İstanbul ’da yedikleri etin renk değiştirmesinden şüphelenip Dr. Sadi Misafir Eğitim ve Araştırma Hastanesine ve Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvuran fazla sayıda birey şarbon şüphesi nedeniyle araştırma altına alınmıştı. Yaşanan paniğin arkasından TGRT Haber canlı yayınına bağlanan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, şarbon vakasıyla ilgili bilgileri aktardı.
“PANİĞE GEREK YOK”
Panik yapmaya gerek değil diyen Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, “Bakanlık olarak her şeye müdahale ediyoruz. Panik yapmaya lüzum değil. Görünen o ama, Büyükçekmece, Silivri Çanta Mahallesinden alınan bir hayvanı kurban etmiş. Etlerin kokuşması üzerine 28 Ağustos tarihinde Pendik Baytar Araştırma Enstitüsünde bireysel başvuru formu yapmış. Başvurusu da 31 Ağustos saat 17.00 itibariyle sonuçlanmış. Vatandaşımızın getirdiği etlerde fazla antraks, yani şarbon hastalığı çıkmış. Etler bakanlığımızın personeli tarafından imha edilmiş” dedi.
“4 BIREY TEDAVI ALTINDA”
Etle bağlantı etme ihtimali olan şahısların belirlendiğini söyleyen Bakan Pakdemirli, “Işlem olarak Tarım Orman Büyükçekmece İlçe Müdürlüğümüz, Sıhhat Bakanlığına data vermiş. Bunun akabinde de etlerle teması olma ihtimali olan 28 birey saptama edilmiş. Bunların 22 adam başına hastanelere başvurmuş. 13 kişi Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvurmuş bu 13 kişiden 6 ’sı taburcu edilmiş, 4 kişide acilen el ve bileklerinde deri şarbonu şüphesi var. Bunun haricinde de 3 birey de tedbir amaçlı tutuluyor. Dediğim gibi 6 kişi de taburcu edilmiş. Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesine 9 birey başvurmuş 8 ’i taburcu olmuş, 1 ’inde boğaz iltihabı şüphesi var. Değişkenlik olduğu içinde şarbon üzerine ileri tetkikler devam ediyor” biçiminde konuştu.
“3 BİN 500 HAYVAN AŞILANACAK”
Silivri ’de özel bir işletmeye ait 7 tane hayvanda olduğunu söyleyen Bakan Pakdemirli, “Hayvanın alındığı Silivri ’deki işletme özel bir işletme resmi bir işletme yok. İşletmedeki hayvanlar özel şahıslara ait. 7 tane hayvanımız var, öteki hayvanlarımız dinç, en önemlisi de hayvanlarımız yerli. Bu tespitler üstüne bakanlık olarak aldığımız tedbirler olarak, hayvanın satın aldığı işletmenin 10 kilometre civarda bulunduğu saptama edilen 3 bin 500 hayvanımız tedbir amaçlı aşılanacak. Hemencecik yarından itibaren, aşı fazla çabuk tesir gösterdiğinden bölgede şarbon vakası beklemiyoruz” biçiminde konuştu.
“VATANDAŞLAR, RAHATLIKLA ET YİYEBİLİRLER”
Bakanlık olarak hayvan hastalıklarıyla ilgili tedbirleri süratli bir şekilde alarak uygulamaya koyduğunu söyleyen Bakan Pakdemirli, “Bakanlığımız daha öncede olduğu gibi şarbon ve öteki hayvan hastalıkları vakalarında önlemleri ivedi bir şekilde alıyor ve uygulamaya koyuyor. Vatandaşlarımız gönül rahatlığıyla et yemeye devam etsinler. Biz bakanlık olarak da kamuoyunu içten bilgilendirmeyi atama biliyoruz. Bu sebeple yayına bağlanıp vatandaşlarımıza bilgiyi ilk ağızdan tahsis etmek istedim. Solumayla bulaşacak bir rahatsızlık değil, hayvanla temas olduğu süre bulaşacak bir rahatsızlık, o yüzden vatandaşlarımız bu hastanelere memnuniyetle başvurabilirler” diye konuştu.
SAĞLIK BAKANI: “YAŞAMSAL TEHLIKE DEĞIL”
Sağlık Durumu Bakanı Fahrettin Koca İstanbul’daki şarbon şüphesi ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı.
“Bilindiği gibi 31 Ağustos tarihinde Silivri ’de kesilen bir kurbanda şarbon hastalığına rastlandığı Tarım Bakanlığımızca kamuoyuna duyurulmuştur. Şarbonlu olduğu bildirilen hayvanla bağlantı ettiği saptama edilen 22 kişi muayene ve muayene nedeniyle hastanelerimize ağırlama edilmişlerdir. Bu kişilerde zorunlu tetkikler üretilmiş ve altı vakada kesin olmayan hafif cilt lezyonları görülmüştür. Bu vakaların zorunlu tedavileri düzenlenmiştir. İnsana hayvandan bulaşarak deri lezyonlarıyla seyreden şarbon hastalığının bu türü hayati tehlike oluşturmayan çare edilebilir bir hastalıktır. Tetkiki yapılan diğer vakalarda herhangi bir bulguya rastlanmamıştır. giderken benzer etle bağlantı ettiği zannıyla hastanelerimize münferiden başvuranlar olmakla birlikte bu başvurular arasında kararsız bir vakaya rastlanmamıştır. Bu hastalarımız için herhangi bir hayati tehlike laf konusu değildir”