TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Volkan Bozkır, “Türkiye ve ABD’nin sahiden birbirlerine en ihtiyacı olduğu bir dönem yaşıyoruz. Bu dönemde ne Türkiye’nin ABD ile ne de ABD’nin Türkiye ile hasmane bir davranış içinde olması lüksü yoktur.” dedi.
Bozkır, ABD’nin Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Jeffrey Hovenier’i Meclisteki makamında kabul etti.
Röportaj öncesinde konuşan Bozkır, Hovenier’in edep ziyaretinde bulunduğunu belirterek, “Röportaj esnasında bölgemizde eğilim etmekte olan son derece kayda değer gelişmeler hakkında gösterme teatisinde bulunacağız. Keza iki müttefik Türkiye ve ABD arasında son dönemde karşı karşıya olduğumuz bir takım sıkıntıların nasıl giderilebileceğine ilişkin de TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı ve Ankara’daki Amerikan Büyükelçiliği olarak bir katkıda bulunulabilir mi? Onun arayışı içine gireceğiz.” ifadesini kullandı.
İki ülke ilişkilerini değerlendiren Bozkır, Türkiye ve ABD’nin birbirlerine en çok ihtiyacı olduğu bir dönemin yaşadığına dikkati çekti.
Bozkır, şunları kaydetti:
“Bu dönemde ne Türkiye’nin ABD ile ne de ABD’nin Türkiye ile hasmane bir davranış içinde olması lüksü yoktur. Bu sorunların giderilemeyecek nitelikte olmadığını düşünüyorum. Önümüzdeki dönemde her yerde eski düzeyde birbirlerine güvenen, arkadaş ve müttefik iki ülke olarak dünya siyaset arenasında yer alacağımızı temenni ediyorum.”
Bozkır, Hovenier’e görevinde başarı diledi.
ABD’nin Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Jeffrey Hovenier de ABD’yi temsilen TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Bozkır’ı ziyaret etmekten duyduğu memnuniyeti aktardı.
TBMM’nin, iki ülkenin çıkarlarını ilerletmek adına ne değin manâlı rol oynadığının haberdar olduğunu bildiren Hovenier, “Sayın Büyükelçi Bozkır’ın bu konudaki bireysel liderliği konusunda, az önce daha kişisel anlamda deneyim etme fırsatım olmadı, bunun da olacağını biliyorum. Kuşkusuz hem kendisiyle ayrıca de öteki liderlerle karşılıklı çıkarlarımızın geliştirilmesi adına beraber çalışmaktan hoşnutluk duyacağım.” diye konuştu.
“Türkiye ile ABD aralarında fiilen halledilemeyecek hiçbir sorun değil”
Bozkır, İzmir’de terör örgütleri FETÖ ile PKK namına kabahat işlediği ve casusluk yaptığı iddiasıyla tutukluluğu konut hapsine çevrilen ABD uyruklu din adamı Andrew Craig Brunson’ın durumuna ilişkin soruya, şu yanıtı verdi:
“Türkiye ile ABD aralarında gerçekte halledilemeyecek hiçbir sorun yoktur. Bunun nasıl her tarafta eski rayına oturtulacağı konusunda ben şahsen basın aracılığıyla temaslar yerine iki ülkenin yetkilileri aralarında yapılacak ve kamuoyuyla her şeyin paylaşılmayacağı temasların geçerli olduğuna inanıyorum. Diplomaside en manâlı iki unsur; birisi mahremiyettir, diğeri ketumiyettir. Bu aşamada ABD ile Türkiye ilişkilerinin baştan eski rayına oturtulmasında bu yüz yüze temaslarda ve yapılacak görüşmelerde böyle bir tavır çok önemlidir. Önümüzdeki dönemde bu sorunların giderileceğini ve her tarafta bu iyi ilişkilerin en üst düzeyde devam edeceğine olan inancım tamdır.”
“Türkiye ile ABD ilişkilerinin normale dönme süresiyle ilgili bir öngörünüz var mı?” sorusuna ise Bozkır, “Türkiye ile ABD ilişkilerini tek bir konuya teksif etmek yanlış olur. Keza diplomaside ara sıra bir gün bile fazla uzundur… Onun için bir vakit atamak doğru değildir. Gelişmeler olumlu şekilde eğilim edecektir. Türkiye olarak biz ABD ile olan dostluğumuza tartma veriyoruz. ABD’nin de aynı şekilde bize geri döneceğinden eminiz. Bu sorunlara karşılıklı röportaj aracılığıyla bir çözüm bulacağız.” dedi.
Hovenier’in benzer soruya, “Söyleyeceklerimi en başta söylemiştim.” karşılığını vermesi üzerine Bozkır, “Deneyimli bir diplomatın cevabı.” ifadesini kullandı.
“Mümkün müdahaleyle ilgili olarak derin üzüntü taşıyoruz”
Hovenier, Suriye’nin kuzeyine yaşanan gelişmeler hatırlatılarak, “Rusya’nın İdlib operasyonu var. Bununla ilgili ABD’nin kaygıları var. Nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna yönelik, şunları kaydetti:
“Bu konuda tekrar fazla eksik şey bildirmek istiyorum, Özellikle dün Suriye Özel Temsilcisi’nin burada yaptığı ziyaretten de yararlanarak. Bu konuda Sayın Başkanımız Trump da dün sabahtan tweet atmıştı, ABD’nin konuyla ilgili pozisyonuna ilişkin. Hükümetimizin de ifade ettiği gibi bu konuda herhangi bir mümkün müdahaleyle ilgili derin endişe taşıyoruz. Türk-Amerikan hükümetlerinin bu konuda benzer endişeleri paylaştığını düşünüyorum.”