Büyük Başarı tarihi belgelerde
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün başkumandanlığında Türk ordusunun 96 sene önce zaferle taçlandırdığı kahramanlık destanının tarihi belgeleri, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığında özenle saklanıyor.
1/30
Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığından aldığı bilgiye göre, aralarında Büyük Taarruz öncesinde ve sonrasındaki günlük harp raporları, Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın Büyük Galibiyet sonrası Türk ordusuna hitaben yayımladığı, “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!” emrinin yer aldığı bildirinin Fransızca kaleme dargın hali ile Büyük Önder’in telgrafları ve yazılarına ait belgeler, arşivlerde korunuyor.
2/30
Tarihin altın sayfalarının yazıldığı 26 Temmuz 1922’de başlayan ve 30 Ağustos’ta büyük bir zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi öncesinde Erkanı Harbiye-i Umumiye (Genelkurmay Başkanlığı) tarafından hazırlanan günlük harp raporlarında dikkati çeken ayrıntılar yer alıyor.
3/30
Bu raporlarda Kocaeli, Eskişehir, Afyon, Sandıklı, Çivril, Çay ve Okumuş taraflarındaki cephelerde, Türk ve Yunan orduları arasındaki mevzi ve yerel çatışmalar, iki taraf birliklerinin vaziyetleri, tahkimat faaliyetleri ve askeri hazırlıklarının yanı sıra Yunanların atış sahalarını genişletmek ve Türk birliklerinin ilerlemesini içinden çıkılmaz hale getirmek amacıyla çıkardıkları orman ve köy yangınları ile Eskişehir-Afyon hava sahasında uçakla havadan buluş ve gözetleme faaliyetleri konularında ayrıntılı bilgiler veriliyor.
4/30
Keza Büyük Taarruz’un askeri durumunu bildiren Mustafa Kemal Paşa’nın çektiği telgraflarda da önemli ayrıntı bulunuyor.
5/30
25 Ağustos 1922’de Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, İcra Vekilleri Heyeti Reisi Rauf Bey’e gönderdiği bir telgrafta, “Garp (Batı) Cephesi’ndeki orduların 26 Ağustos Cumartesi günü düşmana taarruza başlayacağı ve konunun Rauf ile Adnan Beyefendilere yazıldığı.” bilgisini veriyor.
6/30
Keza, Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Reisi (Genelkurmay Başkanı) Fevzi Paşa da Vekiller Heyeti Riyaseti’ne (Bakanlar Kurulu) telgraf göndererek 26 Ağustos 1922’de sabahleyin saatlerinde tüm cephelerden taarruz hareketine başlandığını duyuruyor.
7/30
Öte Yandan Mustafa Kemal Paşa, 27 Ağustos’ta Rauf Bey’e gönderdiği telgrafta ise “Yalova mıntıkasında Yalova-Pazarköy şosesinin batısındaki Kurtköy civarında ve Akçaköy Lefke mıntıkalarında düşmanla muharebenin sürdüğü, Eskişehir şark cephesiyle Afyonkarahisar şark cephesinde İkinci Ordu’yla düşman arasında muharebenin devam ettiği, Seyitgazi mıntıkasında Çakmaktepe ile Kazuçuran tepelerinde şiddetli çatışmalar olduğu, Afyon’un güneyinde düşman taarruzlarının püskürtüldüğü ve düşman mevzilerinin bir kısmının ele geçirildiği, boğaz boğaza aralıksız şiddetli çatışmalar neticesinde Afyon’un batı cephesindeki 1310 rakımlı tepenin işgal edildiği ve düşmanın buradan atıldığı, diğer hatlarda da taarruzların devam ettiğini” paylaşıyor.
8/30
Bir başka telgrafta ise “Birinci Ordu’nun taarruzunun başarıyla sonuçlandığı, Afyonkarahisar’ın işgal edildiği, geri çekilen düşmanın durup dinlenmeden takip edildiği ve geri çekilme sırasında koruma vazifesi yapan kıtalarıyla muharebe edildiği, bir hayli erzak, mühimmat, araç gereç ve topun ganimet olarak alındığı, subay ve erlerin gösterdiği kahramanlığın betimleme edilemeyeceği, cephenin diğer kısımlarındaki hareketlerin de istenilen şekilde ilerlediği” bilgileri aktarılıyor.
9/30
Mustafa Kemal Paşa, Rauf Bey’e 29 Ağustos’ta yazdığı bir öteki telgrafında ise “Kocaeli mıntıkasında muharebenin devam etmekte olduğunu, Eskişehir cephesinde saptama edilebilen düşman fırkalarında geri çekilme alameti görüldüğünü, Afyon’un batı ve güney cephelerinde yoğunlaşan düşman güçlerinin 26 ve 27 günlerinde eğilim eden meydan muharebesi neticesinde adamakıllı mağlup edilerek batı ve kuzeybatı istikametlerinde düzensiz şekilde çekilmekte olduklarını, düşmanın toplanmasına imkan bırakmamak için gereken tedbirlerin alındığını, düşmanın terk ettiği top, mühimmat ve araç gereç miktarının arttığını, düşmanın zayiatının fazla fakat Türk ordusunun zayiatının az olduğunu” bildiriyor.
10/30
Büyük Önder, 31 Ağustos’ta Rauf Bey’e gönderdiği bir telgrafta da 26 Ağustos’ta başlayan Afyonkarahisar Dumlupınar Meydan Muharebesi’nin 31 Ağustos 1922 sabahında sona erdiği, beş gün beş gece aralıksız devam eden muharebenin ayrıntılarına ilişkin bilgiler ile Kütahya’nın işgal edilerek düşmanın mağlup ve perişan edildiğini top, cephane, cihaz ve edevatıyla araba, otomobil ve her türlü araç gereç ve eşyalarını ayrılmak zorunda bırakıldığını aktarıyor.
11/30
31 Ağustos 1922’de, Dumlupınar’dan Ankara’ya gönderilen, 36 saat süreyle devam eden Afyonkarahisar Dumlupınar Meydan Savaşı’nın durumu hakkında geniş bilgilerin verildiği telgraf da belgeler aralarında yer alıyor.
12/30
Telgrafta düşmanın nasıl geri çekilmeye zorlandığını anlatan Büyük Önder, şu ifadelere yer verdi:
13/30
“Değişik safhalarda bu çarpışmalar sırasında topçularımız büyük bir etkinlik ve ustalıkla düşmanı sıkıştırdı.
14/30
Piyadelerimiz kısa kısa ateş savaşlarından sonra gece ve gündüz süngü hücumları ve bomba baskınlarıyla düşman birliklerinin büyük karargahlarının içlerine değin girdi. Düşmanın kaçış güzergahları üstünde yer alan atlı birliklerimiz bir taraftan topçularını kullanırken dahası yalın kılıç düşman içlerine saldırdı.
15/30
Savaş ve keşif uçakları bomba ve makineli tüfekleriyle yukarıdan saldırdı.
16/30
Her taraftan yıldırım etkisi yapan bu saldırılar karşı düşman ordusunun büyük bölümü yenilerek kıtaları birbirine karışmış halde ikiye bölündü.”
17/30
Birliklerin düşmandan önce Dumlupınar mevzilerini tutması ve süvari sınıfı birliklerinin savaş alanının kuzeybatısından yollara hakim olması doğru Kızıltaş deresi içinde düşmanın sıkıştırıldığını gösteren Mustafa Kemal Paşa, birliklerin güneşin doğuşuyla süngü ile düşman içine dalıp yenilgiye uğrattığını, varını yoğunu terk eden düşmanın çay ve ormanların içinde biçare bir hale geldiğini bildirdi.
18/30
Mustafa Kemal Paşa, düşman askerlerinin yüzlercesinin teslim olmaya başladığını ve savaşta ele geçen çok sayıda malzemelere ilişkin data verdiği telgrafta şunları kaydetti:
19/30
“Bu başarının Allah’ın bir lütfu olduğunu düşünüyorum. Şimdiye dek tespit edilebilen düşmanın Eskişehir grubundan bir fırkadan fazla kuvveti 29 Ağustos 1922 günü Seyitgazi civarından Meydan Muharebesi istikametine yetişip yardıma girişim ettiği anlaşılmıştır.
20/30
Gidişat ve manzaradan etkilenen bu düşman kuvveti kuzey istikametine çekildi.
21/30
Lüzum bu kuvvetin ve gerek Eskişehir’de bulunan diğer düşman kuvvetlerinin imhası için de önlemler alınmaktadır.
22/30
Tüm düşman kuvvetleri aralıksız takip doğruca mevzilerini terk ederek çekilmeye başlamışlardır.”
23/30
Belgeler arasında Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın Türk ordusuna hitaben yayımladığı, “Ordular, Birincil hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!” emrinin yer aldığı bildirinin Fransızca kaleme dargın hali de özenle saklanıyor.
24/30
Öte Taraftan Mustafa Kemal Atatürk’ün, 30 Ağustos 1922’de milletle tek yürek olarak kazandığı zaferde, milletin fiziki ve manevi desteğinin istendiği de belgelere yansıdı.
25/30
Ordunun muharebeye başlaması nedeniyle cami, medrese ve tekkelerde Kuran-ı Kerim okunup, dua edilmesi istenirken, TBMM İcra Vekilleri Heyeti Reisi Hüseyin Rauf (Orbay) göre vatanın istiklalini kurtarmak için başlatılan Büyük Taarruz da halktan orduya somut ve manevi destek beklendiğine dair bir takım illere telgraf gönderildi.
26/30
Ayrıca, Büyük Taarruz’un ilk iki gününde ordunun elde ettiği başarıdan nedeniyle Türkiye Büyük Ahali Meclisi İcra Vekilleri Heyeti’nin Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Reisi Fevzi Paşa’yı tebrik telgrafı da belgeler arasında bulunuyor.
27/30
Zaferin ardındaki Fevzi Çakmak’ın yazdığı 6 Eylül 1922 tarihinde düşmanın Söke ’yi terhis ettiği ve 9 Eylül 1922 tarihinde düşmanın İzmir ’den uzaklaştırıldığına dair harp raporu ile 7 Eylül 1922 tarihinde Aydınlatılmış’ın kurtarıldığı ve 13 Eylül 1922’de Söke civarını düşmandan arındırmak üzere askeri birlik gönderildiğine dair 15 Eylül 1922 tarihli harp raporu da tarihe ışık tutuyor.
28/30
Büyük Galibiyet tarihi belgelerde
29/30
Büyük Galibiyet tarihi belgelerde
30/30