Emine Erdoğan’a

Emine Erdoğan'a
Emine Erdoğan'a
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Dünya Müslüman Hayırseverler Kongresi ’nin (World Congress of Muslim Philanthropists) Londra ’da düzenlediği Küresel Donörler Forumu kapsamında verilen “Hayırseverlik Mirası Ödülleri”nden “İnsani Hizmet Takdir Ödülü”,  Emine Erdoğan ’a tevdi edildi.

Londra Belediyesinin ev sahipliğinde Mansion House ’da düzenlenen törenle ödülünü alan Emine Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, “Soykırımlar, tecavüzler, ayrımcılıklar cüretkarca işlenirken, şerefli duruşların sesi ne eyvah oysa yeterince enerjik çıkmıyor.” ifadelerini kullandı.

Türk milletinin dinç bir vakıf geleneği yer alan hayırsever bir toplum olduğunu açıklayan Erdoğan, Türkiye ’nin sadece mültecilere takviye etmekle kalmadığını, Afrika ülkelerinden Gazze ’ye değin öyle fazla coğrafyaya destek eli uzattığını kaydetti.

“BU ANLAMLI ÖDÜLÜN HAKIKI SAHİBİ ÜLKEMDİR”

Türkiye ’nin milli gelire oranla dünyada en fazla insani yardım yapan ülke olduğunu andıran Erdoğan, “Bu akşam burada şahsıma tevdi edilen insanlığa hizmetin takdir edilmesi ödülünü, insanlığın vicdanı olan işte bu aziz halk müziği namına alıyorum.  Bana hayatım boyunca iftihar verecek olan bu anlamlı ödülün gerçek sahibi, din, dil, millet ayrımı yapmaksızın, nerede bir çığlık varsa yüzünü oraya çeviren ülkemdir, devletimdir, milletimdir.” biçiminde konuştu.

“Öbür olanı, ötekileştiren yok, zenginlik kabul eden büyük bir medeniyetin mensuplarıyız.” diyen Erdoğan, “Sevinçlerimiz kadar acılarımız da müşterek. Birimizin canı yandığında, diğerimiz de bunu hissediyor. Bir vücudun azaları gibiyiz. Dünyanın bir köşesinde acı varsa, bu yüreğimize dokunuyor, içimizi sızlatıyor.” ifadelerini kullandı.

“HAYIRSEVERLİK TANKLARDAN DAHA ETKILI”

Erdoğan, salonda yer alan hayırseverlere seslenerek, “Sizler, kapitalizmin insan ruhunu duyarsızlaştırdığı bir dünyada, merhametin, vicdanın sesi olmaya çalışıyorsunuz. İnsanlığın yüklerini omuzlama derdinde olan asil ruhlarınız, biliyorum ama iyilikseverlik duygularıyla mayalandı. Dünyanın son yıllarda bu çabaya gerçekten fazla ihtiyacı var.” diye konuştu.

“Dünya Müslüman Hayırseverler Kongresi olarak sizler, iki yılda bir toplanarak Afrika ’nın kadınlarına, Ortadoğu ’nun çocuklarına ve tüm mazlumlara umut oluyorsunuz.” diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

“Herkesin sessizliğe gömüldüğü bir dünyada, suskun yürekleri, paslı vicdanları sarsıyorsunuz. Bu çabanın tanklardan ve füzelerden daha etkili olduğunu düşünüyorum. Hayırseverlik sadece acımak, fiziksel iyilik etmek çağrıda bulunmak değildir. Adalet ve adalet düzeninin tesisi için kastetmek, acınacak şey politikaları üretmek için çabalamaktır. Toplumsal adalete, fırsat eşitliğine alan açmaktır. Çocukların yaşam hakkını korumaktır. Onlara eğitim imkanları hazırlamaktır. Iyilikseverlik, insanlığın meseleleri ile ilgilenmek değin çevre sorunlarını ve hayvan haklarını da gözetmektir. Hulasa, eşref-i mahlukata yakışanı gerçekleştirmek, yani insan kalabilmektir.”

“MYANMAR 21. YÜZYILIN EN BÜYÜK AYIPLARINDAN”

Bugünün 11 Eylül 2001 ’de ABD ’de yaşanan terör saldırılarının yıldönümü olduğunu hatırlatan Erdoğan, “11 Eylül, ne eyvah ki medeniyetler çatışması tezinin zeminini oluşturmuştur. 2001 yılından bu yanlamasına, bilhassa Ortadoğu, acının, gözyaşının vatanı haline geldi. Afganistan, Irak, Suriye, kadim dünyanın uygarlık merkezleri olmaktan çıkıp, günahsız çocukların, silahların gölgesinde yaşam mücadelesi verdiği bir coğrafya olmuştur.” biçiminde konuştu.

Erdoğan, kendisinin de ziyaret ederek yerinde gözlemlerde bulunduğu Myanmar ’daki duruma değinerek, “Myanmar ’da yaşanan insanlık trajedisi ise 21 ’inci yüzyılın en büyük ayıplarındandır. Orada tanık olduklarımı sanırım hayatım her tarafında unutamayacağım. Büyük acılara maruz kalan kadınların anlattığı hikayeler vicdanımda hala büyük bir yaradır.” görüşünü dile getirdi.

Filistin, Yemen ve çeşitli Afrika ülkelerindeki durumu andıran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sekizinci yılına giren Suriye iç savaşında binlerce insan hayatını kaybetti. Milyonlarcası yerinden yurdundan edildi. Maalesef savaşı sona erdirecek bir iki taraflı irade çıkmıyor. Tüm dünyanın üstlenmesi gereken sorumluluk, birkaç ülkenin omuzlarına bırakıldı. Türkiye de bunlardan biridir. 3,5 milyon mülteciyi topraklarımızda konuk ediyoruz. Ülkeleri mamur ülkü gelinceye dek tümü gönül soframızın paydaşlarıdır.”

Benzer törende “marifetli işbirliği” alanında  ödül bölge Türk Hava Yolları ile insani yardım alanında ödül bölge Kızılay ’ı tebrik eden Erdoğan, etkinliğe ev sahipliği yapan Londra Belediyesi ile Dünya Müslüman Hayırseverler Kongresi yönetimine de teşekkür etti.