Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Göksel Sazcı başkanlığında Takriben 25 kişilik bir ekip ile Maydos Kilisetepe Höyüğü’nde yürütülen kazı çalışmalarını yerinde inceledi.
“KALINTILAR ORTAYA ÇIKARTTIK”
Göksel Sazcı, “2010 yılında kazı çalışmalarına başladık. Bu yılın manâlı neticeleri, savunma sistemiyle ilgili olanlar. Savunma sisteminde Troya’yla çağdaş olan bir yerleşimin savunma duvarını bulduk. Bu savunma duvarının ilginç özelliği dışa bakan kısmının testere kadınsı biçiminde olması. Onun dışarıda höyükte merkeze içten araştırmalar yaptık. Buradaki atık toprağı attık. Arkaik Geometrik döneme ait kalıntılar, yapılar ortaya çıkarttık.” dedi.
YERLEŞIM YERİ
Göksel Yazcı, “Onun dışarıya Bizans dönemine ait saklama küpleri ve yakın döneme ait mezarlar ortaya çıkardık. Çalışmalarda Tunç Çağı’na ait eserler ile Homeros’un anlattığı döneme ait 3 bin 500 yıllık savunma duvarı ile Homeros dönemi öncesine ait 4 bin takvim savunma duvarı kalıntıları bulduk. Bulunan savunma duvarı harabeler, şehrin o dönemde savunma sistemi ihtiyacına sahip olan kayda değer bir yerleşim yeri olduğunu ortaya çıkardı.” diye konuştu.
BOĞAZI KONTROL ETME STRATEJİSİ
Maydos Antik Kenti’nin olduğu bölgenin, boğazın Avrupa yakasında Kilye Koyu’nun anında ardındaki yer aldığını açıklayan Göksel Sazcı, “Biliyorsunuz boğazı kontrol edebilmek stratejik, askeri ve ticari açıdan ağırlık arz ediyor. Hiçbir dönemde boğazı tek taraftan denetleme edebilmeniz mümkün değil. Nasıl yakın dönemde tabyalar iki taraflı inşa edilmişse ya da azıcık daha eskiye gidecek olursak, Osmanlı döneminde kaleler iki taraflı inşa edilmişse, antik dönemlerde de bu şekilde dikkate almak lazım.” dedi.