İHH İnsani Yardım Vakfı, İdlib ’e başlatılan saldırılar ardından bölgeye başlattığı ivedi destek kampanyasının startı insani destek malzemesi taşıyan 20 tırın Kazlıçeşme Meydanı ’ndan Suriye ’ye gönderilmesiyle verildi. 3 milyondan pozitif kişi ise bölgede takviye bekliyor.
Rejim güçleri ve Rusya ’nın başlattığı saldırılar sonucunda İdlib ’de 3 milyondan fazla sivil katliamla aleyhinde karşıya. İHH İnsani Destek Vakfı ise krizin birincil gününden bu yanlamasına olduğu gibi Suriyelileri yalnız bırakmıyor. “3 Milyon İdlibli Takviye Bekliyor” sloganıyla İHH, hayırseverlerden gelecek desteği bekliyor.
Takviye tırları İdlib için yola çıktı
500 BİN KIŞI HAYATINI KAYBETTİ
Reform talepleriyle başlayıp uluslararası güçlerin müdahalesi ardından küresel hesaplaşma arenasına dönüşen Suriye ’de insani değer artan bir şekilde büyüyor. Şimdiye dek 500 bin kişinin hayatını kaybettiği savaşta 2 milyon kişi sakat kaldı, 5 milyon birey de evini terk etti. Jurnal gıda ihtiyacını bile karşılamakta güçlük çeken birçok sığınmacı aile, öncelikle hijyen, gıda, un ve çadır elde etmek üzere temel yaşam malzemelerine gereklilik duyuyor.
İdlib ’de yaşanan drama duyarlılığın artırılması ve insani takviye tırlarının gönderilmesi nedeniyle İstanbul Kazlıçeşme Miting Alanı ’nda basın açıklaması düzenlendi. Kampanya zarfında bölgeye ilk etapta 20 tır gönderildi.
“BR MAZLUMLARIN YANINDAYIZ”
İdlib ’deki insani dramın acılarını bir nebze olsun azaltmak amacıyla bölgeye en düşük bin tır hedeflediklerini söyleyen İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, “Bu araştırmalar Türkiye ’nin bütün illerinde gerçekleşecek” dedi. Bülent Yıldırım ’ın açıklamaları şu şekilde:
“30 yıldır bütün savaşlar içerisinde bulunuyoruz. Her savaşın kendi içerisinde insanlığa hediye ettigi ne eyvah ki eksileri var. Bu savaşta ise milletlerarası hukukun yerle bir edildiğini görüyoruz. derhal savaşı yalnızca ne yazık fakat Esad ’ın kullandığı askerler yapmıyor. Bütün dunyayı idare eden güçler, bebekleri öldürürken, kadınları katlederken büyük büyük planlarından bahsediyorlar. Devletler, diplomasi labirentlerinde gezerken cocukların kolları kopuyor. Bizler ise mazlumun yanındayız. O Kadar bir ahlaksızlık var kı artık varil bombası da atılıyor. Bu atılan bombalarla sivil savunma ekipleri de vuruluyor. Rusya da vuruyor. Bu da yetmiyor sivil savunma ekipleri cocukları kurtarmaya çalışırken, ilgi çekici kaldırırken yine bombalarla yok ediliyorlar. Bu da yetmeyince hastaneler de vuruluyor. En son vurulan hastanede iki hekim da şehit oldu. Pek bir ülkü getiriyorlar ki ne sivil savunma kalsın ne hastane kalsın ne de destek kuruluşları bölgede kalsın istiyorlar.
Bir kapan olan çatışmasızlık bölgeleri birer birer kaybediliyor. İdlib ’de 3 milyondan fazla insan sığınmacı durumuna düştü. Bu insanların üçte ikisi yaşamlarını dışarıda yoksul olarak yasıyorlar. Eğer saldırılar gerçekleşirse ama hemen onu yapıyorlar. Yani diyorlar fakat günde 10 kişi 20 birey ölürse bir şey olmaz. Bunu kabullendiriyorlar. Tıpkı Filistin ’de İsrail ’in yaptığı gibi. Eğer bu saldırı gerçekleşirse asgari 700 bin ila bir milyon arasında mülteci akını olacak. Doğal olarak bu yalnızca Türkiye ’nin yok Avrupa ’nın da meselesidir. Eğer Avrupa bunun önünde durmazsa biz de sivil hareket olarak insanların Avrupa ’ya gitmesi yönünde çaba göstereceğiz.”
“YARDIM KURULUŞLARINA SESLENİYORUM”
İdlib ’de son 9 günde 29 sivil hayatını kaybederken 58 kişinin de yaralandığını ifade eden Yıldırım, saldırılardan nedeniyle 3 binin üstünde sivilin kuzeye içten göç ettiğini belirtti. Yıldırım, insanların İdlib ’de akrabalarının yanında yerleştiklerini hatırlatırken yerinde buldukları yerlere de kendi çadırlarını kurduklarını ifade etti. Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Destek kuruluşlarına sesleniyorum. Tüm güçlerinizi kardeşlerimizin ihtiyaçlarını karşılamak için lütfen harekete geçin. hemen fırınlarda ekmek çıkmıyor. Millet aç kalıyor. Zaten insanların çoğuna takviye gidemiyordu imkansızlıklardan dolayı. Bu gelecek akında da ihtiyaçlar çoğalacak. Hangi yardımların gerektiğini İHH olarak ilan ettik. 10 koordinasyon merkeziyle oradaki ihtiyaçları gidermeye çalışıyoruz. Lakin bu yalnızca Türkiye ’nin yalnızca tek başına yapabileceği bir şey değildir. Özellikle Arap coğrafyasını harekete geçmeye çağırıyorum.
Bu vesile ile şunu da söylemek istiyorum: Tarih bu katliamı yaparken kendi koltuklarını düşündüğü için gürültüsüz kalan liderlerin hiçbirini bırakmayacaktır. Suriyeli çocukların ahı bir çok zalim liderin tahtından olmasına vesile olacak. Tarihte hiç bir lider zulümle yaşayamamıştır. acilen Suriye ’de halkı katledenler, Hazreti Hüseyin ’leri şehit etme zulmünü icra ediyor. Biz ise masumun yanındayız.”
“ZULÜMLERİN KANIKSANMASINI KABULLENMİYORUZ”
Bülent Şimşek ’ın arkasında sözü Memur-Sen namına Levent Yumuşak Başlı aldı. Uslu, “Memur-Sen Konfederasyonu olarak her zamanki gibi Allah rızası icin yapılan işlerin yanındayız. Mazlumların yanına olan kardeşlerimizden Allah razı olsun. Bu çalışmanın çalışkan bir şekilde büyümesi gerekiyor. Bazen zulümler kanıksanıyor biz bunu kabul etmıyoruz. Kerbala ’daki kardeşlerimize su götürmeye devam edeceğiz inşallah” açıklamasında bulundu.
Konuşmaların peşinde destek tırları Suriye ’ye uğurlandı.
