Dünya kayısı başkenti: Malatya
Fotoğraflar: Anadolu Ajansı
1/22
Malatya’da yarım asırdır imal yapan 73 yaşındaki Fahri Sürenkök’ün binbir emek harcayarak, uzun ve sıkıntılı bir yolculuğun ardından elde ettiği gün kurusu kayısılar, dünyanın fazla sayıda ülkesinde ağızları tatlandırıyor.
2/22
Türkiye’deki 17 milyon kayısı ağacından takriben 8 milyonunu barındıran ve birbirinden bambaşka irilik ve lezzette kayısı çeşidinin yetiştiği Malatya’da, 50 bine yakın aile geçimini kayısı üretiminden sağlıyor.
3/22
Dünya kuru kayısı ihtiyacının yaklaşık yüzde 85’inin karşılandığı kentte, yöre insanının en önemli kazanç kaynağı olan kayısı, bu işi yapan ailelerin yanı sıra bilhassa Güneydoğu ve Doğu’dan gelen çok sayıda mevsimlik tarım işçisine de iş ve aş sağlıyor.
4/22
Büyük tarım alanlarının yanı sıra dededen, babadan kalma arazilerde de kayısı üretimini sürdüren ve bu işten para kazanan fazla sayıda aile bulunuyor.
5/22
Malatya’nın Darende ilçesinde yarım asırdır imal yapan 73 yaşındaki Fahri Sürenkök de kendi arazisinde büyük emek harcayarak kayısı üretiyor.
6/22
Gençliğinde inşaat işleriyle uğraşan Sürenkök, yaklaşık 50 sene önce iş için gittiği bir köyde bahçe sahibinin kendisine kayısı ikram etmesiyle imalatçı olmaya karar verdi.
7/22
İnşaat işini bırakan ve ailesine ait araziye kayısı bahçesi kurmak isteyen Sürenkök’e, “bahçe kurmayı planladığı alanın dağlık olduğu, suyun ve elektriğin olmadığı, bu nedenle kayısı yetişmeyeceği” söylenmesine rağmen yılmadı.
8/22
Hayalindeki bahçeyi hazırlamak için kolları sıvayan Sürenkök, uzun uğraşlar sonucu 50 yıl önce kayısı fidanlarını toprakla buluşturdu. Bahçede ufak dahası ev yapan ve ailesiyle birçok vaktini burada getiren Sürenkök, fidanlarına adeta bir bebek gibi bakarak büyüttü.
9/22
Hayalini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşamış Sürenkök’ün şu lahza 110 dönümlük arazisindeki bin 500 kök kayısı ağacından her yıl elde ettiği 25 ton kuru kayısı, ihracatçı firmalar yoluyla çok sayıda ülke ağızları tatlandırıyor.
10/22
Sürenkök, yaptığı açıklamada, kayısı işiyle uğraşmayı sevdiğini söyledi. Kayısının basit üretilmediğini anlatan Sürenkök, temmuz ayında başlayan hasat döneminin ağustos ayının 15’i gibi sona erdiğini, bu süreçte de yoğun emek harcadıklarını anlattı.
11/22
Sürenkök, olgunlaşan kayısıların safha safha dalından silkelendiğini dile getirerek, şöyle devam etti: “Kayısının toplanmasını ise en ince ayrıntısına kadar insan gücüyle yapıyoruz. Toprağa branda seriyoruz ve ağacı sallayarak meyveyi indiriyoruz. sonra boylama dediğimiz işlemi yani sınıflandırmayı yapıyoruz. Ardından toplanan kayısılar güneşi bol, açık bir alanda kurutulmak üzere bezlere seriliyor.
12/22
4-5 gün civarında dışarıda kurutulan kayısılar ‘patik’ dediğimiz, çekirdeğinden çıkarılması için işçilerin önüne getiriliyor. Çekirdeğinden ayırt edilen kayısılar tekrardan güneşi bol açık bir alana alınıyor ve bir zaman daha burada bekletiliyor. Bütün bu işlemlerin ardındaki kuruyan kayısı kasalanarak depolara kaldırılıyor.”
13/22
İlerleyen yaşına rağmen işinden hoşnut olduğunu anlatan Sürenkök, “Toprakla uğraşmayı fazla seviyorum, işimden de fazla memnunum. Bazen iyi ki bu işi yapmışım diyorum. Kayısı işini ömrüm yettiğince devam ettirmeyi düşünüyorum.
14/22
Bahçenin bulunduğu alana kayısı fidanı dikmeye karar verdiğimde herkes ‘orada kayısı yetişmez’ dedi. Israrla kayısının olacağını söyledim ve büyük emek vererek büyüttüğüm ağaçların sayısı şu an bin 500’e ulaştı. Her sene takriben 25 ton kuru kayısıyı da piyasaya sunuyorum.” diye konuştu.
15/22
Sürenkök, bu işte 50 yıldır ailesi ile yaklaşık 30 yıldır beraber çalıştıkları ve aile gibi oldukları mevsimlik tarım işçileriyle alın teri döktüklerini belirterek, işlerinin zor ve külfetli de olsa ekmek parası için mücadele ettiklerini anlattı.
16/22
Kayısının çoğu çeşidinin bulunduğunu kendisinin ise yalnızca gün kurusu kayısı yaptığını vurgulayan Sürenkök, “Yarım asırdır ailecek gün kurusu üretiyoruz. Burada ürettiğimiz organik kayısıları yurt dışına gönderiyoruz. Organik kayısıyı yapmanın bazı zorlukları var. Nitelikli ve kesintisiz çalışan işçilere gereklilik var. Şu an birlikte çalıştığımız işçiler 30 yıldır bizimle.” dedi.
17/22
Sürenkök, yanlarında çalışan mevsimlik işçilerle aile gibi hissettiklerini belirterek, düğünde, cenazede her zaman beraber olduklarını söyledi.
18/22
İşçilerden Emine Uğur ise kayısı hasadının başlamasıyla memleketi Adıyaman’dan çocuklarını da yanında alarak çalışmaya Malatya’ya geldiğini ifade etti.
19/22
Çocukluğunda da her hasat dönemi benzer bahçeye ailesiyle çalışmaya geldiğini anlatan Uğur, “20 sene önce de bu bahçede ailemle çalışıyordum, şimdi da çalışıyorum.
20/22
Ilk zamanlar çok zorlandık, nasıl yapıldığını hiç bilmiyorduk fakat aradan geçen zaman içerisinde alıştık. 20 yıldır düzenli olarak buraya geliyoruz. İşimizi severek yapıyoruz.
21/22
Ailemiz için iyi bir gelir oluyor hem buranın havası çok hoş, bize iyi geliyor. Bundan Böyle burada bir aile gibi işimizi severek yapıyoruz.” şeklinde konuştu.
22/22