TBMM Başkanı Yıldırım, TESK 20. Olağan Genel Kurulu’nda Konuştu (1)

TBMM Başkanı Yıldırım, TESK 20. Olağan Genel Kurulu'nda Konuştu (1)
TBMM Başkanı Yıldırım, TESK 20. Olağan Genel Kurulu'nda Konuştu (1)
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Meclis Başkanı Binali Yıldırım, “Bugünlerde yaşadığımız sıkıntı arızidir, tedavi ve telafi edilecek niteliktedir.” dedi.

Yıldırım, Grand Ankara Otel’de düzenlenen Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) 20. Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, esnaf ve sanatkarın ülkenin tamamını ilgilendiren önemli bir meslek grubu olduğunu belirtti.

İnsanlık tarihi kadar eski olan esnaf tarihinin, Anadolu’da Ahi Evran’ın kurduğu Ahilik Teşkilatı ile başladığını hatırlatan Yıldırım, 1071’de kazanılan Malazgirt Zaferi’nden sonra akın akın Orta Asya’dan göç eden Türk milletinin eğitim, kültür, sanat, ticaret ve felsefeyle Anadolu’da yeniden büyük bir medeniyet oluşturduğunu dile getirdi.

Temelinde sevgi ve kardeşlik olan bu medeniyetin, Anadolu’yu barış ve esenlik yurduna dönüştürdüğünü söyleyen Yıldırım, Ahi Evran, Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bektaşı Veli, Hacı Bayramı Veli gibi gönül erlerinin de coşku ve heyecanın en yüksek olduğu dönemde Türk milletine rehberlik yaptığını belirtti.

Yıldırım, “esnafın piri” olarak nitelendirdiği Ahi Evran’ın, kurduğu teşkilatla çalışkan, üretken, maneviyatı yüksek bir esnaf sınıfı meydana getirmeye gayret ettiğini anımsatarak, esnaf ve sanatkarın, kurdukları teşkilatla daima millete ve devlete faydalı hizmetler yapmanın gayreti içinde olduğunu aktardı.

Esnaf ve sanatkarlığın özünde helal kazancın temini için insana hizmet etmek olduğuna işaret eden Yıldırım, ahilik teşkilatının devamını niteliğindeki TESK’in de bu amaçla yarım asırdan bu yana hizmet vermeyi sürdürdüğünü ifade etti.

Binali Yıldırım, mesleki dayanışma, ticaretin geliştirilmesi, sanatkarların korunması gibi görevleri olan esnaf teşkilatının, ülkenin gelişmesi ve güçlenmesinde lokomotif rol oynadığına dikkati çekti.

“Maziyi bilmeyenin atisi olmaz”

“Maziyi bilmeyenin atisi olmaz. Geçmiş tecrübelerden istifade etmeyenler sağlıklı bir gelecek inşa edemez.” diyen Yıldırım, tarih, kültür ve medeniyetinden kopan milletlerin, başkalarının kültür ve medeniyetinin sömürüsü altında savrulup yok olduğunu vurguladı.

Esnaf ve sanatkarın, Türk milletinin Anadolu’daki varlığının en büyük teminatlarından olduğunun altını çizen TBMM Başkanı Yıldırım, “Ahi Evran’ın ilkeleri, Mevlana’nın felsefesi, Yunus’un dostluk çağrısı bizim temel yaşam felsefemizdir. Anadolu’da barışı, huzuru, refahı, kaynaşmayı sağlayan bu anlayışı her zaman muhafaza etmek durumundayız.” diye konuştu.

Binali Yıldırım, sayısı 2 milyonu bulan esnaf ve sanatkarların, bugüne kadar ülkenin en zor zamanlarında devlete ve millete destek olduğunu belirtti.

“Ticaret, barış ve güven ortamı varsa olur. Korku, endişe, panik ortamı ticarete, alışverişe zarar verir.” ifadesini kullanan Yıldırım, barış, huzur ve güven ortamını bozmak isteyen tetikçilere fırsat verilmemesi çağrısında bulundu.

Yıldırım, yaşanılan ekonomik zorlukların üstesinden gelme konusunda hükümetin en büyük destekçisinin esnaf ve sanatkar olduğunu dile getirdi.

“Aklın ve bilginin ışığında çalışmaya devam edeceğiz”

Yaşanan sıkıntıları fırsata çevirmek isteyenlerin de olduğunu bildiren Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bugünlerde yaşadığımız sıkıntı arızidir, tedavi ve telafi edilecek niteliktedir. Unutmayalım, bahar aylarının kısa kış dönemi olarak görülmelidir. Tehdit ve spekülasyonla ekonomimiz üzerinde oluşturulmak istenen bulutlar, alınan önlemlerle dağıtılacaktır. Hepimize düşen görev, devletimize, kurumlarımıza olan güvenimizi, inancımızı sürdürmek olmalı. Türkiye, gelecek hedefleri doğrultusunda mutlaka emin adımlarla ilerleyecektir. Ulaştırmada, haberleşmede, sağlıkta, ticarette, lojistikte, savunmada yaptığımız yatırımlar bugün sonuçlarını vermiştir, vermeye devam edecektir. Aklın ve bilginin ışığında çalışmaya devam edeceğiz.”

Sanayici, tüccar, esnaf, çiftçi, işçi, memurların kısacası herkesin daha çok çalışacağını ve üreteceğini kaydeden Yıldırım, büyük Türkiye’nin, herkesin ortak eseri olacağını söyledi.

“Malını kaybeden bir şeyini, ümidini kaybeden her şeyini kaybeder.” diyen Yıldırım, ümidin asla yitirilmemesini istedi.