Şanlıurfa’da acı mesai: İsot
Varlıklı yemek kültürüyle öne çıkan kentlerden Şanlıurfa’da, yöre halkının vazgeçilmezi isot, kavurucu sıcakta uzun ve sıkıntılı sürecin ardından hazırlanarak tezgahlardaki yerini alıyor.
1/21
GAP doğru sulu tarımın yaygınlaştığı Şanlıurfa’da ilkbahar mevsiminde ekilen, bakım ve sulamanın peşinde temmuz ayının sonlarına dürüst hasat edilmeye başlanan biberler, kamyonlarla pazarlarla getiriliyor.
2/21 
Geçimlerini isot satarak sağlayan ailelerin pazardan satın aldığı biberler, Sırrın bölgesinde daha fazla bayan ve çocuklar kadar ev ya da bahçelerde yıkandıktan daha sonra sap ve çöplerinden arındırılıyor.
3/21 
Kavurucu sıcağa biberlerin acılığı da eklenince çalışanları bir hayli yoran işlemde, biberler elle parçalandıktan sonra makineden geçirilip naylonların üstünde bir vakit bekletiliyor.
4/21 
Gün içinde yönü değiştirilerek güneşte tamamen kuruması sağlanan biberler, rengi koyulaştıktan sonra makinelerde çekiliyor.
5/21 
Zeytinyağıyla harmanlanarak benzersiz lezzet ve parlaklığını şampiyon biberler, bu külfetli ve “acı batmış” yolculuğun arkasından isota dönüşüyor.
6/21 
Şanlıurfa’nın simgelerinden kayıtlı ürünü isot, sene boyunca ufak ev işletmeleri veya baharatçıların tezgahlarında, kalitesine tarafından kilogramı 20-40 liraya herif buluyor.
7/21 
Kentte isot sezonunun başlamasıyla kırmızıya bürünen merkez Haliliye ilçesine tabi Sırrın bölgesinde, bu sayede güzel görüntüler oluşuyor.
8/21 
Kentte ailesiyle uzun yıllardır isot üreticiliği yapan Mustafa Işıkay, yaptığı açıklamada, her sene olduğu gibi temmuz ayında işe koyulduklarını ve işlerinin aralık ayına kadar süreceğini ifade etti.
9/21 
Lezzetli ürün elde etmek için yoğun mücadele sarf ettiklerini dile getiren Işıkay, sıcak havaya karşın işlerine devam ettiklerini anlattı.
10/21 
Mustafa Işıkay, isotun yanı sıra biber reçeli de yaptıklarını, alan halkının geçmişten günümüze değin bu işten para kazandığını dile getirerek, son yıllarda biberi derin etki bırakmak için yer bulamamaları nedeniyle can sıkıntısı yaşamaya başladıklarını söyledi.
11/21 
Sıcak havanın ürüne tat kattığını bildiren Işıkay, şunları kaydetti: “Kadınlar sabahtan namazından önce alana gelir. Ardından araçlarla getirilen biberlerin temizliğini yaparlar.
12/21 
Peşinde temizlenen biberler makinelerde çekilip, çadırlarda kurumaya bırakılıyor. Gün içinde güneşte adamakıllı kuruması için biberler aralıksız zıt düz yapılıyor.
13/21 
Birkaç gün içerisinde rengi koyulaşan biberler, sonra makinelerde çekilerek pul biber haline getiriliyor.
14/21 
Zeytinyağıyla harmanlanan pul biber, lezzet ve parlaklığını kazanarak isot haline dönüşüyor. Bu sene biber fiyatları azıcık yüksek, isot fiyatları ise ürünün fazlalığına göre netleşecek.
15/21 
Burada ürettiğimiz isotlar genelde kentteki esnafa satılır. Keza il dışından talep eden vatandaşlarımıza da ürün gönderiyoruz.”
16/21 
İsot üretiminde çalışan Zeynep Polat ise sıcak havaya rağmen işlerini en güzel şekilde yapmaya çalıştıklarını ve bu sayede aile ekonomisine katkı sunduklarını açıklama etti.
17/21 
Şanlıurfa biberiyle yapılan isotun leziz olduğunu vurgulayan Polat, şunları anlattı: “Hava son günlerde çok sıcak, buna bir de biberin acılığı eklenince işimiz daha da zorlaşıyor. Bazen işten sonra hastaneye gidenler oluyor.
18/21 
Sabah namazıyla birlikte başlıyoruz, akşam ezanına değin devam ediyoruz. Ürünün çöpünü temizliyoruz, bozuk olanları çıkarıyoruz. Şanlıurfa biberiyle yapılan isot fazla daha nefis oluyor. Bursa biberini genelde salçada kullanıyoruz. Urfa biberini ise hem salçada keza de isot yapımında kullanıyoruz.”
19/21 
Alanda annesiyle çalışan 12 yaşındaki Funda Çelik de zor olmasına rağmen yaptıkları işi sevdiğini dile getirerek, bu sayede harçlığını kazandığını aktardı.
20/21 
Şanlıurfa İsot Üreticileri Kooperatifi (ŞİKOP) Başkanı Bekir Polat da isotun, Şanlıurfa için kayda değer bir marka değeri olduğunu ifade ederek, külfetli sürecin gerisinde her yıl tonlarca mahsul elde ettiklerini söyledi.
21/21 
