Duygu Su: Babam başımda olsaydı Ağaoğlu ile aşk yaşmazdım

Duygu Su: Babam başımda olsaydı Ağaoğlu ile aşk yaşmazdım
Duygu Su: Babam başımda olsaydı Ağaoğlu ile aşk yaşmazdım
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kendisinden 39 yaş büyük işadamı Ali Ağaoğlu ile yaşadığı aşk sebebiyle tenkit oklarının hedefi olan Duygu Su Gülpınar Teve2’de yayınlanan 2. Sayfa programına konuk oldu. 23 yaşındaki Duygu Su, merak edilenleri canlı yayında anlattı.

İşte Gülpınar’ın açıklamaları:

“23 yaşındayım. Demin evlilik düşünmüyorum, 5 sene sonradan şayet… 1995 doğumluyum. İlişkiyi yaşarken yaş problem olmuyordu. Öbür sebeplerden dolayı yaşananlar defalarca geldiğinde netice bu oluyor.

“İNSAN ARKASINDA OMUZ İSTİYOR”

Sosyal medyayı aktif kullanmadım. İnsan hayatında hatalar yapabiliyor. İnsan kusur yapar, telafi eder. Telefi edilemediğinde biter. Genç kızsanız ve yalnızsanız arkanıza bir omuz istiyorsunuz. Babam var ama varlığı ile yokluğu öbür bir şey. Babam 1969 doğumlu. Babam bu ilişkiye tepki göstermiş. Daha Sonra düzeldi.

“ZENGİNLİĞİN SAYGISI GÜZELDİ”

Gerçekte mütevazı yaşamaya çalışıyordum. Zenginlik çok bir şey ifade etmiş olsaydı, şu lahza hala orada olurdum. Saygısı çok güzeldi. Ondan çok şey öğrendim. Büyüdüm, katkısı büyük bana.

“SAYGI BİTTİ”

Hürmet bitti. Hiç kıskanç birisi değilim. Artık rutine bağladı. 3 yıldır benzer çatı altında. Meslek temposu fazla yoğun. Aynı evin içinde bile göremiyordum. Bildiğim şeyleri unuttum. İleri gitmem gerekirken, yerimde saydığımı ayrım ettinm. Daha gencim, yapmam gereken fazla şey var dedim. dışardan baktığında fazla lüks, şaşalı bir yaşam ama içinde olduğunda fark etmiyorsun. Kişisel eşyalarım bende ayakkabılar, elbiseler, takılar vs. onun dışındaki her şeyi bırakıp çıktım.

“AĞAOĞLU’NDAN SONRADAN AKRABALARIM ORTAYA ÇIKTI”

Ben İstanbul’da tek başıma okudum, işe girdim çalıştım benim akrabalarım yoktu… O gün ilişkimle ilgili yorumlar yaptılar. Sonradan 6-7 ay sonradan beni aramaya başladılar. ‘Canım kızım neredesin’, ‘canım yeğenim neredesin’, ‘seni ziyaret edelim, eve gelelim’ demeye başladılar. O ‘elektrik faturamı ödeyemiyorken neredeydiniz’ çıkışım kendi kanımdan olanlaraydı gerçekten…

“BABAMLA GÖRÜŞMÜYORUM”

Annemle görüşüyorum, babamla görüşmüyorum. Konsevatuar okuyup, bale yaptığım için babamla görüşmüyoruz. Bunun altını çizeyim. O günden beri daha inatçıyım. Yapma denileni yapıyorum. Denemem, deneyimlemem lazımmış. Aklımda soru işareti değil.

“İYİ TANIMIŞIM”

Eski fotoğraflara baktığımda ‘iyi ki tanımışım’ derim. İyi bir insan. Umarım o da mutlu olur. Gördüğüm yerde selamlama veririm lakin konuşmam. Kırgınlığım var.

“HIZ BİR BEYEFENDİYDİ”

Süratli bir beyefendi. 1 olur… 2 olur… 3 olur… Ama bu kadar tekrar tekrar olunca artık yeter derim. Aynısını ben de yaptım. Nasıl bir his öğrensin diye. Kısasa kısas yok bu. Bende de bir şeyler bitti çağrıda bulunmak ancak. O duvarlar, korumalar falan hiçbir şey açıklama etmiyor. Bir şey olur ve karşındaki insanın her şeyi batar ya… tam olarak öyle oldu.

“ÖZÜR DİLEDİ”

Evimi, cep telefonumu, numaramı her şeyimi değiştirdim. Eve bir bayan gidiyorsa, bana evden resim atıyorlar ‘bak sen yoksun fakat ben varım’ diyorlar. Eve geliyorum çantam yok, ayakkabım değil… Beyefendi benden özür diledi, lakin bir daha yapmayacağım demedi.

Duygu Su: Babam başımda olsaydı Ağaoğlu ile aşk yaşmazdım

“BABAMLA GÖRÜŞÜYOR OLSAYDIM BÖYLE OLMAZDI”

Babamla görüşüyor olsaydım, hayatıma Ali Ağaoğlu girmezdi. Bundan sonra hayatıma benden yaşça bu kadar büyük bir insan girmez. Hayatımda zaten Reşit var. Şu an mutluyum. İnşallah yakında güzelhaberlerimizi duyarsınız.

“ÇOK YALNIZDIM”

Yokluktan, zorluktan ve yalnızlıktan nedeniyle o ilişkinin içindeydim. Çok yüksek duvarlar vardı o evde. Çalışanlar çok iyidi. Dost boşluğumu da onlar kapattı. Oturup saatlerce konuşabiliyorduk, dertleşebiliyorduk.

“KIZLAR DÜŞ KURMASIN”

Köprüden geçerken Ali Ağaoğlu’nun evini gördüğümde bir şey hissetmiyorum. Mutlu olsun. O eve gelen mutlu olsu fakat fazla artı da hayal kurmasınlar. Çünkü o evde yaşarken de her an gidebilecek olduğunu hissediyorsun.

“BEDELİNİ ÖDEDİM”

Eşyalarımı paketlettim. Oturdum birkaç saat eşyalarıma baktım. Ayrılmadan önce evi tutmuştum. Eşyalarımı oraya gönderdim. Herkesin ödediği bir layık vardır. Benim bu ilişkide ödediğim layık insanların beni bu ilişkiyle tanıyıp, bir sıfatın içine sığdırmış olmaları…