Cumhurbaşkanı Erdoğan: ‘Ordumuzun Yerli ve Ulusal Vasfını Güçlendireceğiz’

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Ordumuzun Yerli ve Ulusal Vasfını Güçlendireceğiz'
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Ordumuzun Yerli ve Ulusal Vasfını Güçlendireceğiz'
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ordumuzu FETÖ ve PKK ilk olarak edinmek üzere ülkemizin ve milletimizin düşmanı terör örgütlerinin tasallutundan kurtarmakla kalmayacağız, her yönüyle yerli ve ulusal vasfını güçlendireceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesi Harp Okulları Mezuniyet Töreni’ne katıldı. Törene, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Yargı Bakanı Abdülhamit Gül, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit ve AYM Başkanı Zühtü Arslan katıldı. Tören alanına giriş yapan Erdoğan, mezun olan teğmenleri selamladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan merasim, Kara Harp Okulu Komutanı İsmail Güzeller’in konuşmasıyla devam etti. Gerisinde, mezun olan teğmenler namına Kara Harp Okulu birincisi Teğmen Mehmet Kaya söylev yaptı ve Kaya ile Hava Harp Okulu birincisi Teğmen Güner Seven göre yaş kütüğüne yıldız ve plaket çakıldı.

Törende konuşan Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin ardındaki bütün Harp Okulları’nı Ulusal Savunma Üniversitesi’nin bünyesinde toplayarak tekrar yapılandırdıklarını anımsatarak, bu sebeple 2016 ve 2017 yıllarında Harp Okulları’ndan Türk öğrenci mezun edemediklerini belirtti. Subay ihtiyacını yerine getirmek için esas askerlik ve subaylık anlayışı kazandırma eğitimlerini başlattıklarını ifade eden Erdoğan, “Bu Nedenle geçtiğimiz sene Kasım ayında ve bu yılın Temmuz ayında yaklaşık 3 bin teğmeni TSK’mıza kazandırdık. Aynı şekilde üniversitemize bağlı Astsubay Meslek Yüksekokullarımız da mezunlarıyla ordumuzun insan gücüne katkılarını sundular. Bugün ise her tarafta yapılandırma sonrası Harp Okullarımızın birincil mezunlarını veriyoruz. İnşallah yarın Balıkesir’e gidecek, astsubaylarımızın mezuniyet töreninde onlarla ve aileleriyle birlikte olacağız. Ulusal Savunma Üniversite’miz önümüzdeki eğitim yılında 6 bin 125 Türk ve 22 ülkeden 661 misafir askeri öğrencisiyle yeni eğitim öğretim yılına başlayacak” diye konuştu.

“Askeri okullar kapanması bir yandan kapasitesi ve etkinlik alanı genişledi”

Böylece 15 Temmuz’un ardındaki başlayan kalkınma sürecinin büyük ölçüde tamamlanmış olacağını ve Harp Okulları’nın bütün kapasiteyle faaliyetlerini yürütür ışık halkası gelmiş olacağına uyarı çeken Erdoğan, “Bazıları askeri okullar kapatıldı diye propaganda yapıyor. Halbuki işte burada olduğu gibi Harp Okullarımız, Astsubay Meslek Yüksekokullarımız faaliyetlerini sürdürüyor. Yalnızca artık günümüz şartlarında ihtiyaç kalmadığı için askeri liseler kapatıldı. şu anda üniversitemizin toplam öğrenci sayısı 9 bin 500’ün üzerindedir. Sadece bu sene üniversitemize alt okullara 4 bine yakın yeni öğrenci alınacak. Görüldüğü gibi askeri okullar kapanması bir yana kapasitesi ve etkinlik alanı daha da genişleyerek ülkemize hizmet etmeyi sürdürüyor” biçiminde konuştu.

“Alt en düşük bunun değin manâlı bir diğer husus da askeri okullarımızdaki eğitim öğretimin içeriğidir” diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

“TSK’mızın personel ihtiyacını karşılamak konusundaki reformumuzu tabelayla sınırlı tutarsak kendi kendimizi kandırmış oluruz. Başlıca buradaki zihniyeti başkalaştırmak mecburiyetindeyiz. Türkiye’nin sürekli darbe ve cunta üreten, vesayetin aracı haline gelen yok ülkesini ve milletini en iyi şekilde savunacak bir orduya ve insan gücüne ihtiyacı vardır. Milli Savunma Üniversite’mizin bu doğrultuda fazla manâlı araştırmalar gerçekleştirdiğini biliyorum. Oysa içerik konusunda hemen şimdi istek ettiğimiz seviyeye gelemediğimizi düşünüyorum. Kurumsal açıdan kalkınma sürecini önemli ölçüde tamamladığımıza kadar bundan böyle tüm enerjimizi ve zamanımızı içerik üstünde yoğunlaştırabiliriz. TSK’mızı yalnızca silahıyla, sadece insan gücüyle, sadece maddesel performansıyla yok bununla birlikte hayata, dünyaya, ülkemize üstlenilen sorumluluklara bakış açısıyla da en ileri düzeye ulaştırmak noktasında kararlıyız. İnşallah önümüzdeki dönem bu doğrultuda çok kayda değer reformlara imza atılacak bir dönem olacaktır. Türkiye’nin diğer bütün kazanımları gibi Milli Savunma Üniversitesi ile kurduğumuz yeni sistemden de geriye doğru dönüş kuşkusuz muhtemel değildir.”

“Askerlik ve onunla ilgili bütün faaliyetler toplumların gelişmesinin, güçlenmesinin temel alt yapısıdır”

Erdoğan, tarihçilerin Türk milletini “asker halk müziği” ya da “ordu ırk” olarak tanımladığını açıklama etti. Buradaki askerlik vurgusunun birilerinin bahis ettiği gibi Türk insanının diğer bir işe yaramayacağını açıklama etmediğini vurgulayan Erdoğan, “Tam tersine asker millet kavramı milletimizin ezanı, bayrağı, vatanı, devleti laf konusu olduğunda topyekun kıyama kalkan bir ahali olduğunu anlatıyor. Günümüzdeki tecrübelerden de biliyoruz fakat askerlik ve onunla ilgili tüm faaliyetler toplumların gelişmesinin, güçlenmesinin esas daha alçak yapısıdır. Buradan elde edilen sonuçlar ticaretten eğitime diğer alanlara uyarlanarak toplumların hedeflerine ulaşmalarına katkıda bulunuyor. Bizim de bu sistemi etkin bir şekilde çalıştırmamız şarttır. Esasen bu hakikatin örneklerini kendi tarihimizde de görüyoruz. Geçtiğimiz günlerde Malazgirt’te 947 sene önce kazandığımız büyük zaferin yıl dönümünü 10 binlerce kardeşimizle kutladık. Malazgirt’ten yaklaşık 1 yüzyıl daha sonra Anadolu’nun ve Balkanların her uygun izi olan Sarı Saltuk’un önderliğinde Dobruca’dan başlayarak bölgeye yerleşen Türkmenler asker insanlar oluşumuzun en bariz örneğidir. Birincil etapta 12 bin kişiyle başlayan bu ikâmetgâh tarım ve hayvancılıktan ticarete, şehirlerin imarından eğitime kadar geniş bir alanda sonuçlar doğurarak gelişmiştir. Daha Osmanlı kurulmadan Selçuklu devrinde yaşanan bu hadise bize gönüller fethedilmeden toprakların fethedilemeyeceğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.

“Ordumuzun yerli ve milli vasfını güçlendireceğiz”

Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bizim ordularımız başındaki komutanından en son safındaki erine kadar bu inançla savaşıyordu. Onun içinde bin yıllardır milletimizin bileği bükülmüyor. Küllerinden daima her tarafta doğmayı başarıyor. Ecdadımızı tarihteki sömürgeci ve barbarlar ordulardan ayrı kılan insana bakış açısıdır. Bugün Afganistan’dan Kosova’ya, Suriye’den Somali’ye kadar dünyanın dört bir yanına tayin yapan askerlerimizin öteki ülkelerin askerlerinden bambaşka olarak başta bölge halkının gönlünü kazanıyor olması gereksiz yere değildir. Askerimizi nerelere gidersek gidelim oranın halkı tarafından sevildiğini görürüz. Türk Silahlı Kuvvetlerimizi subayından erine değin tüm askerleriyle içlerinden çıktığı milletimizin hasretlerine uygun şekilde güçlendirmeye devam edeceğiz. Ordumuzu FETÖ ve PKK öncelikle almak üzere ülkemizin ve milletimizin düşmanı terör örgütlerinin tasallutundan kurtarmakla kalmayacağız, her yönüyle yerli ve milli vasfını güçlendireceğiz. Bu konuda Milli Savunma Üniversitesi’ne ve komuta kadememize güveniyoruz.”

“Heveslerini her seferinde kursaklarında bıraktık”

Tarihin bu coğrafyada yaşamanın bir bedeli olduğunu gösterdiğini açıklayan Erdoğan, bu bedelin de kesintisiz korkutma aşağıda olmak, kesintisiz teyakkuz halinde edinmek olduğunu dile getirdi. Türkiye’nin gündeminin sürekli terör saldırıları, bölgesindeki insani krizler ve mağdurların ve mazlumların sıkıntıları olmasının kendilerinin tercihi olmadığını aktaran Erdoğan, “Köksüz halk müziği gibi köksüz toplumlarda rüzgarın önünde savrulmaya mahkumdur. Rüzgarın önünde bir savrulmaya başladınız mı kendinizi nerede bulacağınızı fakat Allah bilir. Geçtiğimiz 200 yıldır Anadolu, daha önce nerede yaşayan olursa olsun ecdadımızın son sığınağı, son limanı, son vatanı olmuştur. Balkanlar’dan Kafkasya’ya, Kuzey Afrika’dan Kırım’a değin nerede başı dara düşen bir kardeşimiz varsa istikametini Anadolu’ya çevirmiştir. bununla birlikte Anadolu’dan başka gidecek yerimiz olmadığı gerçeğini de hiçbir zaman aklımızdan çıkarmadık. Çanakkale Savaşı’nda, İstiklal Harbi’nde, 15 Temmuz’da bütün gücümüzle vatanımızı savunduk. Anadolu’yu Türk’ten ve onunla eşit gördükleri Müslüman’dan arındırmak için yanıp tutuşanların heveslerini her seferinde bu inançla kursaklarında bıraktık” dedi.

“Kendi yolunu kendi iradesiyle çizen Türkiye’ye sabır edemiyorlar”

Erdoğan, Türkiye’yi Anadolu’nun sadece bekçisi olarak görenler, katiyen sahibi olarak kabul etmeyenlere inat Türkiye’ye dört elle sarıldıklarını söyledi. Türkiye’yi gözetmek için gerekli kırmızı çizgilerin sınırlarda değil daha ötesinde başlaması gerektiğini gördüklerini ve buna göre bir politika izlediklerini dile getiren Erdoğan, terörle mücadeleyi Suriye ve Irak’ta sürdürmelerinin sebebinin bu olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kimi süre terle, kimi vakit kanla yoğurduğumuz bu topraklar bundan böyle bizim sonsuza dek vatanımızdır. Bir ayağımızı buraya sıkı sıkı basacak, diğeriyle bütün dünyayı dolaşacağız. Böylece kendimizle birlikte kardeşlerimizin, dostlarımızın, umudunu bize bağlamış herkesin yanında yer elde etmek, yarasını sarma, elimizi uzama imkanı bulacağız. İşte bu Türkiye’yi kabullenmek istemiyorlar. Böyle bir Türkiye’ye tahammülleri değil. Geçmişte uzunca bir vakit daima tabi olan, defalarca takip eden Türkiye’ye alıştıkları için kendi yolunu kendi iradesiyle çizen Türkiye’ye tahammül edemiyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar büyük ve enerjik Türkiye’nin önünde duramayacaklar. Bize bin defa diz çöktürdüklerini zannetseler de biz bin kere ayağa kalkmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

“Yarınki Türkiye bugünkünden daha kuvvetli olacak”

Erdoğan, bugünkü Türkiye’nin 20 sene öncesinin Türkiye’sinden kat ve kat daha kuvvetli, daha müreffeh ve daha muktedir olduğunun altını çizerek, “İnşallah yarınki Türkiye bugünkünden daha zinde, daha müreffeh ve daha muktedir olacaktır. Yeter ancak Rabiamızı sıkı sıkıya sahip çıkarak hayata dominant kılalım. Tek halk, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bunun için de bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız” dedi.

Kara Harp Okulu birincisi Teğmen Mehmet Kaya ise mezun olan teğmenler adına yaptığı konuşmada, “İster 1071’den bu yana ülkemize saldırılarını devam ettiren dış güçler olsun, isterse onların 15 Temmuz’da ulu milletimize kurşun sıkacak dek gözü dönmüş alçak meslek birlikçileri olsun, bir reel gün gibi ortadadır ki bizi yenemezler, bizi yenemeyecekler. Güzel yurdumuzu ve ulu milletimizi tehdit etmeye cüret edecek bütün düşmanlar karşılarında bizleri bulacaktır. TSK’nın en genç subayları olarak, yedi iklim, üç kıtada beygir koşturan, barışı, istikrarı, güvenliği karşılayan, atalarımızdan bizlere servet kalan milli, manevi ve mesleki değerlerimizden aldığımız güçle ülkemize, milletimize ve demokrasimize kasteden başta FETÖ edinmek üzere bütün terör örgütleriyle mücadelede bayrağı devralarak yüce Türk milletinin gücüne gücümüzü ekleyeceğiz” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının arkasında Kara Harp Okulu birincisi Teğmen Mehmet Kaya, Hava Harp Okulu birincisi Teğmen Güner Seven ve Dehiz Harp Okulu birincisi Teğmen Yavuz Aydın’a diplomalarını verdi ve tebrik etti. – ANKARA