Beyninizi güçlendirmenin sekiz yolu

Beyninizi güçlendirmenin sekiz yolu
Beyninizi güçlendirmenin sekiz yolu
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

ÇOĞU KEZ yaşla birlikte hafızanın ve sebep sonuç ilişkisi kurma, tepki verme gibi diğer zihinsel fonksiyonların zayıfladığını duyarız. Lakin hâlâ umut var. Çünkü beyin bir takım yöntemlerle bitmiş yapılandırılabiliyor.

Beyninizi yükseltmek istiyorsanız işte bir dizi nasihat ve egzersiz teknikleri:

1. Maddesel çalışma beynin büyümesini sağlar

Bedensel alıştırma yapmanın beynimizi büyüttüğü doğru.

Egzersiz asap kavşaklarının sayısını artırır, bu nedenle beyinde daha artı irtibat noktası yaratır ve yeni hücreler oluşmasına katkıda bulunur.

Yürek-damar sağlığının iyi olması bununla birlikte beyninize daha pozitif oksijen gitmesi ve zararlı toksinlerin daha çabuk atılması anlamına da gelir.

Egzersizinizi dışarda gerçekleştirmek daha da yararlı çünkü bu vesile ile diğer taraftan güneşten ilave D vitamini alma gibi bir avantaj sağlıyorsunuz.

Öğüt: Egzersizi yeni bir yeri bakmak tanımak, yeni şeyler gerçekleştirmek veya düşünce alışverişi ile bir araya getirmeye çalışın. Bu Vesile Ile oluşan yeni hücrelerin sağlam devreler kurması ihtimalini artıracaksınız.

Diyelim bahçe işleri yapmayı seviyorsunuz. Bunu mümkünse komşularınızla, ailenizden birileri ya da arkadaşlarınızla birlikte yapmayı deneyin. Yürüyüşe yalnız çıkmak yerine mümkünse grup olarak veya ikili çıkın.

En önemlisi egzersizi haz alacağınız şekilde yapmaya uyarı edin. Egzersizin ve sosyal iletişimin beyin üzerindeki etkisi bu katılım arzusuyla iyice güçleniyor.

2. Hareket halindeyken ezberleme tekniği

Araştırmalarla kanıtlanmış ve aktörlerin epeydir kullandığı bir teknik bu. Bir metni hareket halindeyken ezberlemeye çalışırsanız, data zihninizde fazla daha kalıcı olabiliyor.

Tavsiye: Diyelim bir sunum yapmanız, bir sınava hazırlanmanız ya da yapacağınız işi zihninizde iyice yerine oturtmanız gerekiyor. Düşüncelerinizi kafanızda yürürken ya da dans ederken çevirmeyi deneyin.

3. Dürüst beslenmenin yaşamsal önemi

Yediklerimizin ortalama beşte birini şeker oluşturuyor ve enerjinin ilk elden beyne gitmesi, beynin işleyişini tamamen glikoz düzeyine ast kılıyor.

Eğer şeker tüketiminizi denetleme edemezseniz, zihniniz çok daha karmakarışık olacaktır.

Sevdiğiniz şeyleri yediğinizde beynin ödül bölgesi müsamaha almamızı karşılayan dopamin adlı bir kimyasal madde salgılıyor.

Ama bir yana beynin ödül bölgelerini memnun edecek şeyleri yerken, bir yandan da bağırsaklarınızı sağlıklı tutacak gıdalar almalısınız.

İnsanın bağırsaklarında beyinle bağlantılı sıradan yüz trilyonu aşkın mikrop bulunuyor. Bunların dengesi beynin sağlığı için hayati tartı taşıyor.

Bağırsaklara bu yüzden sikça “ikinci beyin” denir. Dağıtılmış ve dinç yiyeceklerle beslendiğinizde bu mikroplar dengelenir ve beyniniz de dinç olur.

Tavsiye: Beyin hücrelerinin yapı maddesi yağdır. O yüzden yediklerinizin bir tedarik yağ da içermesi gıda için hayati tartma taşır. Bilhassa de fındık, fıstık, çekirdekler, avokado ve balıktaki yağ sağlıklı yağlardır. Ayrıca biberiye ve zerdeçalın da beyin sağlığı için yararlı olduğu biliniyor.

Yemekten tadına varmak, sosyal ortamlarda yemek yemek zevkini paylaşmak da yediğiniz şeylerin beyne faydasını güçlendirir.

4. Şalteri indirip her şeyden uzaklaşmanın sırrı

Biraz stres, insanın acil durumlara tepki bakış refleksini koruması açısından gerekli. Kortizol adlı hormonun salgılanmasına yol açar. Bu da fazla olmamak kaydıyla bize enerji verir dikkatimizi toplamamızı sağlar.

Fakat uzun süren üzüntü ve yüksek düzeyde gerginlik beyinde bütün aksine, zehir etkisi yapıyor.

bu nedenle zaman zaman, deyim yerindeyse şalteri indirip, beynin bu kısmını dinlendirmek çok manâlı ve bunu yaptığınızda fiilen beynin farklı bir bölgesini çalıştırmış oluyorsunuz.

Beynimizde “kendi halinde alıştırma ağları” diyebileceğimiz bir ağ var. Bu fonksiyon doğruca gündüz vakti hayallere dalabiliyoruz ve bu fonksiyon hafızayı muhafaza bakımından fazla manâlı.

Dış dünyayla zihinsel ilişkimizi kestiğimizde beynin bu fonksiyonunun işleri devralıp yürütmesini sağlamış oluyoruz.

Öyleyse yeniden işyerinde hayallere kendini kaptırmış olarak yakalanırsanız, beyninizin fazla hayati bazı bölgelerini çalıştırdığınızı söyleyerek kendinizi savunabilirsiniz!

Tavsiye: Eğer rahatlamak ve şalteri indirmekte zorlanıyorsanız, meditasyon veya farkındalık temelli teknikler deneyerek stres düzeyinizi daha sağlıklı ölçülere düşürmeyi deneyebilirsiniz.

5. Daha önce hiç denemediğiniz şeyler yerine getirmek

Beyninizi geliştirmekte kilit önemde bir usul, onu yeni şeyler yapmaya veya öğrenmeye yönelterek sınamaktır.

Bir sanat dalında kursa yazılmak veya yeni bir dil öğrenmek beyninizin esnekliğini artıracaktır.

Öğüt: İnternette arkadaşlarınız ya da ailenizle yarışacağınız bir oyun bulun.

Bu ayrıca sizi sınayacak, ayrıca de başkalarıyla yarışa sokmak bir sosyal iletişim olarak beynin gelişimine keza katkı maddesi sağlayacaktır.

6. Müzik beynin gıdasıdır

Müziğin beyne fazla özel bir etkisi olduğuna göze çarpan eden bulgular var.

Müzik dinleyen veya müzik yapan birinin beynine baktığınızda neredeyse beynin bütününün aktif olduğunu görüyorsunuz.

Müzik genellikle kavrayışı artırıcı tesir yapabiliyor ve müzik hafızası da demans gibi beyin hastalıklarında genelde en son kaybedilen data oluyor.

Nasihat: Bir koroya katılın ya da en sevdiğiniz grubun konserine anında bir bilet alın.

7. Yatakta sınava hazırlık

Gündüz saatlerinde yeni bir şey öğrendiyseniz, beyninizde bir asap hücresiyle bir diğeri aralarında bağlantı oluşuyor.

Uyuduğunuz vakit bu bağlantı kuvvetlenip iyice yerleşiyor ve öğrendiğiniz şey hafızanın bir parçası haline geliyor.

bu nedenle uyku hafızanın devamı bakımından doğrusu çok manâlı.

Mesela bir kişiye sabah, bir kişiye de uyumadan anında önce ezberlemesi için birer liste verin. Ertesi gün sorduğunuzda, uyumadan derhal önce ezberleyen çok daha iyi hatırlayacaktır.

Tavsiye: İmtihana hazırlanıyorsanız, olası soruların cevaplarını uyumadan önce yeniden çalışın, üzerine uyuyun.

Eğer bir travma geçirdiyseniz ya da kötü bir anınız varsa bunu uyumadan derhal önce düşünmemeye çalışın. Düşünürseniz bu fena anı ya da travmatik olayın anısı ve onun yol açtığı negatif duygular, hafızanıza daha derin bir şekilde nakşolunacaktır.

Aynı sebeple geceleri korku filmi seyretmekten de kaçının!

Onun yerine o gün öğrendiğiniz ya da yaşadığınız olumlu şeyleri düşünerek uyuyun.

8. Doğru uykudan kalkma

Uyumanın ne dek manâlı olduğunu hepimiz biliyoruz. 5 saatten az uyursanız zihinsel yetileriniz zayıflar, 10 saatten artı uyursanız da sersemleşmiş hissedersiniz.

Lakin uykudan sonradan gün boyu zihinsel işlevlerinizi en iyi kullanmanızı sağlayacak bir şey de nasıl uyandığınız.

En ideali karanlık bir odada uyuyup yavaşça gelişen bir ışıkla uyanmak.

Bu ışık gitgide artarak kapalı göz kapaklarınızdan sızarak beyni bir anlamda hazırlar ve daha fazla kortizol salgılarız.

Uyandığınız anda vücudunuzdaki kortizol hormonu miktarı, beyninizin o gün nasıl çalışacağı üstünde belirleyici olur.

Nasihat: Doğal bir şekilde uyanmanızı sağlayacak, güneşin doğuşu gibi parklaklığı yavaş yavaş çoğalan bir ışık edinin.

Tabii uykusu ağır olanlar işe geç kalmamak için ışığın yanısıra tekrar sesli alarm da göstermek zorunda kalabilir!