Sağlıksız Gıdalara Kırmızı Damga Geliyor

Sağlıksız Gıdalara Kırmızı Damga Geliyor
Sağlıksız Gıdalara Kırmızı Damga Geliyor
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türk Böbrek Vakfı (TBV) Başkanı Timur Erk, bir takım Avrupa ülkelerinde uygulanan trafik ışıkları sisteminin Türkiye’de hayata geçirileceğini ve sağlıksız gıdaların paketlerine kırmızı nokta konulacağını söyledi.

Erk, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde ilkokul öğrencilerine yönelik düzenlenen programa katıldı. TBV kadar Çorlu’da Unilever Iş İlkokulu’nda düzenlenen programda konuşan Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, “Eski zamanlarda özellikle benim gençliğimde sokak oyunları vardı. Şimdi elinizde telefon, önünüzde bilgisayar, karşınızda televizyon dolayısıyla eskisi dek cadde oyunu kalmadı” dedi.

“3 MİLYON OBEZ VAR”

Türkiye’de 3 milyon obez bulunduğunu kaydeden Erk, “Eğer bir ülkede 81 milyon nüfus içinde 3 milyon obez varsa, 3 milyon obezin içinde 1,8 milyonu 18 yaş altındaysa yani gençlik yahut çocuk çağındaysa o vakit ciddi bir bıkkınlık var demektir. Her sene 1,8 milyon çocuk obezi nüfusumuz yüzde 8 artıyorsa bir sıkıntı var demektir. İşte biz 10 seneden beri kendimizi bu işe verdik Türk Böbrek Vakfı olarak. Tüm Trakya’yı il ve ilçelerini dolaşıyoruz. İstanbul’u da dolaşıyoruz. Şimdiye kadar da 16 tane ile gitmiş durumdayız Anadolu’da. Tüm yaptığımız şey 3 tane beyaz düşman tuzlu, şeker ve un tüketimini azaltmak. Eğer bunu başarabilirsek daha sağlıklı nesillere varmak imkanımız var. Biliyorsunuz 6 gram tuz yeterli. Dünya Afiyet Örgütü 5 yahut 6 gram diyor. Her şeyde tuzlu var. Biz daha bundan 10 yıl evvel sıradan günlük tüketim 18 gramdı. Devlet, Sıhhat Bakanlığı ve bizim de Türk Böbrek Vakfı olarak ciddi kampanyamızla birlikte bu birincil kez 3 sene evvel 14 grama düştü arkasında da şimdi 10 grama düşmüş durumda, müthiş bir galibiyet” diye konuştu.

“TUZDAKİ BAŞARIYA ŞEKERDE ELDE ETMEYE ÇALIŞIYORUZ”

“Acilen benzer başarıyı 3-4 yıldır şekerde elde etmeye çalışıyoruz” diyen Timur Erk, “Ama o konuda can sıkıntısı var açık ve net. 50 gram tatmin edici 150 gram şeker tüketiyoruz. Her şeyde şeker var. Tuzda olduğu gibi 3 misli şeker tüketiyorduk. Tuz başarı ile aşağı çekildi ama şekerde hala bıkkınlık devam. Acilen dünyada gelişmiş ülkelerde yaygınlaştırılmış bir trafik ışıkları modelimiz var. Tüm sıkıntımız, paketlenmiş, tamamlanmış paketlerde” biçiminde konuştu.

“ŞEKER ORANI FAZLAYSA KIRMIZI NOKTAYI, DAMGAYI GIDA”

Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, “Her 100 gramlık paket önümüze konulduğunda bir çay kaşığı bütün batmış olduğunda 6 gram dörtte biri bunu 1,5 gram yapıyor. Yani 100 gramda 1,5 gram tuzlu varsa kırmızı nokta alacak Türk Yiyecek Kodeksi’ne tarafından. 26 Ocak 2017 tarihinde yeni bir kararname çıktı. Oradaki konuya tarafından 2020’nin başından itibaren bütün tamamlanmış, paketlenmiş, ambalajlanmış gıdalarda kırmızı nokta geliyor. Malum, ne ilaç içeriklerini okuruz ne de bu paketler üzerindeki karga burga yazılı paketleri öyle okumayız. Fakat görülebilecek şekilde kırmızı damgayı cümbür cemaat görür. Şu Anda kırmızı damgayı görür görmez markete dışarı giden anneleriniz öncelikle olmak üzere kim alışveriş yapıyorsa bundan uzak duracak, 2020’nin başından itibaren” ifadelerini kaydetti.

“TÜRKİYE’DEKİ YILLIK YÜZDE 8 OBEZİTE ARTIŞINI FRENLEMİŞ OLACAĞIZ”

“Endüstri de şu anda tuzu yavaş yavaş aşağıya çekmeye başladı” diyen Erk, “Şekerde daha başlamadılar. Çünkü işlerine o kadar gelmiyor. Bilhassa şeker var, şeker var. Şeker var pancar şekeri, şeker var nişasta bazlı şekeri. Özellikle mısırın içindeki nişastadan üretilmiş şeker. Soluk, bal kıvamında bir değişken, raf ömrünü mükemmel arttırıyor. Markette raf ömrü çok kayda değer. Ne süre alınacağı belli mi? Örneğin bir hazır çorba içinde 4 gram tuzlu var. Ne vakit alınacağı muhakkak değil. O tuzlu niçin 4 gram konuyor oraya raf ömrü artsın diye. Eğer içinde şeker varsa 22,5 gramdan fazlası kırmızı noktayı, damgayı yiyecek. Biz zararlı diye, tüm hastalıkları bertaraf etmek için bunu almayacağız. Ne alacağız, ya sarı damgalı hatta yeşil damgalı ürünü alacağız. Fazla tuz, aşırı şekerli olunca dur diyeceğiz alma diyeceğiz kendimize. Sarıda sağduyulu olarak alabilirsin diyeceğiz. Yeşile geldiğimiz vakit istediğimiz değin tüketebileceğiz. Dolayısıyla yeni bir alınganlık ortaya çıkacak ve o duyarlılığa tarafından hareket edeceğiz. İşte o vakit Türkiye’deki yıllık yüzde 8 obezite artışını frenlemiş olacağız, kısmış olacağız ve fazla daha dinç yarınlara sahip olacağız” açıklamasında bulundu.

“BİZLER SİZLER DEĞIN ŞANSLI DEĞİLDİK”

Programda konuşan Çorlu Kaymakamı Cafer Sarılı ise, “Türk Böbrek Vakfı’nın tüm Türkiye’de böbreklerin korunması ile ilgili bu şekilde programları var. Ben bu programların fazla yardımsever olduğunu düşünüyorum. Çünkü bizler sizler dek uğurlu değildik. Bilgiye fazla basit ulaşamıyorduk. Bize bu şekilde öğreten de olmuyordu. Biz kaşık kaşık şeker kaşık kaşık tuzlu, hiç dikkat etmeden bunun sağlığımıza zararlı olduğunu bilmeden böyle yetiştik. Ama sizler öyle değilsiniz. Sizler daha sağlıklı gıda için yeterli bilgiye ve bilgilendirme imkanlarına sahipsiniz” dedi.