Patent Albayrak: ‘Küresel Ekonomide ABD Merkezli Ciddi Bir Türbülans Dönemi Yaşıyoruz’

Patent Albayrak: 'Küresel Ekonomide ABD Merkezli Ciddi Bir Türbülans Dönemi Yaşıyoruz'
Patent Albayrak: 'Küresel Ekonomide ABD Merkezli Ciddi Bir Türbülans Dönemi Yaşıyoruz'
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Buluşma ardından bakanlardan karşılıklı izah etme. Patent Albayrak: “Küresel ekonomide ABD merkezli önemli bir türbülans dönemi yaşıyoruz”
Bakanlardan Reform Eylem Grubu Toplantısı ardından tanımlama
Patent Albayrak:
“Türkiye gündelik dalgalanmalarla yıkılacak bir ülke değil”
Abdulhamit Gül:
“Türkiye OHAL döneminde de hukuk kurallarından imtiyaz vermemiştir”

ANKARA – Reform Eylem Grubu’nun dördüncü toplantısı, Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu’nun başkanlığında Yargı Bakanı Abdulhamit Gül, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun katılımları ile Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı’nda gerçekleştirildi.
Toplantıya, TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Volkan Bozkır, TBMM AB Armoni Komisyonu Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Başkanı İsmail Emrah Karayel ile Halk Başdenetçisi Sayın Şeref Malkoç katılım sağlandı. Ayrıca Cumhurbaşkanlığı, Bireysel Verileri Koruma Kurumu, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu ve OHAL İşlemleri Tahlil Komisyonu üstteki düzey temsilcileri katılım sağladı.
Avrupa Birliği Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Avrupa Birliği’nin 11 Aralık 2015 tarihinde düzenlenen son Reform Eylem Grubu’ndan bu yandan Türkiye olarak önemli bir değişim sürecinden geçildiğine dikkat çekilerek şöyle denildi:
” 15 Temmuz alçak darbe girişimi ile net bir şekilde görülen ülkemizin maruz kaldığı hayati korkutma, olağanüstü hal döneminde alınan tedbirler vasıtasıyla bertaraf edilmiş ve terörle mücadelemizde kayda değer bir uzaklık kaydedilmiştir.
Ülkemizde OHAL döneminin sona ermesi nedeniyle, BM Uygar ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’nin 4.maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 15. maddesi uyarınca yapmış olduğumuz derogasyon bildirimlerimiz de geri çekilmiş ve bu koşul BM Genel Sekreteri ve Avrupa Konseyi Sekreteryasına iletilmiştir.”
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’mizde öncelikle toplanan Reform Eylem Grubu toplantısında, birincil gündem maddesinde, AB’ye üyelik gaye doğrultusunda, OHAL sürecinin sona ermesinin yansımaları ve siyasi reform sürecimiz bütün boyutlarıyla ele alındığına uyarı çekilerek şöyle denildi:
“Adalet ve temel haklar alanında reformlara devam etme iradesi noktasında kararlığımız net olarak ortaya konmuştur.
Geçmiş olduğumuz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi de bu kararlığı destekleyecek ve besleyecektir. Daha eksik bürokrasi, daha etkili ve etkin bir egzersiz anlayışı ile kararların daha hızlı alınması üstüne kurulan yeni sistemde, reformlar çok hızlı bir şekilde hayata geçirilebilecektir.
Reform Eylem Grubumuz siyasi reform sürecine ivme kazandırılması konusunda mutabık kalmıştır. AB’ye üyelik hedefimiz dahilinde kurucu üyesi olduğumuz Avrupa Konseyi’nin ve adayı olduğumuz AB’nin standartları ve müktesebatı geçmiş dönemde olduğu gibi, atacağımız adımlarda çıpa görevi görecektir.
Bu çerçevede bakanlıklarımız da önemli deneyim elde eden AB ile ilişkileri koordine eden birimlerin korunmasına ve güçlendirilmesine itina gösterilecektir.”
“Son dönemde ülkemize yöneltilen hesaplı korkutma ve Trump yönetiminin küresel hesaplı sistemi etkileyen açıklama ve tutumları, Türkiye ve AB’nin birbirinin değerini anlaması için manâlı bir fırsat olmuştur” denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
” Esasında Türkiye ve AB’nin, Gümrük Birliğinin güncellenmesini sağlamaları, kurallara dayalı bir ekonomi düzenini savunmak ve bu ilkenin ne şekilde işletilmesi gerektiğini küresel boyutta göstermesi açısından anlamlı olacaktır. Buna yönelik olarak çalışmaların hızlandırılması ve gerekli girişimlerde bulunulması konularında mutabakat sağlanmıştır.
Önümüzdeki dönemde, yargı alanında atılacak adımlara, halihazırda uygulanmakta olan Adalet Reformu Stratejisi temelinde devam edilecektir. Adalet Reformu Stratejisi tüm paydaşların, Türk hukuk camiasının ve sivil toplumun katılımıyla güncellenecektir. Yeni Adalet Reformu Stratejisine ilişkin çalışmaların 2018 yılı ardına kadar tamamlanması planlanmaktadır. Hazırlık döneminde ilk önce AB elde etmek üzere, Avrupa Konseyi ve öteki uluslararası kuruluşların ortaya koyduğu ilkeler ve değerlendirmeler ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin içtihadı dikkate alınacaktır. Yeni Strateji ile toplumun yargıya olan güveninin daha da artırılması, sistemin erişilebilirliğinin geliştirilmesi, etkinliğinin artırılması ve akılcı sürede suçlama hakkının daha etkili korunması amaçlanmaktadır.
Temel adalet ve özgürlükler zarfında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi İhlallerinin Önlenmesine İlişkin Eylem Planı’nın uygulanmaya devam edilmesinin önemi onay edilmiştir. 2019 yılının Mart ayında sona erecek Eylem Planının kullanım sonuçlarının bütün yönleriyle tahlil edilerek gerektiğinde güncellenmesi ve yeni bir Eylem Planı hazırlanması da dahil olmak üzere bütün seçeneklerin değerlendirilmesinin gerekliliği üstünde durulmuştur.
Sayın Cumhurbaşkanımız göre açıklanan 100 Jurnal İcraat Programında AB ile yürüttüğümüz katılım müzakereleri zarfında siyasi kriterler, Yargı ve Esas Haklar (23. Fasıl) ve Yargı, Serbest ve Emniyet (24. Fasıl) fasılları ile ilgili önümüzdeki 100 günde atılması öngörülen adımlar da yer almaktadır.
Programda, Adalet ve Esas Haklar Faslı ile ilgili olarak, özellikle son yıllarda hayata geçirilen reformların başvuru sürecine ve geliştirilmesine yük verilmesi hedeflenmektedir. Yargı hizmetlerinin daha süratli, verimli ve erişilebilir ışık halkası getirilmesi dahilinde atılacak adımlar, özellikle temel hak ve özgürlüklerin güçlendirilmesine kayda değer bir katkıda bulunacaktır. Toplantıda, Yargı Bakanlığımız kadar yürütülen incelemeler dahilinde
Yargıda “niyet süre” uygulamasına geçilmesi,
İnsan Hakları Tazminat Komisyonunun yetkisinin genişletilmesi,
Alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının daha etkin ayla getirilmesi,
İstinaf mahkemelerinin sayısının artırılması,
Lekelenmeme hakkının daha etkili şekilde korunmasına karşın tedbirler
ile ilgili gelişmeleri ele aldık.
31 Temmuz 2018’de yürürlüğe giren ve İnsan Hakları Tazminat Komisyonunun yetkisini genişleten hukuki düzenleme, Tüzük Mahkemesinin etkinliğini artıracaktır. Komisyonun akla yatkın sürede yargılamaya ilişkin şikayetlerdeki uzmanlığı göz önüne alındığında, değişikliğin uygulamaya olumlu katkısı olacağı öngörülmektedir.
İnsan onurunun korunması amacıyla, şikayetler için soruşturma öncesi ön değerleme süreci getirilerek lekelenmeme hakkı zinde bir güvenceye kavuşturulmuştur. Bu kapsamda, bir yıldan daha az sürede 21.000 kişi haksız iftiralara karşı korunmuştur.
Özellikle son dönemde çocuklara aleyhinde işlenen cinsel atak ve istismar suçlarıyla ilgili vicdanları dağlayan haberler gündeme taşınmıştır. bu nedenle, 100 Günlük İcraat Programında da çocuklara karşı cinsel istismar suçuyla mücadelede cezaların caydırıcılığının arttırılması konusu öncelikli hedef olarak belirlenmiştir. Bu bağlamda, REG toplantımızda, geçtiğimiz Nisan ayında TBMM’ye sevk edilen oysa kadük durumda kalan Türk Cinayet Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun taslağının en yakın zamanda TBMM’de her tarafta gündeme alınması konusunda mutabık kalınmıştır. Çocukların korunması nedeniyle, ayrıca, çocuk yargı sistemi dahilinde ikincil mağduriyetlerinin önüne geçilmesi için 59 adet adli görüşme odası yerleşmiş olup, bu görüşme odalarının yaygınlaştırılmasına devam edilecektir.”
Toplantıda keza cezada alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi olan uzlaştırma kurumu ele alındığı kaydedilerek,”Uzlaşma alanında yapılan reform sonrası, 2017 yılında 223.400 dosya uzlaşma aracılığıyla çözümlenmiş, asliye ve çocuk canice mahkemelerinin meslek yükü bu ölçüde azalmıştır. 2017 yılında elde edilen başarının daimi hale getirilmesi ve daha ileri seviyeye taşınması için çalışmalara devam edilecektir. Uzlaştırmanın başvuru alanının genişletilmesi ve toplumda bilinirliğinin artırılmasına karşın adımlar atılacaktır” denildi.
REG toplantısının ikinci gündemi olarak, katılım müzakerelerinin Hak, Hür ve Güvenlik Faslı (24.Fasıl) kapsamındaki konuları ele alındığı vurgulanarak şöyle denildi:
“Toplantıda, İçişleri Bakanlığımız koordinasyonunda başarıyla uygulanan 2016-2018 Organize Suçlarla Uğraş Eylem Planı’nın devamı niteliğindeki 2019-2021 Organize Suçlarla Uğraş Eylem Planı’nın güncelleme çalışmalarına sürat kazandırılmasına karar verilmiştir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı 100 Jurnal İcraat Programında yer alan 24. fasıl zarfında atılması öngörülen adımlar, AB Komisyonunun 2018 yılı Türkiye İlerleme Raporunda iyi düzeyde ilerleme kaydedildiği açıklanmış bu fasıldaki reformlarımızın devamlılığına ilişkin kararlılığımızı göstermektedir. Bu kapsamda göç yönetimi, sınır güvenliğinin artırılması, terörle mücadele, organize suçlarla uğraş gibi konulara ilişkin hedefler taahhüdümüz altındadır.
Programda açıklanan hedeflerden dört yeni geri gönderme merkezi kurulması, etkin bir göç yönetimi için kayıtları güncellenmiş olan Suriyeli misafirlerimizin sayısının yüzde 23 arttırılması ve hudut güvenliğini artırmaya yönelik tedbirler 18 Mart Türkiye-AB Mutabakatı dahilinde taahhütlerimize bağlılığımızı bir defa daha onaylama etmektedir.
18 Mart Türkiye-AB Mutabakatı çerçevesinde, Türkiye, ahde vefa ilkesine göre hareket etmiş ve üstüne düşeni yapmıştır. Düzensiz göçün engellenmesi konusunda Türkiye’nin çabaları bir uçtan bir uca çok büyük bir galibiyet sağlanmış ve Ege Denizi’ndeki derme çatma geçiş sayıları önemli ölçüde düşmüş, can kayıplarının önüne geçilmiştir. Ülkemizin 18 Mart Türkiye-AB Mutabakatını uygulamaya karşın koyduğu kararlılık AB kadar yayımlanan raporlarda da doğrulama edilmektedir.
AB kadar da 18 Mart Mutabakatından kaynaklanan taahhütlerine bağlılık konusunda aynı kararlılığı sergilemelerini bekliyoruz. Bu çerçevede AB’den esas beklentimiz, ilk önce AB’ye katılım müzakerelerinin baştan canlandırılması elde etmek üzere Vize Serbestisi Diyaloğunun neticelendirilmesi, Gümrük Birliğinin güncellenmesi müzakerelerine başlanması, Gönüllü İnsani Kabul Programının uygulamaya geçirilmesi ve ülkemizdeki Suriyelilere parasal yardımın hızlandırılmasıdır.
Ülkemiz göç yönetimine insan odaklı yaklaşımını sürdürmeye devam edecektir. azami sığınmacı barındıran ve ayrıca miktar hem de ulusal gelirine oranla azami insani destek karşılayan ülke olarak Türkiye başarılı bir insani sınav vermektedir. Başta AB elde etmek üzere, milletlerarası toplumdan beklentimiz külfet ve sorumluluk paylaşımıdır.
Toplantıda, Türkiye-AB Vize Serbestisi Diyalogu ele alınmıştır. Vize Serbestisi Yol Haritası dahilinde kalan yükümlülüklerle ilgili çalışma kağıdımızı Şubat ayında AB Komisyonuna ilettik. İkinci cins pasaportların 2 Nisan’da basılmaya başlanmasıyla birlikte, kalan yedi yükümlülüğümüz altıya düşmüştür. 31 Mayıs tarihinde de AB tarafıyla teknik bir buluşma gerçekleştirdik. Bundan sonraki süreçte vize serbestisine ilişkin önümüze siyasi nitelikli bambaşka engeller çıkartılmamasını ve çabalarımızın karşılığını almayı umuyoruz.
Yargı ve Esas Haklar ile Adalet, Özgürlük ve Emniyet fasıllarının bir an evvel müzakereye açılması reform ve harmoni çalışmalarımızı özendirme edecektir.
Türkiye, AB’ye üyelik hedefi doğrultusunda, önümüzdeki süreçte çalışmalarına kararlılıkla devam edecektir. Ülkemiz, siyasi reformlar alanında her geçen gün çıtayı daha yukarıya çeken ve geleceğin inşasında demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarının korunmasını bölge bir duruş sergileme kararlılığını sürdürmektedir. Reformlarımız gerçekleştirilirken, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile AB’nin norm ve müktesebatının da dikkate alınmasına devam edilecektir.”
Bir sonraki REG toplantısının Yargı Bakanlığının konut sahipliğinde 11 Aralık 2018 tarihinde Ankara’da gerçekleştirilmesi kararlaştırıldığı bildirildi.