Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bugün Almanya Başbakanı Angela Merkel, yarın da Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile telefonda görüşeceğini açıkladı.
Konuşmasında ekonomideki iyimser havanın devam edeceğini de vurgulayan Kalın, “Aldığımız tedbirler, vatandaşlarımızın bu konuyu sahiplenmesiyle iyiye gidişin dün itibariyle başladığını görüyoruz. Bu gidişin devam edeceği beklentimizdir. Türk ekonomisinin bünyesi sağlamdır” dedi.
Kalın’ın açıklamalarından satırbaşları;
“ABD yönetimin gayrimeşru ve irrasyonel tepkileri nedeniyle bazı dalgalanmalar olduğunu gördük. Bu dalgalanmaların Türk ekonomisiyle bir ilgisi yoktur. Bir psikolojik savaş olarak bazı adımların atıldığını gördük. Aldığımız tedbirler, vatandaşlarımızın bu konuyu sahiplenmesiyle iyiye gidişin dün itibariyle başladığını görüyoruz. Bu gidişin devam edeceği beklentimizdir. Türk ekonomisinin bünyesi sağlamdır. Bankacılık sektörü son derece sağlam bir yapıya sahip olduğunu cümbür cemaat bilmektedir. Türkiye idareli savaştan yana değildir. Oysa aldığımız tedbirlerle bir iyileşme trendinde olduğunu görüyoruz. Avrupa ülkelerinden Rusya’ya o kadar çok çevre, Trump yönetiminin açıklamalarına tepkiler geldiğini de görüyoruz.
“NORMALLEŞME SÜRECEK”
Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi Türkiye hür piyasa ekonomisiyle dünyaya entegre olmaya devam edecektir. Trump yönetiminin iç siyasi sıkışıklıktan nedeniyle dış politikada gerginlikler başlattığını görüyoruz. ABD yönetiminin Kanada, Meksika, Rusya, Küba ve NATO gibi gerilimlere girdiğini gördük. Dünyanın idareli dengelerine ve ABD çıkarlarına zarar verdiği açık şekilde ortadadır. Alacağımız tedbirlerle, Türk ekonomisindeki normalleşmenin süreceğini görüyoruz.
CUMHURBAŞKANI MERKEL VE MACRON İLE TELEFONDA GÖRÜŞECEK
Katar Emiri, Sayın Cumhurbaşkanımızla bir araya gelecek. Bu ziyareti biz önemsiyoruz. Katar’ın Türkyie’nin yanına olduğunun bir işaretidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın, bugün öğleden daha sonra Sayın Merkel ile, yarın da Sayın Makron’la telefon görüşmesi olacak. Sayın Cumhurbaşkanımızın eylül başında Kırgızistan’a bir ziyareti gerçekleşecek.
“TÜRKİYE F-35’LERİN SADECE MÜŞTERİSİ YOK O PROJENİ ORTAĞIDIR”
Sayın Trump’ın imzaladığı (F-35 kararı) bu madde büyük bir paketin için yer alan bir madde. şimdi bir maddesel karşılığı yok. Türkiye F-35’lerin sadece müşterisi yok o projenin ortağıdır. Türkiye bunun ortaklarından birisidir. Meslek eğer böyle bir noktaya giderse Türkiye hukuk yollarına başvurur. Umarız iş bu noktaya gelmez. Türkiye’ye dönük bu tür tehditlerle mesafe alınamayacağını herkesin bilmesi gerekir.
ABD’NİN ELEKTRONİK ÜRÜNLERİNE BOYKOT
Amerikan elektronik ürünlerine boykot çağrısını bu çerçevede değer biçmek gerekir. Vatandaşlarımız da gayet olumlu milli ve yerli bir tepki göstermişlerdir. Bu sorunların bir lahza önce çözülmesi beklentimizdir.”
ÇİN-RUSYA-İRAN YERLİ PARA İŞBİRLİĞİ
Bu konu gündemde bir konudur. Bunu başka ülkelerle de konuştuk. Merkez Bankaları yetkilendirildiler. Incelemeler sürüyor. Önemli bir mesafe alınıyor. Bunu başka ülkelerle de yapabiliriz. Doları korkutma unsuru olarak uygulamak isteyenlere karşı tepki olarak bu arayışın güçlendiğini görüyoruz. Biz bu konuda son derece olumlu bir tavır içerisindeyiz.
SORU-YANIT
Elektronik ürünlerine boykot: Bu Türkiye’ye karşı başlatılan spekülatif işlerin bir takım neticelerinin olması sıradan. Bu sorunların çözülmesi bizim beklentimizdir. ABD’nin Türkiye’deki hak süreçlerine saygılı olmalılar. Bunlar yoluna girdiğinde ilişkiler her yerde normalleşir. Bizim çabalarımız ve beklentilerimiz bu yönde. Türkiye’ye yönelik olumsuz bir söylev olursa bunlar karşılıksız kalmaz.
F35’lerin satışları: Sayın Trump’ın imzaladığı madde büyük bir paketin içinde. hemen fiziksel bir karşılığı değil. Pilotlarımızın eğitimi devam ediyor. Türkiye F35’lerin yalnizca müşterisi yok, ortağıdır da… Şu belli başlı kadar da üzerine düşen sorumlulukları da yerine getirmiştir. Iş bu yöne giderse hukuk yollarına başvururuz. Umarım iş bu noktaya gelmez. Ülkemizdeki bu birlik ve dayanışma duygusunun bir mesaj olacağını düşünüyorum.
Çin-Rusya-İran ile yerli para işbirliği: Bu konu gündemde bir konudur. Bunu diğer ülkelerle de konuştuk. Merkez Bankaları yetkilendirildiler. Çalışmalar sürüyor. Ciddi bir mesafe alınıyor. Bunu başka ülkelerle de yapabiliriz. Doları korkutma unsuru olarak uygulamak isteyenlere karşısında tepki olarak bu arayışın güçlendiğini görüyoruz. Biz bu konuda son derece olumlu bir tavır içerisindeyiz.
Münbiç’teki devriyeler: Münbiç eylem planı, 4 Haziran’da üzerinde kalınan eylem planı uygulanmaya devam ediyor. Türk ve ABD askerleri bağımsız, 90 gün sonunda da ortak devriyelerini yapacaklar. Beklentimiz bu plan çerçevesinde YPG ve PYD unsurlarının Fırat’ın doğusuna çekilmesi. Bu yöndeki çalışmalar olumlu bir şekilde devam ediyor. Pentagon’un da bu yönde açıklamaları oldu.
Erdoğan-Trump görüşmesi: Planlanan bir röportaj yok.
Brunson’un durumu: Bir düş kırıklığından bahsedeceksek Türkiye’nin yaşadığı hayal kırıklığından bahsedelim. Onlar bir papaz için Türkiye’yi kaybetme noktasına gelirken, onların PKK ve FETÖ konusunda fiziki bir adım attıklarını görmedik. Fiziksel olarak bizi tatmin edici bir işbirliğini görmedik. YPG/PYD konusunda ABD’nin tutumu besbelli. FETÖ elebaşı serbest şekilde yaşamaya devam ediyor. Eğer bir hayal kırıklığından bahsedeceksek Türkiye’nin daha derin olduğunu söylemek gerekir. Bizim NATO müttefikimiz ve stratejik ortağımızın bu yönde adım atmaması kabul edilemez. Burada hak bir süreci var. Biz yapıcı bir irade ortaya koyuyoruz. Biz gerilimden, savaştan, ilişkileri koparmaktan yanlamasına değiliz. Türkiye’nin egemenliğine, yargı bağımsızlığına tehdit olunca gereken tepkiyi veririz. Halkbank davası devam ediyor; Hakan Atilla haksız bir şekilde yargılandı, cezaya çarptırıldı. Bizim haklarımızı savunmamız vazifemizdir.
TBMM’nin toplanması: Bu planlanmıyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı çağrının muhalefet liderleri tarafından olumlu karşılanması tatmin verici.Türkiye bu süreçten güçlenerek çıkacaktır. Bunun sonuçlarını da dün akşam itibariyle görmeye başladık. Ağırbaşlı bir şekilde tedbirlerimizi hayata geçiriyoruz. Siyasi partilerinin liderleriyle de görüşmeler yapabilir. Manâlı olan ulusal birlik ve birliktelik duygusuyla bu süreci atlatmamız. 17-25, PKK terörü, 15 Temmuz’da hamdolsun milletimizin basiretiyle bu sorunlar aşıldı. Türkiye bu krizi fırsata dönüştürmek üzere.
İdlib’teki gelişmeler: Böyle bir göç dalgası beklemiyoruz. Kurumlarımız muhataplarıyla görüşmelerini sürdürüyor. Biz istikrarlı bir şekilde kendi planımızı uygulamaya devam edeceğiz.
