Nurullah Ataç, dilde yalınlaşma ve tasfiyecilik devrimi savunan yazarlardan. Türkçedeki yabancı kelimeleri kullanmaz, dil ve us aralarında dolaysız bir ilişki olduğunu düşünür ve sözcüğün hangi kökten geldiğinin kavranabilir olması gerektiğini düşünür.
Türkçeye titiz yazan Ataç ’ın bugün 120. Yaş günü. Onu, kendi düşüncelerini taşıyan eserlerinden özel alıntılarla anıyoruz…
– Bir insan kendi ölümü ile değil, kendisini sevmiş yoksa sadece tanımış en son insanın da toprağa düşmesiyle ölür.
*
– Okumadan geçemediğim için okuyorum, sıkılsam da okuyorum. Dikkate Almak için okuyorum, hayran olmak için okuyorum, eğlenmek için okuyorum. Okuyup yoruluyorum.Dinlenmek için de yine okuyorum.
(Günce 1953 – 1955)
*
– Basit mı fikir değiştirmek? Herkesin harcı mı? bir kere bir fikri olacak kişinin. diğer taraftan yetmez, en aşağı iki; birini bırakacak, öbürünü savunacak. Nerede o bereket?
(Yine Yalnızlık)
*
– Kendimle ölçüyorum, bakıyorum ancak benden üstün değiller, onların düşünceleri de benimkiler gibi yalın, benimkiler gibi yavan, niçin beğeneyim onları?
(Günce 1953 – 1955)
*
– Nesirle söylenebilecek hiçbir söz, şiir olamaz. Diğer türlü de söylenebilecek hiçbir laf, şiir olamaz; ne çağrıda bulunmak olduğu anlatılabilecek laf de, şiir olamaz.
(Günce 1953 – 1955)
*
– Ak kâğıdın üzerinde kara harfleri seçebilmek bir fayda değildir.
(Yine Yalnızlık)
– Toplum için çalışacağız diye kendimizi unutmamalıyız.
(Günce 1956– 1957)
*
– Kimse kimsenin huyunu değiştiremiyor, hele kendininkini hiç değiştiremiyor.
(Yine Yalnızlık)
*
– Salt çıkarını arıyan bir kişinin zihin değiştirmiş olması beni ilgilendirmez. Zaten o kadar bir kimse değişemez ki!
(Gene Yalnızlık)
*
– “Ben kendimi beğenmem”, çağrıda bulunmak de kendini beğenmekten gelir.
(Okuruma Mektuplar – Prospero ile Caliban)
*
Bizi söyleyen yok, söylenen ilgilendirir: Beğenirsek, doğru bulursak alırız, beğenmezsek, içten bulmazsak onunla çarpışırız; söyleyen kişi ile değil, söylenen sözle, ileri sürülen fikirle…
(Yine Yalnızlık)
– Okul uygarlık değildir, sadece bir araçtır. Okula gidip okuma öğrenmenin faydalarını gösterirseniz, mektep ancak o vakit bir işe yarar.
(Yine Yalnızlık)
*
– Bir şeyler düşünüyorsunuz lakin kimseye açılıp tartışmaya giremiyorsunuz ancak. Yanıldığınızı size kim anlatacak?
(Diyelim – Laf Aralarında)
*
– Gerçekçi sanat adamı gerçekte ne görüyorsa onun tıpkısını yapmaya kalkan adam değildir, gerçeği bize duyuran adamdır.
(Not Defteri)
*
– Samimilik bence bir insanın bir meslek üstüne iyice düşündükten sonradan, canı pahasına da olsa savunmayı göze alarak ortaya çıkardığı kanısıdır.
(Yine Yalnızlık)
Damla Karakuş
email protected
Instagram: biyografivekitap
