Cumhurbaşkanı Erdoğan: ‘Ezcümle, Her Alanda Sahadayız. Sahada Olmaya Devam Edeceğiz’

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Ezcümle, Her Alanda Sahadayız. Sahada Olmaya Devam Edeceğiz'
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Ezcümle, Her Alanda Sahadayız. Sahada Olmaya Devam Edeceğiz'
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Ezcümle, her alanda sahadayız. Sahada olmaya devam edeceğiz”
“Bundan çeyrek yüzyıl önce Türkiye’yi 3-5 milyar dolarlık operasyonlarla ekonomik olarak çok derin krizlere sokabiliyorlardı. Bu gün bu rakamın 10-20 katı büyüklüğünde operasyonlara maruz kalıyor, yine de beklendiği gibi ekonomik çöküş yaşamıyoruz ve yaşamayacağız”
“Ülke ve ırk olarak gösterdiğimiz şerefli duruşun bedelini bize ödetmeye çalışanlar olduğunu biliyoruz. Türkiye’yi parmaklarının ucunda oynattıkları devlekçiklerle karıştıranlara bu ülkenin binlerce takvim tarihini hatırlatmak zorunda kalıyoruz”
“Siyasi hayatımız milletimize gurur ile parmak sallayanlarla uğraş etmekle geçti. Kendilerini milletin üzerinde sananlar tasfiye oldu gitti. Acilen aynı mücadeleyi milletimizin bize tevdi ettiği yükümlülük gereği milletlerarası alanda ülkemize kibirle yaklaşanlara aleyhinde veriyoruz. Bunların da tasfiye olduğu günleri inşallah göreceğiz”

ANKARA – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konut sahipliğinde yapılan 30 Ağustos Zafer Bayramı Resepsiyonuna fazla sayıda davetli katıldı.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi havuzlu bahçede yapılan resepsiyona yaklaşık 2 bin kişi gösteri edilirken, MHP Lideri Devlet Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Esas Karamollaoğlu, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, eski Başbakan Tansu Çiller, İhlas Medya Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar, TGRT Haber Televizyonu Genel Yayınlama Yönetmeni Ercan Seki, Türkiye Gazetesi Genel Yayınlama Yönetmeni İsmail Kapan, siyaset, sanat ve spor dünyasının önemli isimleri, şehit aileleri, gaziler ve toplumun bambaşka kesimlerinden fazla sayıda vatandaşın katıldı.
Resepsiyon, İstiklal Marşı ve hürmet duruşu ile başlarken, şehitler için Kur’an-ı Kerim okundu. Malazgirt Zaferine ilişkin bir filmin izlenmesinden sonra eşi Emine Erdoğan ile birlikte geldiği alanda selamlama konuşması yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her alanda sahadayız. Sahada olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
“Ezcümle, her alanda sahadayız”
“Tarihimizde Ağustos ayı zaferler ayı olarak farklı bir yere sahiptir” diyerek konuşmasına başlayan ve öncelikle Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tabanca arkadaşları elde etmek üzere şehitlere rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “milletimizin zaferler ayında bizi vefat fermanımızı dayatmaya çalışanlara cevabımızı yine benzer ay içinde vermiş olmamızı da kayda değer bir mesaj olarak görüyorum. Hiçbir başarı ter ve kan kokusu olmadan kazanılmaz. Biz zaferlerini masa başında değil, er meydanında kazanmakla maruf bir milletiz. Bunun içinde bugün her fırsatta sahada var olmamız gerektiğini, güçlü olmamız gerektiğini, başarmamız gerektiğini söylüyoruz. Suriye sınırlarımız boyunca oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu da işte bu şekilde yıktık. Cerablus-El Bab hattında DEAŞ’ın, Afrin’de PYD-YPG’nin başını ezerek bu oyunu bozduk. Benzer şekilde Irak’ta 1984 yılından beri kesintisiz sorun kaynağı olan sınırımızın Kandil istikametini tehlikesiz ayla getirmeye başlayarak 34 takvim bir başka tezgahı da bozma yolunda adımlar atıyoruz. Sincar’ın yeni bir Gaz Lambası haline dönüşmemesi konusundaki kararlılığımızı her fırsatta açıklama ediyoruz. Suriye’de Menbiç’i Amerikalılarla görüşerek teröristlerden arındırmanın yollarını arıyoruz, İdlib’te yeni bir Halep faciası yaşanmaması için Ruslar ve İranlılarla iki taraflı çalışmalar yürütüyoruz. Fırat’ın doğusundaki terör bölgelerini birer birer ortadan kaldırmaya karşın hazırlıklarımız aralıksız sürüyor. Kıbrıs’tan Ege’ye dek ülkemizin çıkarlarını ilgilendiren tüm sorun alanlarında aktif bir politika izliyor, sahadaki varlığımızı güçlendiriyoruz. Sahada yer almayı sadece askeri faaliyetlerle sınırlı görmüyoruz. Ülkemizin adını diğer alanlarda da en üst sıralara çıkartacak incelemeler içindeyiz. Bugün Türkiye kalkınma yardımlarında dünyada altıncı, insani yardımlarda birinci sırada yer alan bir ülkedir. Bir De biz diğer ülkelerden öbür olarak bir eliyle verip, diğer eliyle bölge yardım anlayışlarına katiyen asalet etmiyoruz. Bizim için insanların gönüllerine girmek, somut zenginlik kaynaklarına girmekten fazla önemlidir. Takviye faaliyetlerimizi bu yaklaşımla yürütüyoruz. Benzer şekilde ekonomide de kazan kazan anlayışı ile hem kendimizi hem de iş yaptığımız muhataplarımızı kollayan adil bir ilişki düzeni kurmaya çalışıyoruz. Ezcümle, her alanda sahadayız. Sahada olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
“Bunların da tasfiye olduğu günleri inşallah göreceğiz”
Türkiye’nin güçlendikçe karşı karşıya kaldığı sorunların, uğradığı saldırıların çapının da büyüdüğünü söyleyen Erdoğan, “Bundan çeyrek yüzyıl önce Türkiye’yi 3-5 milyar dolarlık operasyonlarla hesaplı olarak çok derin krizlere sokabiliyorlardı. Bu gün bu rakamın 10-20 katı büyüklüğünde operasyonlara maruz kalıyor, yine de beklendiği gibi idareli çöküş yaşamıyoruz ve yaşamayacağız. Önceden siyasi ve diplomatik olarak kolayca köşeye sıkıştırılabilen, Avrupa’da, Amerika’da rüzgar esse nezle olan bir Türkiye vardı. Bugün adeta her gün karşı direktifler yapılmasına rağmen, umulan kredi sınıflandırma kuruluşlarının verdikleri sanal notlarla bize provokatif dereceler duyuru etmelerine rağmen biz kendi yolunda kararlılıkla ilerleyen bir Türkiye’de yaşıyoruz. Ülke ve ahali olarak gösterdiğimiz onurlu duruşun bedelini bize ödetmeye çalışanlar olduğunu biliyoruz. Türkiye’yi parmaklarının ucunda oynattıkları devlekçiklerle karıştıranlara bu ülkenin binlerce yıllık tarihini andırmak zorunda kalıyoruz. Bundan 2 bin yıl önce bugün kibirlerinden yanlarına varılmayan toplumlardan hangisi nerede, ne yapıyordu bilemiyoruz lakin bizim ecdadımız kurdukları devletlerle cihanı yönetmeye talip oluyorlardı. Cumhurbaşkanlığı Forsumuzdaki 16 sembol oraya süs olsun diye konulmuş değildir, her birinin bir anlamı vardır. Bunu söylerken asla kimseye cömertlik de taslamıyoruz. Bizim inancımızda ve kültürümüzde gurur, kendini üstün görme, gururlanma kuşkusuz kabul edilemeyecek fena hasletlerdir. Müslüman üstünlüğü sadece takvada görebilen insandır, ancak kime karşısında da menfaat göstereceğimizi iyi biliriz. Bizler Müslümanlar olarak bu ölçüye sıkı sıkıya bağlıyız. Bunları sadece bize cömertlik taşlanamayacağını ifade etmek için hatırlatıyorum. Siyasi hayatımız milletimize gurur ile parmak sallayanlarla uğraş etmekle geçti. Kendilerini milletin üstünde sananlar tasfiye oldu gitti. Şu Anda benzer mücadeleyi milletimizin bize tevdi ettiği yükümlülük gereği milletlerarası alanda ülkemize kibirle yaklaşanlara aleyhinde veriyoruz. Bunların da tasfiye olduğu günleri inşallah göreceğiz. Suriye ve Irak öncelikle elde etmek üzere bölgemizde uygulanan senaryoyu yalnızca ruhlarını ve bedenlerini emperyalizme kiraya vermiş olanlar olarak görmüyor, kabul etmiyoruz. Bunların açık havada herkes yaşananların farkında Türkiye peşinde yüzlerce milyon kardeşinin duasıyla tarihi bir mücadele yürütüyor. Arkamızdaki bu duanın gücünü teknolojinin bize sunabileceği en ileri imkanlardan daha önemli görüyorum. Bizim mücadelemiz mazlumların ve mağdurların son umudu. Sadece kendimiz için yok, kalbini bize yöneltmiş olan cümbür cemaat için bu mücadeleyi başarıya ulaştırmak mecburiyetindeyiz. Ecdadımızın bize emaneti olan bu hissiyatı, bu görüntü açısını sonraki nesillere diri bir şekilde uyarlamak için hedeflerimize mutlaka ulaşmamız gerekiyor. Her Zaman birlikte çok büyük bir mesuliyet altındayız. Bir mıh bir nalı, bir pabuç bir atı, bir beygir bir süvariyi, bir süvari bir vatanı kurtarır. Bu mücadele her katkıyı içinde barındırdığı için fazla değerlidir. Geçtiğimiz süreçte ülkemize yapılacak en büyük hizmet ise birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıkmak olacaktır. Hepimiz bu anlayışla daha fazla çalışmalı ve çaba göstermeliyiz” ifadelerini kullandı.