Yargıtay’dan Çalışanlara Kötü Haber! Takvim Müsade Zamanını Işveren Belirler

Yargıtay'dan Çalışanlara Kötü Haber! Takvim Müsade Zamanını Işveren Belirler
Yargıtay'dan Çalışanlara Kötü Haber! Takvim Müsade Zamanını Işveren Belirler
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yargıtay, milyonlarca çalışanı yakından ilgilendiren emsal nitelikte bir karara imza attı. Yüksek mahkemeden, yaz aylarının gelmesiyle yıllık müsade planları yapanlara kötü haber geldi. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, takvim müsade zamanının işverenin belirleyeceğini, işçinin kendi isteğine göre tatil planı yapamayacağına hükmetti.

MESLEK AKDİ TEK TARAFLI FESHEDİLDİ

Bursa’da, savunma sanayi sektöründe hizmet veren bir şirkette çalışan emekçi, işverenin bilgisi dahilinde tatil planı yaptı. Bu esnada işyeri el değiştirdi. Yeni gelen idare, otel rezervasyonlarını yaptıran çalışana izin kullanamayacağı bildirildi. Büyük şok yaşayan işçi, hileli ve eşitlik ilkesine aykırı olan başvuru formu üstüne meslek akdini tek taraflı feshetti. İşçiye ihbar tazminatı ödendi.Bursa 9. Meslek Mahkemesi’nde işveren hakkında dava açan tatil mağduru işçi, kağıt üzerinde patron değişikliği yapıldığını, egzersiz yerinin değişmediğini, her iki davalının işini benzer işyerinde yaptığını, iş akdini haklı nedenlerle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, pozitif mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve ödenti farkı alacaklarının davalılardan tahsilini istedi.

YARGITAY’DAN EMSAL NITELIĞINDE KARAR

Mahkemede savunma yapan sanık işveren, iş akdinin şikayetçi tarafça takvim müsade kullandırılmadığı gerekçesiyle feshedildiğini, fesih sebebinin Iş Kanunu’nun 24. maddesinde farzedilen haklı nedenle fesih halleri aralarında bulunmadığını öne sürdü. Davacının fesih nedeniyle yan olduğunu, bu nedenle haklı fesih laf konusu olmadığını savunarak davanın reddi ile ihbar tazminatının şikayetçi-aleyhinde davalıdan tahsilini istek etti. Mahkeme, davacının meslek sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve bununla tabi olarak karşısında davada ihbar tazminatının şikayetçi-karşı davalıdan tahsiline karar verdi. Kararı davacı-aleyhinde davalı vekili temyiz etti.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi emsal nitelikte bir karara imza attı. Kararda, davacıya ait fesih bildiriminde, şirketin sağladığı tatil olanağından kullanmak üzere gerekli izin tarihlerini yönetime ve insan kaynakları departmanına bildirerek, otel rezervasyonu ve ödemelerini yaptırdığına uyarı çekildi.

“YILLIK MÜSADE FAYDALANMA ZAMAN İŞVERENİN IDARE HAKKI KAPSAMINDADIR”

Son gün yeni idare göre müsade hakkını kullanamayacağının tarafına bildirildiği, bu haksız ve eşitlik ilkesine tutarsız olan yazı nedeniyle iş akdinin tazminatları ödenerek fesih edilmesinin istendiğinin bildirildiği hatırlatıldı. Kararda şu ifadelere yer verildi: “Sanık taraf, takvim müsade kullanim zamanını belirlemenin işverenin yönetim hakkı zarfında olduğunu, ihbar öneli verilmeden davacı emekçi göre iş akdinin hileli olarak feshedildiğini savunmuştur. Yıllık ücretli iznin kullandırılmasının şekil ve zamanı işverenin yönetim hakkı dahilinde işverenin insiyatifindedir. Meslek sözleşmesi, personel yönetmeliği, TİS gibi taraflarca belirtilen tarih ve şekiller kararlaştırılmamış ise işçinin ne zaman ücretli izne çıkarılacağını tespit yetkisi işverene aittir. Bu kapsamda yıllık ücretli izinlerin kullandırılmaması kaide olarak işçiye haklı fesih imkanı vermez. Ama patron bu idare hakkını öteki hususlarda olduğu gibi iyi hedef kuralları içerisinde kullanmak zorundadır. Maddi uyuşmazlıkta Mahkemece, takvim izin kullandırılmamasının Iş Kanunu’nda farzedilen haklı nedenle fesih sebepleri arasında yer almadığı ve böylece davacı emekçi kadar gerçekleştirilen feshin haksız olduğu gerekçesiyle davacının kıdem tazminatı talebi reddedilmiş ise de, verilen karar beceriksiz tahlil ve araştırmaya dayanmaktadır. Mahkemece; davalı işyerindeki izin uygulamasının nasıl olduğu araştırılmalı, davacının fesih bildiriminde açıklanmış ilgili yıllık izin belgeleri istenmeli, otel rezervasyon ve ödeme belgeleri davacıdan istenmelidir. Davacının ne vakit takvim müsade talep ettiği, sanık tarafından yıllık müsade verilip verilmediği hususları tespit edildikten sonra güven teorisi de dikkate alınarak varılacak sonuca kadar esas dava ve aleyhinde dava hakkında bir karar verilmelidir. Beceriksiz inceleme ve araştırma ile yazılmış şekilde karar verilmesi hatalıdır. Hükmün bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.”