Sonbahar mikroplarından korunma tavsiyeleri

Sonbahar mikroplarından korunma tavsiyeleri
Sonbahar mikroplarından korunma tavsiyeleri
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sonbaharın gelmesiyle birlikte havalar serinlemeye, mikroplar yüzlerini göstermeye başladı bile. Hafif hafif öksürenler, burnunu çekenler aramızda dolaşıyor. Peki, hasta olup mutsuz mutsuz köşede mi oturalım? Hayır natürel fakat. Hazırlık yapalım ve kendimizi soğuk havalara karşısında hazırlayalım. Peki sonbaharda bünyemizi nasıl güçlendirebiliriz?

Havaların gittikçe soğumaya başladığı ve sonbaharın kendini iyiden iyiye gösterdiği şu günlerde hastalıklardan kendimizi koruyabilmek ve yorgunluğun önüne geçmek için bağışıklık sistemimizi güçlendirmemiz gerekiyor. Uzmanlar; bu dönemde ceset direncimizi ve hayat kalitemizi artırmak için besin destekleri kullanımını öneriyor.

Hangi besinler Sonbahar aylarında enerji veriyor

Sambucus Nigra (Kara Mürver): Insanlar aralarında tanıdık adı ile Kara Mürver, bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardım oluyor.

Çinko: Bilişsel fonksiyonlara katkıda bulunuyor. Yaşam için ihtiyaç duyulan 24 mikro besleyici maddeden de biri. Hormon ve bağışıklık sistemlerinin isleyişi için de çok önemli olan çinko, bilhassa artış, gelişme, hücresel yenilenmesi ve bağışıklık sistemi üstünde kayda değer rol oynuyor. Çinko, bağışıklık sisteminin alışılagelmiş fonksiyonuna katkıda bulunuyor. başkaca; DNA sentezinde ve hormon metabolizmasında, artış ve gelişmenin sağlanmasında, hücreli bağışıklığın desteklenmesinde ve asap sisteminde görev alıyor.

C Vitamini: C Vitamini, yapılan araştırmalara tarafından beden direncini artırıyor ve savunma sistemini destekliyor.

Demir: Alışılagelmiş enerji yaradılış metabolizmasına katkıda bulunuyor. Yorgunluğun ve bitkinliğin azalmasına ve bağışıklık sisteminin alışılagelmiş fonksiyonuna yardım oluyor.

B12 Vitamini: Yorgunluğun ve bitkinliğin azaltılmasına yardım olurken, Adi enerji yaradılış metabolizmasına da destek oluyor. Enerjiyi destekleme, asap ve beyin hücrelerini koruma, gözenekli olan bölünmesi, buhran halinin azaltılması ve bağışıklık sistemini desteklemede rol alıyor.

Çörek Otu Yağı: Günümüzde çörek otu tohumları ve yağı üstüne yapılmış çok sayıda klinik egzersiz bulunuyor ve tarihte de en çok kullanılan, bedel verilen tohumlar arasında yer alıyor. Esansiyel yağ asitleri içeriği açısından zengin olan çörek otu yağı; bağışıklık sistemini güçlendirici, kan lipid seviyelerini düzenleyici etki gösterirken, alerjik rinit tedavisine de yardımcı olarak kullanılıyor. Keza bazı incelemeler çörek otu yağının istek kan şekeri, total kolesterol ve LDL düzeylerinin düşmesine de yardımcı olduğunu gösteriyor.

Zerdeçal: Zerdeçal içerdiği kurkuminoit sözde etmen madde bileşikleri ile bilimsel araştırmalara konu olmuş sağlık için fazla faydalı işlevsel yiyecek olarak karşımıza çıkıyor. Zerdeçal, inflamatuvar durumların tedavisine de yardım oluyor.