Cumhurbaşkanı Erdoğan, Müteahhitler Birliği Ödül Töreni’nde önemli değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Müteahhitler ülkemizin kültürünü rengini de gittiği yerlere götürüyor. İnşaatla birlikte medeniyetler arasında da bir köprü oluşturuyorsunuz. Sizlerin yürüttüğü faaliyetleri bu yüzden çok önemli buluyoruz. Müteahhitlik firmalarımız yakın coğrafyamızda önemli işlere imza attılar atmaya da devam ediyorlar. Ancak potansiyelimizin çok altında kaldığımızı belirtmek istiyorum.
DİŞİMİZLE TIRNAĞIMIZLA ÇALIŞTIK
Son yıllarda yakın çok coğrafyamız çok büyük sıkıntı içinde. Bu acı gerçeklerin neticesi de kriz bölgesinde faaliyet gösteren iş adamlarımız olumsuz etkilenmeleridir. Ziyaret ettiğimiz ülkelerde veya Türkiye’ye gelen hükümet başkanlarına bu konuda telkinlerimizi yapıyoruz. Çok emek verdik, dişimizle tırnağımızla çalıştık. 2023 hedeflerine ulaşmak için çok daha büyük başarılara imza atacağız. Bu günlere kolay gelmedik. Türkiye’yi 14 yılda 3 kat büyüttük. Önümüzdeki dönem de aynı başarıyı bir kez daha gösterecek ve dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına gireceğiz. 15 Temmuz bir kez daha göstermiştir ki; öldürmeyen her darbe güçlendirir. Türkiye krizlerden darbelerden güçlenerek çıkmayı başarmış bir ülkedir.
Devlet olarak sizlere destek olmak için yeni imkanlar veriyoruz. Büyük ihalelerdeki teminat sorunumuzun çözümüne yeni katkılar sunacağız. Türkiye Varlık Fonu, müteahhitlerimizin projesine ciddi destek verecektir. Siz yeter ki bir adım atın, emin olun devlet size kat ve kat yaklaşacaktır.
SURİYE’DE AKTİF POLİTİKA İZLİYORUZ
Son dönemde terörle darbeyle dize getiremedikleri Türkiye’yi ekonomi ile dize getirmeye çalışıyorlar. Ekonomide yaşanan dalgalanmalar bölgede yaşanan olaylardan ve psikolojik etkilerinden kaynaklanıyor. Bizim kendi programlarımızı uygulamamız kendi yollarımızı açmamız gerekiyor. Türkiye Varlık Fonu gibi araçlar işte bu amaçla hayata geçiriliyor. Suriye’de aktif politika izliyoruz. Irak’ta söz sahibi olmaya çalışıyoruz. İhracatçılarımızla, müteahhitlerimizle yeni yöntemler arıyoruz. Turizmde kıpırdama görülmeye başlandı. İstihdam seferberliğine katılmaya işverenler destekli olduğunu görüyorum.
BİZİM KİTABIMIZDA GERİYE GİTMEK YOK
Bizim kitabımızda geriye gitmek yoktur. Daima ileriye kararlı bir şekilde ileriye yol almalıyız. Sözümüz var, inşallah Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesine çıkaracağız. 14 yolda vesayet güçlerinden darbe girişimine kadar tüm engelleri aştık. Bölgemizde yaşanan kriz sadece bizim için değil dünyanın tamamı için sürdürülebilir değildir. Dikenli tel örgülerin, yüksek sınır duvarlarının arkasında huzur aranamayacağına şahit olduk. Çözüm buradaki insanların geleceklerini güvence altına alacak yöntemleri devreye sokmaktır. Dünya yaşanan krizlerde kötü bir sınav vardı.Türkiye bu yöndeki çabalar her türlü desteği vermeyi sürdürecektir.
BUNLARIN ORTADAN KALKMASI SÖZ KONUSU DEĞİL
Değişim hayatın en önemli gerçeğidir. Millet olarak bizim de geçmişimizden aldığımız dersler ışığında daha müreffeh gelecek inşa etmek için çalışmamız gerekiyor. İstikrarsızlık vesayet sisteminin en büyük kuvvet kaynağıdır. Geriye baktığımızda ülkemizin ne badirelerden geçerek bu aşamaya vardığını bazen unutabiliyoruz. Türkiye yasama, yürütme ve yargıdaki çekişmelerden çok büyük zararlar görmüştür. Darbelerin muhtıraların yol açtığı siyasi ve ekonomik krizler ülkemize çok büyük maliyetler yüklemiştir. 16 Nisan ile birlikte Türkiye’de yasama organı yok diyorlar. Siyaset dürüst yapılmalı. Yürütme sadece Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde yani başkanda toplanıyor. Yasama var, yürütme var ve yargı var. Bunların ortadan kalkması söz konusu değil. Sadece Cumhurbaşkanı, Başbakan kavgaları dahi sistemi sorgulamak için yeterlidir. Bu ülkede bunları gördük. Sayın Sezer, Sayın Ecevit. Biz bunları görmek istemiyoruz.
10 YILDIR İŞLER YÜRÜYOR AMA…
Anayasa Komisyonunda masaların üzerinde nasıl uçuşulduğunu gördünüz. Genel Kurulda bacak ısırmadan burun kırmaya kadar…Bunları gördük.Öbür sistemde bunlar olsa dahi asgariye düşer. Çünkü birçok problem ortadan kalkacak. 2007 anayasa değişikliği ile her ikiside meşrutiyeni anayasadan alan iki yürütme gücüne sahip olduk. 10 yıldır işler yürüyor ama bunun kerameti sistemde değil. Aynı ideallere sahip, birbirini yakından tanıyan makamlar olduğu için hiç bir sorun çıkmadı.
KANDİL ‘HAYIR’ DİYOR
2 saf var, Evet ve Hayır safı. Kandil ‘Gelin Hayır’da buluşalım’ diyor. Bunlar ülkemizi bölmek ve kan gölüne çevirmek gayretinde olanlar. Kişi sevdikleri ile beraberdir bunu unutmayın. 18 maddenin çözüme kavuşturulması için bir mücadele verildi ama ne yazıkki siyaset biri beyaz diyor diğeri siyah. Sonunda gerek AK Parti’nin gerek MHP’nin uyumu ile sağolsun hazırlık buraya geldi. Ben diyorum ki tüm milletime sizin huzurunuzda gerek AK Parti tabanı, gerek MHP tabanı, gerek CHP ve HDP’ye gönül veren vatandaşlara sesleniyorum. Gelin 16 Nisan’da birliği, beraberliği bütünlüğü ile lider bir Türkiye’yi sistem noktasında temel taşları yerli yerine koyalım. Bunun rejim değişikliği ile alakası yok.
18 MADDEYİ TEK TEK OKUYUN
Muhalefet, anayasa değişikliğini ilgisi olmayan konulara çekerek vatandaşların kafasını bulandırmaya çalışıyor. Anayasa değişikliği 18 maddeden oluşuyor. Vatandaşlardan ricam bu 18 maddeyi tek tek elinize alın okuyun.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Siyaseti dürüst yapmazsanız, sittin sene aynı yerde oturmaya devam edersiniz” açıklamasını izlemek için tıklayın