Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından onaylanan “İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Erdoğan tarafından onaylanan, 7101 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, Resmi Gazete’de yayımlandı.
Buna göre, icrada ve iflasta, ticari ve ekonomik bütünlük arz eden, bir bütün halinde satıldığında daha yüksek gelir elde edeceği anlaşılan mal ve haklar, bir bütün olarak paraya çevrilecek.
Borca batık durumdaki sermaye şirketi veya kooperatifin, mali darboğazı aşması ve ekonomi içindeki üretken konumunu devam ettirmesi amacına yönelik olarak kabul edilen iflasın ertelenmesi kurumu, uygulamada ortaya çıkan sorunlar ve kötüye kullanım nedeniyle kaldırılacak.
Sermaye şirketleri ve kooperatifler, iflas erteleme yerine konkordato talebinde de bulunabilecekler.
Kanunla, bir kısım kamu alacaklıları ile rehinle temin edilmiş alacakların rüçhanı yer değiştiriliyor. Bir kısım kamu alacakları, rehinle temin edilmiş alacaklar karşılandıktan sonra diğer alacaklara nazaran öncelikli ödenecek.
Müflisin, iflas masası hakkında faydalı olmayacağı anlaşıldığı için kapatılıp mühürlenen yerleri, üzerinde rehin bulunmasa dahi ilk alacaklılar toplanması tarafından da uygun bulunması halinde iflas dairesince derhal satılacak.
İflas kararının tebliğinden sonra, tasfiyenin adi veya basit şekilde yapılacağına karar verme süresi ise 3 aydan 2 aya indirilecek.
İflas dairesi, müflisin mağazalarını, eşya depolarını, fabrikalarını, imalathanelerini ve üretime yönelik yerlerini, perakende satış dükkanlarını ve buna mümasil yerlerini iflas masası hakkında faydalı olacağı anlaşılırsa, ilk alacaklılar toplanmasına kadar kontrolü altında idare edecek, aksi takdirde bu yerler kapatılıp mühürlenecek.
İflas idaresi, iflas masasına kabul edilen alacaklılara, talepleri halinde iflas tasfiyesinin seyri ile müteakip işlemlerin planı ve takvimi hakkında bilgi verecek.
İflas tasfiyesinin makul sürede tamamlanabilmesi için sıra cetveli hazırlanması için öngörülen 3 aylık asıl ve 3 aylık uzatma süresi ikişer ay şeklinde kısaltılacak.
Borçlu iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilecek
Borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında olan borçlu, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilecek.
Konkordato, “borçların yeniden yapılandırılması suretiyle iflasa tabi borçluların mali durumunun düzeltilerek iflastan kurtulmasını, diğer borçluların ise mali durumunun düzeltilmesini amaçlayan, alacaklıların da belirli bir tenzilatla veya vadede alacağına kavuşmasını sağlayan ve mahkemenin tasdikiyle taraflar açısından bağlayıcı hale gelen bir anlaşma” olarak tanımlanıyor.
İflas talebinde bulunabilecek her alacaklı, gerekçeli bir dilekçeyle, borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilecek.
Konkordato talebi üzerine mahkeme, istenilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde geçici mühlet kararı verecek ve borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alacak.
Geçici mühlet, kesin mühletin sonuçlarını doğuracak. Mahkemece geçici mühlet kararı ticaret sicili gazetesinde ve Basın İlan Kurumunun resmi ilan portalında ilan edilecek, derhal tapu müdürlüğüne, ticaret sicili müdürlüğüne, vergi dairesine, gümrük ve posta idarelerine, Türkiye Bankalar Birliğine, Türkiye Katılım Bankaları Birliğine, mahalli ticaret odalarına, sanayi odalarına, taşınır kıymet borsalarına, Sermaye Piyasası Kuruluna ve diğer ilgili yerlere bildirilecek.
Mahkeme, kesin mühlet hakkındaki kararını, geçici mühlet içinde verecek. Konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması halinde borçluya bir yıllık kesin mühlet verilecek.
Mahkeme “Alacaklılar Kurulu” oluşturulabilecek
Mahkemece, kesin mühlet kararıyla beraber veya kesin mühlet içinde uygun görülecek bir zamanda 7 alacaklıyı geçmemek, herhangi bir ücret takdir edilmemek ve tek sayıda olmak kaydıyla ayrıca bir alacaklılar kurulu oluşturulabilecek.
Bu durumda alacakları, hukuki nitelik itibarıyla birbirinden farklı olan alacaklı sınıfları ve varsa rehinli alacaklılar, alacaklılar kurulunda hakkaniyete uygun şekilde temsil edilecek. Alacaklılar kurulu oluşturulurken komiserin de görüşü alınacak.
Güçlük arz eden özel durumlarda kesin mühlet, komiserin bu durumu açıklayan gerekçeli raporu ve talebi üzerine mahkemece 6 aya kadar uzatılabilecek.
Dosyayı teslim alan komiser kesin mühlet içinde, konkordatonun tasdikine yönelik işlemleri tamamlayarak dosyayı raporuyla birlikte mahkemeye iade edecek.
Komiser, konkordato projesinin tamamlanmasına katkıda bulunacak, borçlunun faaliyetlerine nezaret edecek, mahkemenin istediği konularda ara raporlar sunacak, alacaklılar kurulunu konkordatonun seyri hakkında bilgilendirecek, talepte bulunan diğer alacaklılara konkordatonun seyri ve borçlunun güncel mali durumu hakkında bilgi verecek.
Komiserlere dosya sınırlaması
Bir kişi eş zamanlı olarak 5’ten fazla dosyada geçici komiser ve komiser olarak görev yapamayacak.
Alacaklılar Kurulu, komiserin faaliyetlerine nezaret edecek, komisere tavsiyelerde bulunabilecek.
Alacaklılar Kurulu, komiserin faaliyetlerini yeterli bulmazsa mahkemeden komiserin değiştirilmesini gerekçeli bir raporla isteyebilecek. Mahkeme, bu talep hakkında borçluyu ve komiseri dinledikten sonra kesin olarak karar verecek.
Konkordato talebiyle amaçlanan iyileşmenin, kesin mühletin sona ermesinden önce gerçekleştiğinin komiserin yazılı raporuyla mahkemeye bildirilmesi üzerine mahkemece resen, kesin mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine karar verilecek.
Mahkeme, bu madde kapsamında kesin mühletin kaldırılmasına karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet edecek.
Kanun, kesin mühlet içinde konkordato talebinin reddi ile iflasın açılmasını düzenliyor. İflas kararının verilebilmesi iflasa tabi şahıslar ile sınırlandırılıyor, sayılan iflas nedenlerinden birinin gerçekleşmesi şartı aranıyor.
İflasa tabi borçlu bakımından kesin mühletin verilmesinden sonra borçlunun mal varlığının korunması için iflasın açılması gerekiyorsa konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa borçlu ilgili maddeye aykırı davranıyor veya komiserin talimatlarına uymuyorsa borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif, konkordato talebinden feragat ederse mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflasına karar verilecek.
İflasa tabi olmayan borçlu bakımından ise mahkeme sadece kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine resen karar verebilecek.
Mühlet aşamasında kanun yolu denetimine sınırlama
Konkordato hakkındaki kapsamlı kanun yolu denetimi, konkordatonun tasdiki aşamasında kabul edilerek, mühlet aşamasında kanun yolu denetimi sınırlandırılıyor. Kesin mühlet talebinin kabulü ile mühletin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamayacak.
Kesin mühlet talebinin değerlendirilmesi sonucunda, hakkında iflas kararı verilmeyen borçlunun konkordato talebinin reddine karar verilirse borçlu veya varsa konkordato talep eden alacaklı bu kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde istinaf yoluna başvurabilecek. Bölge adliye mahkemesinin kararı kesin olacak.
Bölge adliye mahkemesi tarafından ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, mühlet kararı verildiği hallerde dosya, komiserin görevlendirilmesi de dahil olmak üzere müteakip işlemlerin yürütülmesi için ilk derece mahkemesine gönderilecek.
Kesin mühlet talebinin reddi kararlarına karşı ise sadece istinaf yoluna gidilecek. İstisna olarak mahkemenin veya bölge adiliye mahkemesinin konkordato talebinin reddiyle birlikte borçlunun iflasına da karar verdiği hallerde bu kararlara karşı hem istinaf hem de temyiz kanun yollarına başvurulabilecek.
Kanun, kesin mühlet içinde alacaklıların haklarında bazı sınırlamalar yapıyor. Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’a göre yapılan takipler dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamayacak, daha önce başlayan takipler de duracak.
İmtiyazlı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilecek
Borçluya karşı ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları uygulanamayacak. Bir takip muamelesi ile kesilebilen zaman aşımı ve hak düşüren müddetler işlemeyecek. İmtiyazlı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilecek, bu alacaklar için mühlet içinde olsa da takip başlatılabilecek ve başlamış takipler devam edecek.
Tasdik edilen konkordato projesi, aksine hüküm içermediği takdirde, kesin mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesi duracak.
İflastaki sıkı takas yasakları konkordato mühletinde de geçerli olacak. Konusu para olmayan alacaklar, alacaklı tarafından, ona eşit kıymette para alacağına çevrilerek komisere bildirilecek. Borçlu, komiserin onayıyla taahhüdün aynen ifasını üstlenebilecek.
Mühlet sırasında rehinle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilecek veya başlamış olan takiplere devam edilebilecek ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamayacak ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemeyecek.
Sözleşmeler konkordato nedeniyle sona ermeyecek
Sözleşmenin karşı tarafının konkordato projesinden etkilenip etkilenmediğine bakılmaksızın, borçlunun taraf olduğu ve işletmesinin faaliyetinin devamı için önem arz eden sözleşmelerde yer alıp da borçlunun konkordato talebinde bulunmasının sözleşmeye aykırılık teşkil edeceğine, haklı fesih nedeni sayılacağına veya borcu muaccel hale getireceğine ilişkin hükümler, borçlunun konkordato yoluna başvurması durumunda uygulanmayacak.
Sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmasa dahi sözleşme, borçlunun konkordatoya başvurduğu gerekçesiyle sona erdirilemeyecek.
Borçlu, tarafı olduğu ve konkordatonun amacına ulaşmasını engelleyen sürekli borç ilişkilerini, komiserin uygun görüşü ve mahkemenin onayıyla herhangi bir zamanda sona erecek şekilde feshedebilecek. Bu çerçevede ödenmesi gereken tazminat, konkordato projesine tabi olacak.
Borçlu, komiserin nezareti altında işlerine devam edebilecek. Mühlet kararı verirken veya mühlet içinde mahkeme, bazı işlemlerin geçerli olarak ancak komiserin izni ile yapılmasına veya borçlunun yerine komiserin işletmenin faaliyetini devam ettirmesine karar verebilecek.
Borçlu, mahkemenin izni dışında mühlet kararından itibaren rehin tesis edemeyecek, kefil olamayacak, taşınmaz ve işletmenin devamlı tesisatını kısmen dahi olsa devredemeyecek, takyit edemeyecek ve ivazsız tasarruflarda bulunamayacak. Aksi halde yapılan işlemler hükümsüz sayılacak.
Mahkeme bu işlemler hakkında karar vermeden önce komiserin ve alacaklılar kurulunun görüşünü alacak.
Borçlu bu hükme veya komiserin ihtarlarına aykırı davranırsa mahkeme, borçlunun malları üzerindeki tasarruf yetkisini kaldırabilecek.
Komiser, görevlendirilmesini müteakip borçlunun mevcudunun bir defterini yapacak ve malların kıymetlerini takdir edecek. Borçlunun başka yerlerde malları varsa bu muamele o yerin icra dairesi marifetiyle yaptırılabilecek.
Komiser rehinli malların kıymetinin takdirine ilişkin kararını alacaklıların incelemesine hazır bulunduracak; kıymet takdiri kararı alacaklılar toplantısından önce yazılı olarak rehinli alacaklılara ve borçluya bildirilecek.
İlgililer, 7 gün içinde ve masrafını önceden vermek kaydıyla mahkemeden rehinli malların kıymetini yeniden takdir etmesini isteyebilecek. Eğer yeni kıymet takdiri bir alacaklı tarafından istenmiş ve takdir edilen kıymet, kayda değer bir şekilde değişmişse alacaklı borçludan masraflarının ödenmesini talep edebilecek.
Rehinli taşınmaz malların kıymet takdiri, Sermaye Piyasası Kanunu uyarınca gayrimenkul değerleme uzmanlığı lisansı ile yetkilendirilen kişilere yaptırılabilecek.
Konkordato projesinin hazırlanması
Alacaklılar, komiser tarafından yapılacak ilanla 15 gün içinde alacaklarını bildirmeye davet edilecek. Konkordato komiseri, borçluyu iddia olunan alacaklar hakkında açıklamada bulunmaya davet edecek.
Konkordato projesinin hazırlanması, alacakların bildirilmesi ve tahkiki tamamlandıktan sonra komiser, yapacağı yeni bir ilanla alacaklıları, konkordato projesini müzakere için toplanmaya çağıracak. Toplantı günü ilandan en az 15 gün sonra olacak.
Komiser, alacaklılar toplantısına başkanlık edecek ve borçlunun durumu hakkında bir rapor verecek. Borçlu gerekli açıklamaları yapmak üzere toplantılarda hazır bulunmaya mecbur olacak.
Konkordato projesi, kaydedilmiş alacaklıların ve alacakların yarısını veya kaydedilmiş alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmişse kabul edilmiş sayılacak.
Oylamada sadece konkordato projesinden etkilenen alacaklılar oy kullanabilecek. İmtiyazlı alacakların alacaklıları ve borçlunun eşi ve çocuğu ile kendisinin ve evlilik bağı ortadan kalkmış dahi olsa eşinin anası, babası ve kardeşi alacak ve alacaklı çoğunluğunun hesabında dikkate alınmayacak. Rehinle temin edilmiş olan alacaklar, komiser tarafından takdir edilen kıymet sonucunda teminatsız kaldıkları kısım için hesaba katılacak.
Çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkeme karar verecek.
Komiser mahkemeye gerekçeli rapor sunacak
Komiser, iltihak süresinin bitmesinden itibaren en geç 7 gün içinde konkordatoya ilişkin bütün belgeleri, konkordato projesinin kabul edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair gerekçeli raporunu mahkemeye sunacak.
Konkordatoya muvafakat etmeyen alacaklı, borçtan birlikte sorumlu olanlara karşı bütün haklarını muhafaza edecek. Konkordatoya muvafakat eden alacaklı da kendi haklarını, borçtan birlikte sorumlu olan kişilere ödeme mukabilinde devir teklif etmek ve onlara toplantıların günü ile yerini en az 10 gün önce haber vermek şartıyla bu hükümden yararlanacak.
Komiserin gerekçeli raporunu ve dosyayı tevdi alan mahkeme, konkordato hakkında karar vermek üzere yargılamaya başlayacak. Konkordato hakkında yapılan yargılamada kesin mühlet içinde bir karar verilemeyeceği anlaşılırsa; mahkeme, gerekli görürse komiserden gerekçeli bir rapor da alarak, karar verilinceye kadar mühlet hükümlerinin devamına karar verebilecek. Bu süre 6 aydan fazla olamayacak.
Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilecek. Konkordatonun tasdiki kararında, alacaklıların hangi ölçüde alacaklarından vazgeçtiği ve borçlunun borçlarını hangi takvim çerçevesinde ödeyeceği belirtilecek.
Kararda, tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini almakla görevli bir kayyım tayin edilebilecek. Bu takdirde kayyım, borçlunun işletmesinin durumu ve proje uyarınca borçlarını ödeme kabiliyetini muhafaza edip etmediği konusunda iki ayda bir tasdik kararını veren mahkemeye rapor verecek, alacaklılar bu raporu inceleyebilecek. Tasdik kararı mahkemece, ilan edilecek ve ilgili yerlere bildirilecek.
Borçlunun talebi üzerine, tasdik kararında rehinli malın muhafaza altına alınması ve satışı, karardan itibaren bir yılı geçmemek üzere ertelenebilecek.
Erteleme için rehinle temin edilen alacak konkordato talebinden önce doğmuş olması, rehinle temin edilen alacağın konkordato talep tarihine kadar ödenmemiş faizinin bulunmaması, borçlu rehinli malın, işletmenin faaliyeti için zorunlu olduğunu ve paraya çevrilmesi durumunda ekonomik varlığının tehlikeye düşeceğini yaklaşık olarak ispat etmiş olması gerekecek.
Rehinli malın muhafazası ve paraya çevrilmesinin ertelenmesi halinde satış isteme süresi işlemeyecek.
Finansal kiralama konusu malların iadesi
Tasdik kararında finansal kiralama konusu malların iadesi, borçlunun talebi üzerine karardan itibaren bir yılı geçmemek üzere ertelenebilecek.
Erteleme için borçlunun, finansal kiralama sözleşmesinin aynen ifasını uyarınca üstlenmiş olması, finansal kiralamadan doğan kira alacağının konkordato talebinden önce doğmuş olması, ödenmemiş kira borcunun, üç aylık tutarı aşmaması, bu erteleme nedeniyle finansal kiralama konusu malın değer kaybından kaynaklanabilecek zararın, teminat altına alınmış olması, borçlu finansal kiralama konusu malın işletmenin faaliyeti için zorunlu olduğunu ve iade edilmesi durumunda ekonomik varlığının tehlikeye düşeceğinin yaklaşık olarak ispatlanması gerekecek.
Borçlu, rehinli veya finansal kiralama konusu malı rızasıyla devredecek, iflas eder veya ölürse, erteleme kendiliğinden hükümsüz hale gelecek. Konkordatoyu tasdik eden mahkeme, ilgili alacaklının talebi üzerine ve borçluyu da davet ederek, borçlu ertelemeyi yanlış bilgiler vermek suretiyle elde etmişse, borçlunun serveti ve gelirleri artmış ve borçlu, ekonomik varlığını tehlikeye sokmadan borcu ödeyebilecek hale gelmişse, rehinli malın paraya çevrilmesi veya finansal kiralama konusu malın iadesi, borçlunun ekonomik varlığını artık tehlikeye sokmayacaksa erteleme kararını kaldıracak.
Konkordato tasdik edilmezse, mahkeme konkordato talebinin reddine karar verecek ve bu karar ilan edilerek, ilgili yerlere bildirilecek. Borçlunun iflasa tabi şahıslardan olması ve doğrudan doğruya iflas sebeplerinden birinin mevcut olması halinde mahkeme, borçlunun iflasına resen karar verecek.
Borçlu ve alacaklıların istinaf ve temyiz işlemi
Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden, itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilanından itibaren 10 gün içinde istinaf yoluna başvurulabilecek, Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı 10 gün içinde temyiz yoluna gidilebilecek.
İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Mahkemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılacak. Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilanı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilecek, tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verilecek. Süresi içinde dava açmamış olan alacaklılar, bu paydan ödeme yapılmasını talep edemeyecekler, bu durumda yatırılan pay borçluya iade edilecek.
Kanuna göre, tasdik edilen konkordato projesinde konkordatonun, tasdik kararının kesinleşmesiyle bağlayıcı hale geleceği de kararlaştırılabilecek, bu takdirde mühletin etkileri, kanunda öngörülen istisnalar saklı kalmak kaydıyla konkordatonun bağlayıcı hale geldiği tarihe kadar devam edecek.
Kredi kurumları tarafından verilen krediler de dahil olmak üzere, süresi içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçlar, adi konkordatoda şartlarına tabi olmayacak. Malvarlığının terki suretiyle konkordatoda yahut sonraki bir iflasta masa borcu sayılacak. Aynı kural karşı edimin ifasını komiserin izniyle kabul eden borçlunun taraf olduğu sürekli borç ilişkilerindeki karşı edimler için de geçerli olacak.
Konkordatonun taraflar için bağlayıcı hale gelmesi, geçici mühlet kararından önce başlatılmış takiplerde konulan ve henüz paraya çevrilmemiş olan hacizleri hükümden düşürülecek.
Borçlu tarafından alacaklılardan birine konkordato projesinde öngörülenden fazla olarak yapılan vaatler hükümsüz olacak. Kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklı konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilecek.
Fesih talebi üzerine verilecek hükmün tebliğinden itibaren 10 gün içinde istinaf yoluna başvurulabilecek. Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde temyiz yoluna gidilebilecek.
Konkordato projesine göre borçları yeni bir itfa planına bağlanan borçlulara ait olan teşvik belgelerinin süreleri ile ihracat taahhüt süreleri, geçici mühlet kararının verildiği tarihten konkordatonun bağlayıcı hale geldiği tarihe kadar işlemeyecek.
Rehinli Alacaklılarla Müzakere ve Borçların Yapılandırılması
Kanunla, İcra ve İflas Kanunu’na, “Rehinli Alacaklılarla Müzakere ve Borçların Yapılandırılması” başlığıyla yeni bir madde eklendi.
Maddeyle rehinli alacaklılarla müzakere usulü, şartları ve karşılığında rehin tesis edilmiş borçların yapılandırılmasına hükümler düzenlendi. Buna göre, adi konkordatoda borçlu, ön projede belirtmek suretiyle alacaklı lehine rehin tesis edilmiş borçlarının yapılandırılmasını talep edecek.
Komiser, kesin mühlet içinde uygun göreceği zamanda bütün rehinli alacaklıları borçlunun anapara indirimi, faiz indirimi, vadelendirme veya diğer ödeme tekliflerini müzakere etmek üzere tebligat çıkartarak davet edecek.
Müzakerede ve müzakereyi takip eden yedi günlük iltihak süresi içinde rehinli alacaklıların, alacak miktarı itibarıyla üçte ikiyi aşan çoğunluğu ile bir anlaşma hasıl olursa, komiser, imzalanan anlaşmaları tutanağa bağlayacak ve rehinli alacaklılarla anlaşma yapıldığını mahkemeye tevdi edeceği gerekçeli raporuna ayrı ve bağımsız bir başlık altında işleyecek.
Borçlunun tekliflerinin alacak miktarı itibarıyla üçte ikiyi aşan çoğunlukla kabul edilmesi halinde, borçlu ile anlaşamayan rehinli alacaklı, konkordato talep tarihinden itibaren, taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan temerrüt öncesi faiz oranı uygulanmak suretiyle, diğer rehinli alacaklılarla yapılan anlaşmalardan en uzun vadelisine tabi olacak.
Bu husus ve anlaşmaya varılamayan rehinli alacaklılara borçlu tarafından yapılacak ödemelere ilişkin plan komiser tarafından tutanağa geçirilecek ve komiserin mahkemeye tevdi edeceği gerekçeli rapora da işlenecek.
Rehinli alacaklılarla bir anlaşmaya varılamamışsa, bu husus da komiserin gerekçeli raporuna işlenecek. Mahkeme, rehinli alacaklılarla yapılan anlaşmaları üçte iki oranına ulaşılıp ulaşılmadığı ve anlaşmaya varılamayan rehinli alacaklılar varsa bunlara uygulanacak ödeme planının öngörülen şartlara uyup uymadığı bakımından kontrol ettikten sonra anlaşmaları ve ödeme planını vereceği karara dahil edecek.
Rehinli alacaklılar için hazırlanmış ödeme planı
Alacaklılar toplantısı borçlunun konkordato projesini kabul etmezse, bu madde uyarınca anlaşma yapmış olan rehinli alacaklıların borçluyla akdetmiş bulundukları anlaşmalar ve anlaşma yapmamış olan rehinli alacaklılar için hazırlanmış olan ödeme planı geçerli hale gelmeyecek.
Yapılan anlaşmaya uygun olarak kendisine karşı ifada bulunulmayan her rehinli alacaklı tasdik kararını veren mahkemeye başvurarak o rehinli alacağa ilişkin anlaşmayı feshettirebilecek ancak bu fesih sonucunda, üçte iki oranının altına düşüldüğü takdirde, borçlunun teklifini kabul etmeyip ödeme planına tabi tutulan rehinli alacaklılar bu planla bağlı olmaktan çıkacak, borçlu ile anlaşmış olan rehinli alacaklılar ise anlaşmayı sona erdirebilecek.
Adi konkordatoda borçlunun, alacaklı lehine rehin tesis edilmiş borçlarının yapılandırılması teklifinde bulunması halinde uygulanacak.
İflasına hükmedilmiş olan bir borçlu konkordato talep ederse veya bu borçlunun alacaklılarından biri konkordato işlemlerinin başlatılmasını isterse iflas idaresi görüşüyle beraber ikinci alacaklılar toplanmasında veya daha sonra müzakere edilmek üzere alacaklılara bu talebi bildirecek. Komisere ait görevler iflas idaresi tarafından yapılacak.
Konkordato talebinin alacaklılar tarafından kabul edildiği toplantının yapıldığı tarihten konkordatonun mahkemece tasdik edildiği tarihe kadar geçen sürede müflisin mallarının paraya çevrilmesi duracak. Bu süre 6 ayı geçemeyecek.
Konkordato hakkında verilen karar iflas idaresine bildirilecek. Konkordatonun tasdiki kararının kesinleşmesi üzerine iflas idaresi iflasa hükmeden mahkemeden iflasın kaldırılmasını isteyecek. İflastan sonra konkordato iflas tasfiyesi içinde ancak bir defa istenebilecek. Konkordato tasfiye memurlarının seçimine ilişkin karar, asliye ticaret mahkemesince onaylanacak.
Kanunla, malvarlığının terki suretiyle konkordatonun içereceği hususlarla ilgili olarak alacaklılara yönelik ilanların yapılması usulü düzenleniyor ve adi konkordatonun ilana ilişkin düzenlemelerine uyum sağlanıyor. Geçici konkordato mühletinin verildiği tarih, iptal davası açma sürelerinin hesaplanmasında haczin veya iflasın açılmasının yerini tutacak.
Kanunda, İcra ve İflas Kanunu’na geçici madde eklenmesi de öngörülüyor. Buna göre, maddenin yürürlüğe girdiği tarihte görülmekte olan iflasın ertelenmesi ve konkordato talepleri hakkında talep tarihinde yürürlükte bulunan hükümlerin uygulanmasına devam edilecek.
Hakimler ve Savcılar Kurulu, iflas ve konkordato konusunda uzman asliye ticaret mahkemesini, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki hafta içinde belirleyecek.
Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi kurulacak
Kanun ile Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da da değişiklik öngörülüyor. Buna göre, gümrük resmi, bina ve arazi vergisi gibi eşya ve gayrimenkulün aynından doğan amme alacakları o eşya ve gayrimenkul bedelinden tahsilinde rehinli alacaklardan sonra gelecek.
Kanunla, zorunlu olarak elektronik tebligata tabi olacakların kapsamı genişletiliyor ve bu amaçla Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi’nin kurulması hükme bağlanıyor.
Tebligat Kanunu’nda, elektronik tebligat yapma zorunluluğu sadece anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler bakımından mevcut iken yapılan değişiklikle bu zorunluluğun kapsamı genişletiliyor.
Gerçek kişiler için kural olarak elektronik tebligat zorunluluğu öngörülmemekle birlikte bu kişilerin kendi tercihleri ile bir elektronik tebligat adresi almaları durumunda kendilerine tebligatın sadece elektronik yolla yapılması hükme bağlanıyor.
Elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması halinde kanunda belirtilen diğer usullerle tebligatın yapılmasına ve elektronik tebligatın muhatabın adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günde yapılmış sayılmasına ilişkin mevcut hükümler korunuyor.
Kişisel verilerin korunmasından PTT sorumlu olacak
Elektronik tebligat işlemleri, Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi (PTT) tarafından kurulan ve işletilen Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi üzerinden yürütülecek, bu bağlamda elektronik tebligat adresi oluşturma ve oluşturulan bu adrese tebligatta bulunma işlemleri de sadece PTT tarafından yapılacak.
PTT, sistemin ve bu sistemde kayıtlı verilerin güvenliği ile muhafazasını sağlayacak her türlü tedbiri de alacak. Ayrıca PTT, sisteme kaydedilen kişisel verilerin güvenliğini Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun ilgili hükümleri uyarınca koruyacak.
Elektronik tebligat adresi, PTT tarafından, her bir gerçek kişi için kimlik numarası, tüzel kişi için ise tabi oldukları sistem numarası esas alınmak suretiyle sadece bir tane olacak şekilde oluşturulacak ve sistemde kaydedilecek.
Oluşturulan elektronik tebligat adresleri, adres sahiplerine teslim edilmek üzere, ilgili kurum, kuruluş veya birliğe gönderilecek, kişilere ise doğrudan teslim edilecek. Bu adresler, adres sahibine teslim edildikten sonra tebligat çıkarmaya yetkili makam ve mercilerin kullanımına sunulacak.
Kurum, kuruluş veya birlikler ile gerçek veya tüzel kişilerin, elektronik tebligat zorunluluğuna tabi olmaları veya bunlar hakkında elektronik tebligat zorunluluğunun ortadan kalkması hallerinde gerekli bildirimler, ilgili kurum, kuruluş veya birlik tarafından bir ay içinde yapılacak ve bildirimi takip eden bir ay içinde PTT tarafından gerekli işlem yapılacak.
PTT, elektronik tebligat sisteminin yürütülmesi için gerekli bilgi ve belgeleri ilgili kurum, kuruluş veya birliklerden isteyecek. İlgili kurum, kuruluş veya birlikler, talep edilen bilgi ve belgeleri PTT’ye göndermek zorunda olacak. PTT, elektronik tebligat adreslerini oluşturmak amacıyla ihtiyaç duyduğu tüm bilgi ve belgeleri; ilgili kurum, kuruluş veya birlikten talep edecek.
Talep edilen bilgilerin bir ay içinde PTT’ye bildirilmesi zorunlu olacak. PTT, elektronik tebligat adreslerini, bu bilgileri esas almak suretiyle üç ay içinde oluşturacak. PTT, oluşturulan elektronik tebligat adreslerini, adres sahiplerine teslim edilmek üzere, ilgili kurum, kuruluş veya birliğe gönderecek ve teslim işlemi gerçekleştikten sonra bu adresleri, tebligat çıkarmaya yetkili makam ve mercilerin kullanımına sunacak.
Kanuna göre, konkordatoda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden binde 2,27, yapılandırma sonunda rehinli alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden binde 1,13 harç alınacak.
Milletlerarası Tahkim Kanunu’nda değişiklik
Kanunla, Milletlerarası Tahkim Kanunu’nda değişiklik yapılarak, tahkim yargılamalarında nihai karara karşı açılacak iptal davalarında “bölge adliye mahkemeleri” görevli olacak.
Tahkim yargılaması sürerken mahkeme kararına ihtiyaç duyulan konularda ise uyuşmazlığın niteliğine göre asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemeleri yetkilendiriliyor.
Milletlerarası Tahkim Kanunu’nda asliye hukuk mahkemelerine verilen görev ve yetkiler, uyuşmazlığın konusuna göre asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemeleri tarafından da kullanılacak.
Basit yargılama usulüne tabi davalarda bilirkişi süresi iki ay
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda yapılan değişiklikle, makul sürede yargılamaların tamamlanması amacıyla basit yargılama usulüne tabi dava ve işlerde bilirkişinin görev süresi iki ay olarak uygulanacak.
İki aylık süre hem asıl süre hem de uzatma süresi bakımından geçerli olacak. Tahkim yargılamalarında, mahkemenin yapacağı işlerde görevli ve yetkili mahkeme, konusuna göre tahkim yeri asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemeleri olacak.
Tahkim yerinin belirlenmediği hallerde ise görevli mahkeme, konusuna göre asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesi, yetkili mahkeme ise davalının Türkiye’deki yerleşim yeri, oturduğu yer veya iş yeri mahkemesi olarak belirlendi.
Ticari davaların süratle görüşülüp, karara bağlanması amacıyla miktar veya değeri 100 bin Türk lirasının altında kalan ticari davalarda basit yargılama usulleri uygulanacak.
PTT’ye “apostil” şerhli belgeleri ilgililerine ulaştırma yetkisi
Kanuna göre, PTT, yetkili birimler tarafından onay şerhi (apostille) verilmiş yabancı resmi belgelerin ilgililere ulaştırılması, e-apostil şerhli belgelerin de elektronik ortamda ilgililere ulaştırılmasıyla yetkilendirilecek.
PTT, e-apostil şerhli belge talebinin alınması, talep edenin kimlik teyidinin yapılması, hizmet bedelinin belirlenmesi ve tahsil edilmesi, yetkili makamlarca üretilen e-apostil şerhli belgelerin talep edene iletilmesi ve bu belgelerin teyidinin sorgulanması aşamalarında hizmet verecek.
Ancak PTT aracılık hizmetlerini ifa ederken, resmi belgelerin güvenliğinin sağlanması ve kişisel verilerin korunması amacıyla e-apostil şerhli belgeleri kuracağı bir sisteme kaydettirmeyecek.