MHP Genel Başkanı Bahçeli: ‘Ak Parti’nin Adayını Ön Şartsız Destekleyeceğiz’

MHP Genel Başkanı Bahçeli: 'Ak Parti'nin Adayını Ön Şartsız Destekleyeceğiz'
MHP Genel Başkanı Bahçeli: 'Ak Parti'nin Adayını Ön Şartsız Destekleyeceğiz'
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Biz 31 Mart’a ne kazanıp ne kaybederiz gözüyle bakmıyoruz. Biz 31 Mart’a şu kadar belediye benim olsun, bu kadar Hak ve Kalkınma Partisi’nde bulunsun diye de yaklaşmıyoruz. 31 Mart’ı Türkiye’nin beka mücadelesi açısından dönüm noktası olarak değerlendiriyoruz. Ülke gitmişken, çarşı karışmışken, yeni hükümet sistemine hain bir sefer düzenlenirken belediyelerin hepsini biz alsak ne olacak almasak ne çıkacak” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Antalya’nın Serik ilçesinin Belek Turizm Merkezi’ndeki bir otelde düzenlenen İl Başkanları ve Belediye Başkanları Toplantısı’nın kapanışında konuştu. Toplantının kapanışında 81 il başkanı ve 130 belediye başkanına hitap eden Bahçeli, iki jurnal toplantının son derece verimli geçtiğini söyledi.

MHP’nin Türkiye’nin son direniş hattı olduğunun altını çizen Bahçeli, yarım asırdır milletin hizmetinde olduklarını kaydetti. Siyasi tarihin akışına istikamet verecek kararlar aldıklarına değinen Bahçeli, “Burada Türkiye’nin önü açılmış, milletimize ümit aşılanmıştır. Milliyetçi Hareket Partisi tek yürektir, tek sestir, tek nefestir. Milliyetçi Hareket Partisi mazlumların tercümanı, gariplerin yürek atışıdır. Muhakkak Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye’nin son kalesi, son direniş hattıdır” diye konuştu.

“Başbuğu andı”

Rahmetli başbuğu özlemle hasretle andıklarını dile getiren Bahçeli, “Dönenlere, satanlara, kaçanlara, korkanlara, sinenlere hiç aldırış etmeden merhum başbuğumuzun izinden mertçe yürüyoruz. Şehitlerimizin emanetlerini kucaklayarak yürüyoruz. Tarihimizin şanlı mirasını namusumuz mahsus yürüyoruz. Arkamıza bakmadan, tuzaklara takılmadan, oyunlara aldanmadan Türk milletini yüceltmek, yargı ettiği yükseklere taşımak için çalışıyoruz. Yolumuz hak yoldur, gerçeklik yoludur, Allah yoludur. Yükümüz ağır olsa da kaldıracak irademiz vardır, hamdolsun takatimiz yerindedir, heyecanımızın sıcaklığı buz dağlarını eritecek dek yoğundur” ifadelerine yer verdi.

“Kozmopolit azgınlıklara, komünist akımlara, küreselci, bölücü ve emperyalist alçaklara direne direne, şeytanları taşlaya taşlaya, yılanın deliğini yıka yıka bugünlere geldik” diyen Bahçeli, “Türkiye’yi sıtmayı gösterip ölüme ikna etmek için çırpındılar. Anlamından koparılmış demokrasi iddiasıyla dağılmayı projelendirdiler. Aslından soyutlanmış hür ve insan hakları propagandasıyla bölücülüğü palazlandırdılar. Türklüğü ateşe atmak, Türk milletinin tarihsel haklarını çiğnemek için maske takanlarla, emperyalizmin maaşlı taşeronluğuna talip olanlar bir oldular, beraber hareket ettiler. Zulümle abat olacaklarını sandılar. Terörizmle sineceğimizi, terör saldırılarıyla susacağımızı, bahis ve irademizin kırılacağını zannettiler. Hesaplı tetikçilerini kışkırtılar. FETÖ iblisini 15 Temmuz’da üzerimize saldılar. 251 insanımızın şehadetine neden oldular. İşgali denediler. İstilayı özendirdiler. Irksa ve mezhep kutuplaşmasını özendirme ettiler. Oysa ihmal ettikleri, görmezden geldikleri ulusal cesaretin, ulusal ruh ve azametin karşısında her seferinde mahv-ı biçare oldular, rezil rüsvaya döndüler” dedi.

“Kimsenin gücü yetmez”

Bu topraklardan Türk milletinin mührünü sökmeye, Türklüğün izini silmeye hiç kimsenin, hiçbir zulmet odağının gücü yetmeyeceğini vurgulayan Bahçeli, “Bu milletin bileğini hiçbir barbar emel, hiçbir vandal hedef bükemez. Türk milleti birdir, hıyanet ve husumete karşısında etten duvar, yenilmez iradedir. Türk vatanı bölünmez bütündür ve bu uğurda yapacağımız fedakarlıkların sınırı da yoktur. Özellikle bildirmek isterim ancak, istiklal Türk milletinin ezeli ve baki hakkıdır. Aksini iddia edenler aslını da neslini de değil sayan haramzadelerdir. İstiklalimiz için nice bedeller ödenmiş, nice badirelere katlanılmıştır. Bu beşeri cevher ve asalete kim yan bakıyorsa, kimler diş biliyorsa, cümbür cemaat bilsin fakat, keza o gözü oyarız, hem o kadınsı sökeriz” ifadelerini kullandı.

“Yeni hükümet sisteminin her aşamasının içinde MHP vardır”

Milliyetçiliğin bir millete mensubiyet şuuru olduğunun altını çizen Bahçeli, “Türk milliyetçileri Türk milletine keza şuurla hem de emsalsiz bir sevdayla bağlıdır. bu nedenle herzamanki politik şablonlara uymayız, çıkar hesabı yapamayız. Türkiye’nin öyle çok sorunu varken, yeni bir hükümet sisteminin tesis ve tedarik çalışmaları sürüyorken, hele hele Cumhuriyet’in üçüncü evresine hemen şimdi geçmişken hiçbir gelişmeye aldırışsız kalamayız, olaylar karşısında duyarsız ve sorumsuz hareket edemeyiz. Milliyetçi Hareket Partisi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin teoriden pratiğe kadar her aşamasında içindedir, etkin bir öğesidir. Mimarisinde pay sahibi olduğumuz hükümet sisteminin muhafazası için ihtiyaç duyulan her fedakarlığı elbette kendi isteğiyle yaparız. Bundan gocunmayız” dedi.

“Türkiye’nin istikrarlı yönetimi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemidir”

Bugünün Türkiye’sinin geçmişin fedakarlıkları üstüne bina edildiğine dikkati çeken Bahçeli şöyle konuştu:

“Tüm dikkatler bize çevrilmiştir. Uyursak mezarımızı kazarlar. Uyuşursak zulüm oklarını fırlatırlar. Bu kapsamda ön almalıyız, beka düzeyindeki tehditleri inceleme edip lüzumlu gelen stratejik müdahaleleri zamanlama hatasına düşmeden yapabilmeliyiz. Bir hakiki vardır, o da şudur, Türkiye Cumhuriyeti’nin istikrarlı yönetimi, istikbalinin güvencesi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’dir. Bunu sağlayacak siyasi imkan ve irade ise Cumhur İttifakı’dır. Buna karşılık Türkiye’nin önüne hendek kazan, sandıktan umudunu kesip sokağa oynayan, demokrasi dışı arayışlara gülücükler saçan bir blok vardır fakat, bütün lanetli kasıt ve eylemleriyle ortadadır. Yerli ve yabancı işbirlikçiler emperyalizmin tetik çeken eli olmaya çoktan hazırlanmış, şimdiden namzettirler. Bir yanda cumhurun kolaylık ve güvenliği için resmileşmiş bir ittifak duruyorken, öteki yanda cumhurun kargaşa ve kargaşaya düşmesi için el ovuşturan ihanet ve ihtilaf oluşumu pusudadır.”

“Galibiyet cumhurun olmaz ise zillet altın vuruşunu yapacak, öldürücü darbeyi indirecektir” diyen Bahçeli, “CHP-HDP-İP(İYİ Parti) benzer çizgidedir. 24 Haziran’da netice alamayan bu güruh, 31 Mart’a umut bağlamıştır. Oysa hevesleri Allah’ın izniyle kursaklarında kalacak, Türkiye’nin doğruluşuna yeni hükümet sisteminin doğasına zarar veremeyeceklerdir. Yalnızca dileyerek, sadece bekleyerek, yalnızca ümit ederek amacımıza ulaşamayız, tehlikeleri bertaraf edemeyiz. Önce önlem almalıyız, daha sonra tevekkül etmeliyiz. 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimlerini bir sistem oylamasına, bir hükümet tartışmasına, bir rejim krizine dönüştürmek isteyenlerin senaryolarını başlarına vermek, alayıyla çaba etmek boynumuzun borcudur, milletimizin bize yüklediği tarihi bir vazifedir. Vazife kutsaldır, vazife kutludur, ihmali ya da inkarı acıklı sonuçlara sebebiyet verecektir. Terör örgütleri devrededir. Türkiye’nin yıkımı için kuyruğa girenler etkinlik içindedir. CHP ile İP kaos bekçiliğine soyunmuşlardır. Yandaş ve yardımcıları HDP, PKK’yı belediyelere yeniden taşıma amacındadır” şeklinde konuştu.

“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi skandal karara imza attı”

Oyunun belirlenmiş, benekli oyuncuların açıkta olduğunu sinyâl eden Bahçeli, “PKK’lı Demirtaş’ın hür kalmasını isteyenler zillet ittifakının eğri ortaklarından başkası değildir. HDP’ye Kürt siyasi hareketi diyen ipsizler sahadadır. Türkiye’yi yabancılara ihbar eden, yabancı sefirlerle masalar kurup gelecek hayallerine dalan zilletin belli başlı aktörleridir. İşte PKK’lı Demirtaş ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği kararı gördünüz, duydunuz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi skandal bir karara imza atmıştır. Terörü öven, terör saldırılarını provoke eden tescilli bir bölücünün siyasi nedenlerle cezaevine sokulduğu bahis edilmiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 20 Kasım’da ülkemize PKK’lı Demirtaş’ı hemen serbest bırakın çağrısı yapmış, bir de utanmadan tazminata mahkum etmiştir. Elinde 53 insanın kanı bulunan Demirtaş’ı adeta mağdur ve hakkı yenmiş birisi gibi göstermek ayıptır, ahlaksızlıktır, hukuksuzluktur, Türk milletine hakarettir” dedi.

Bahçeli, Türk yargısının objektif ve bağımsız olduğunu belirterek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Türk adaletini hiçe saydığını söyledi.

Türkiye’nin yabancı başkentlerden değil Ankara’dan yönetildiğini dile getiren Bahçeli, “Bir mahkeme kararı önce vicdanlara uygun düşmek zorundadır. İspanya’da bölücü ve teröre bulaşmış bir partinin kapatılmasını onaylayan, konu Türkiye olunca bölücü ve teröristleri aklamaya kalkışan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, ihanet mahkemesi olmaktan başka bir işe yaramamıştır. Yolculuk olaylarını övüp yerli Sorosların arkasında duranların, FETÖ’yü günahsız görüp FETÖ’cülere sığınma hakkı tanıyanların, 15 Temmuz darbe teşebbüsüne hala inanmayanların, Türkiye’nin zorlama ve dayatmalarla geri adım atmasını bekleyenlerin, PKK’yı yıllarca destekleyip Türkiye’ye saldırtanların hukuku da batsın, kararı da batsın, demokrasisi de batsın, özgürlük ve insan hakları anlayışları da yerin dibine geçsin. Zillet İttifakı yerli ve milli olmadığından iradesi rehinlidir. Milli gerçeklere yanlı ve şaşı bakmayı siyaset sanacak kadar gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içindedir” diye konuştu.

“31 Mart’a ne kazanırız, ne kaybederiz gözüyle bakmıyoruz”

MHP’nin Türkiye’nin içine düşürülmeye çalışıldığı çıkmazı gördüğünü vurgulayan Bahçeli, “Tedbir alınmazsa, milli fedakarlık yapılmazsa, 31 Mart’ta ülkemizi siyasi kara kış beklemektedir. Bu düşüncelerimiz bir vehmin ürünü değildir. Önümüzdeki mümkün sıkıntıları bakmak lazımdır. Biz 31 Mart’a ne kazanıp ne kaybederiz gözüyle bakmıyoruz. Biz 31 Mart’a şu kadar belediye benim olsun, bu dek Yargı ve Kalkınma Partisi’nde bulunsun diye de yaklaşmıyoruz. 31 Mart’ı Türkiye’nin beka mücadelesi açısından dönüm noktası olarak değerlendiriyoruz. Ülke gitmişken, çarşı karışmışken, yeni hükümet sistemine hain bir sefer düzenlenirken belediyelerin hepsini biz alsak ne olacak almasak ne çıkacak? Yarın olacakların, geçmişte olanlar ile ilişkisini kavramış bir gönül ve görüntü derinliğine gelmek zorundayız. Dün söyledik haklı çıktık, bugün yine söylüyoruz, eğer önlem alınmazsa gene haklı çıkacağız” şeklinde konuştu.

“İstanbul, Ankara ve İzmir’de AK Parti’nin adayını ön kayıtsız şartsız destekleyeceğiz”

Cumhur İttifakı’nda bir ara sorun çıkaran gelgitleri kenara bıraktıklarını ifade eden Bahçeli konuşmasına şöyle devam etti:

“Hatalı anlamaları, maksadını aşan laf ve değerlendirmeleri milli beka için değil saydık. Dün gerekçelerimizi de bir bir sıraladık ve kararımızı açıkladık. İstanbul, Ankara ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adaylarımızı göstermeyeceğiz. Bu illerde Adalet ve Yeniden Yapılanma Partisi kimi isterse, kimi dilerse aday çıkarabilir. Biz müsterih bir vicdanla ve ön şartsız destekleyeceğiz. Zillet İttifakı bu büyükşehirler dışarıya iki taraflı namzet çıkardığı baştan de Cumhur İttifakı’nın gereği her neyse onu yapacağız, onun yanına olacağız. Milliyetçi Hareket Partisi milleti için vardır. Milliyetçi Hareket Partisi geleceğin dinç Türkiye’si için üzerine düşeni yapacaktır. Biz kiracı değiliz, gezgin değiliz, konargöçer değiliz, gelip geçici değiliz, devlet de bizimdir ahali de biziz, vatan da bizimdir, bayrak da bizim.”

“Adayı kesin olmayan illerle ilgili çalışmamız devam ediyor”

Seçim sürecinde çok çalışacaklarına değinen Bahçeli, “Cumhur İttifakı’nın toplam oyunun 24 Haziran’ın gerisine düşmemesi için elimizden gelen çalışmayı göstereceğiz. İlanını yaptığımız adaylarımız şevkle ve inanmışlıkla sahadadır. Henüz belediye başkan adayı belli olmayan belde, ilçe, il ve büyükşehirlerle ilgili çalışmalarımız da sürmektedir. Biliniz ki, sizlere sonuna kadar güveniyorum. Bugüne dek yerel yönetimlerde partimizin marka olmasına, imrenilecek seviyelere gelmesinde, vatandaşlarımızın takdirini kazanmasında büyük emekleriniz ve hizmetleriniz geçti. Üretken Belediyeciliğin hakkını layıkıyla verdiniz. Hepinizi tebrik ediyorum. Aynı tutku, benzer heyecan, aynı azim, aynı kararlılıkla yolunuza devam ediniz” ifadelerini kullandı. – ANTALYA