Yaz aylarında her ne değin hastalığı aklımıza getirmek istemesek de, açıkta satılan gıdalar, ortak alanların fazla kullanımı, kene ve sivrisinek gibi birçok etken enfeksiyonların görülme sıklığını da artıyor. Beraberinde de alev geliyor. Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çağrı Büke, yaz aylarıyla artışa geçen ve kendini ateşle belirten sorunlar ve çözüm önerilerini anlatıyor…
Gastroenteritler
Yaz aylarında en sık rastlanan enfeksiyonların başında geliyor. Gıdalar ve sularla bulaşabilen bu enfeksiyonlar, karın ağrısı, ishal ve bir kısmı da yüksek ateşle seyrediyor. Hastalıktan korunmak için, ilk olarak hijyenik olmayan, iyi pişirilmemiş açıkta satılan yiyeceklerden uzaktan durmak, yıkanmamış sebze ve meyveleri tüketmemek, suların temiz olduğundan kesin edinmek ve hiçbir şekilde hekime danışmadan antimikrobiyal ilaç kullanmamak gerekiyor.
Kırım Kongo kanamalı ateşi, Lyme ve Q ateşi
Yüksek ateşle seyreden ve kenelerle bulaşan bu hastalıklar ülkemizde de görülüyor. Korunmak için, kenelerin bulunabileceği sulak, çalılık, ormanlık ve kırsal alanlarda zorunlu önlemlerin alınması tartma taşıyor. Hem, kene ile temas etmiş kişilerin de, ciddi sonuçlara neden olabilecek bu hastalıklar yönünden değerlendirilebilmesi için, mutlaka hekime müracaat etmek gerekiyor.
Sıtma
Son yıllarda ülkemizde görülen sıtma vakalarını genelde dış ülkelere giden kişiler oluşturuyor. Sivrisinekler ile bulaşan bir enfeksiyon hastalığı olan sıtma ağır ve önemli sonuçlara yol açabilmesi açısından tartı taşıyor. Prof. Dr. Çağrı Büke, özellikle Afrika ve Asya ülkelerine seyahat edip buradan dönen kişilerde yaz aylarında yüksek ateş gelişmesi halinde sıtmanın göz ardı edilmemesi gerektiğinin altını çiziyor.
Lejyoner hastalığı
Yaz aylarında klima ve duş suları ile solunum yollarından bulaşan lejyoner hastalığı oldukça ciddi seyirli zatürreye niçin olabiliyor. Bilhassa ambar suyunun kullanıldığı tesislerde, duş öncesinde takriben 1 dk suyun akıtılması, klimaların filtrelerin bakımı ve temizliği hastalıktan korunmada alınacak önlemler aralarında yer alıyor. Yaşlılarda ve bağışık sistemi yetersiz kişilerde bu enfeksiyonun sonuçlarının ölümcül olabildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Çağrı Büke, “Böylece yazın öksürük ve alev yüksekliği şikâyeti olan ve özellikle tehlike grubunda yer alan kişilerin lejyoner hastalığı açısından da değerlendirilmesi gerektiğini” belirtiyor.
Zika virüs
Bilhassa son yıllarda adını daha sık duyduğumuz bu enfeksiyon hastalığı sivrisineklerle bulaşıyor. Zika virüs enfeksiyonu şu an Orta ve Güney Amerika, Pasifik Adaları, Tropikal Afrika ve Güneydoğu Asya’dan meydana gelmek üzere 23 ülkede çabuk yayılıyor. Ülkemizde ise bugüne dek Küba’ya tatile gidip dönen 4 kişide rahatsızlık saptanmış. Rahatsızlık özellikle hamilelere bulaştığında doğacak bebekte ciddi gelişme geriliklerine yol açabiliyor. Bu Nedenle zika virüsün yaygın olduğu ülkelere ve bölgelere seyahatlerde bilhassa hamile şahısların titiz olması ve sivrisineklere aleyhinde zorunlu önlemlerin alınması siklet taşıyor.
Batı Nil Ateşi
Sivrisinekler ile bulaşan bir diğer manâlı enfeksiyon hastalığı olan Batı Nil Ateşi, günümüzde Fransa, Romanya, Rusya, Yunanistan, Cezayir, Fas, Tunus, İsrail ve Amerika kıtasında görülüyor. Ani yüksek ateşle gelişebilen bu hastalığın da sonuçları ağır olabiliyor. Tedavisi olmadığı için sivrisineklere aleyhinde önlem almak yaşamsal siklet taşıyor. Sivrisinek sokması sonrası ateş gelişmesi durumunda tanı ve takviye çare için hekime başvurulması gerekiyor.
Adenovirüs enfeksiyonları
Yaz aylarında çocuklarda birazcık daha sık görülen bu enfeksiyondan en fazla göz, solunum yolları ve barsaklar etkileniyor. Hastalık, gözde kızarıklık, öksürük, alev, ve ishal şikâyetleri ile kendini gösteriyor. Solunum damlacıkları ve eller ile insandan insana rahatsızlık bulaşıyor. Dolayısıyla korunmak için, hasta kişiler ile temasın önlenmesi, pak ve iyi pişirilmiş gıdaların tüketilmesi gerekiyor. Ayrıca ellerin yıkanması ve havuzların bakım ve kontrollerinin yapılması da hastalığın kontrolünde tartı taşıyor.