Yargıtay, kullanılmayan yıllık izinlerin ücrete dönüşmesiyle alakalı emsal niteliğinde bir karar aldı. Buna tarafından, takvim iznin ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin sona ermiş olması gerekiyor.
Milyonlarca çalışanı ilgilendiren karara konu olan olay İstanbul’da yaşandı. Bir mağazada tezgahtar olarak çalışan emekçi, iş akdinin işverence haksız olarak feshedildiğini belirterek meslek mahkemesine başvuru etti. Mağaza müdürü göre şube değişikliği yazısı imzalattırılmak istendiğini, yazıyı imzalamaması üstüne, ‘O süre evine git’ denilmek suretiyle işten kovulduğunu ileri süren şikayetçi, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, artı mesai ücreti alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı, takvim müsade ücreti alacağını istek etti.
SON AIDAT ÜZERİNDEN ÖDENECEK
Mahkemede savunma yapan davalı işveren, davacının herhangi bir alacağının bulunmadığını dile getirdi. Mahkeme, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatının kabulüne, takvim müsade ücreti ve genel tatil ücreti alacağı talebinin kısmen kabulüne, davacının pozitif mesai ücreti alacağı talebinin reddine karar verdi. Kararı iki taraf avukatı da temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi. Emsal nitelikte bir karara imza atan Daire, kullanılmayan takvim müsade ücretlerinin ne zaman ödeneceğini de hüküm altına aldı. 4857 sayılı Iş Kanunu’nun 59’uncu maddesinde, meslek sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan takvim izin sürelerine ait ücretlerin son vergi üzerinden ödeneceği hükme bağlandığı hatırlatıldı.
İŞTE KARAR
Kararda şöyle denildi:
“Yıllık müsade hakkının ücrete dönüşmesi için meslek sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır. Takvim izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. Patron yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı müsade defteri ya da eşit bir doküman ile kanıtlamalıdır. Bu konuda kanıt yükü üstünde olan patron, işçiye yemin teklif edebilir. Akdin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait vergi, işçinin kendisine ya da yargı sahiplerine ödenir. Böylece, meslek sözleşmesinin feshinde kullanılmayan takvim ücretli izin hakkı müsade alacağına dönüşür. böylece süre aşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar. Kanunda, iş sözleşmesinin feshinde ödenmesi gereken izin ücreti için belirlenmiş bir ödeme günü emin değildir. Yasada, sözleşmenin feshi anı yıllık ücretli izin hakkının ücrete dönüşmesi, bir diğer anlatımla müsade ücretine hak kazanma zamanı olarak kabul edilmiştir. Meslek sözleşmesinin feshedildiği tarihte izin ücreti muaccel olur, fakat faiz başlangıcı bakımından işverenin keza temerrüde düşürülmesi gerekir. Maddi uyuşmazlıkta, davacının hizmet süresi 4 yıl 9 ay olarak hesaplanmış olup, dosyaya sunulan yıllık müsade defterinden davacının 65 gün müsade kullandığı anlaşılmakta olup, davacının adalet ettiği yıllık izin ücreti alacağının buna kadar hesaplanması gerekirken, Mahkemece resen bulunan 187,29 TL’nin nasıl hesaplandığı anlaşılamamıştır. Karar bu yönü ile de hatalıdır. Karar oy birliği ile bozulmuştur.”