz gereken tüm tedbirleri alıyor. Yeter ama bir olalım, iri olalım, diri olalım, kardeş olalım, hep birlikte Türkiye olalım. Bunu sağladığımızda öteki sıkıntıların birer birer çözüm yoluna girdiğini göreceğiz. Zinde siyaset ancak kuvvetli ordu ve zinde bir ekonomiyle hayata geçirilebilir. Türkiye ayrıca siyaset, ayrıca askeri, hem ekonomi alanında bunu hak ediyor. Ordumuzu ihanet çetelerinden arındırdığımız ölçüde askeri gücümüzün arttığını görüyoruz. Bilhassa 15 Temmuz sonrası bunun emarelerine tanık olduk. Biz bu orduyla değil terör örgütlerini, Allah’ın izniyle yedi düveli önümüze katar cehenneme değin kovalarız. Askerlerimizin eğitim ve morali her gün daha da yükseliyor. Milletimiz ordusuna canı pahasına sahip çıkıyor” ifadelerini kullandı.

Törene Ulusal Savunma Bakanı Hulusi Akar, İçişleri Bakanı Süleyman Asilzade, Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler ve zorlama komutanları katıldı. – BALIKESİR