Trump’ın hukuksuz kararı başta Müslüman devletler olmak üzere bütün dünyadan büyük tepkilerle karşılandı. Filistin içindeki farklı gruplar da karara karşı çıkarak Yahudileri yalnız bıraktı.
Sebastiya Rum Ortodoksları Başpiskoposu Ataullah Hanna da bugün yaptığı açıklamada Trump’ın Kudüs kararını kabul etmediklerini ifade etti. “Kudüs bizimdir bizim kalacak. Bizim başkentimizdir, mukaddesatımızın ev sahibidir. Amerika’nın kararı hiç bir şey etkilemeyecektir. Bu karar ancak bizim istikrar ve kararlılığımızı artıracaktır.” diyerek Filistinli Müslümanlarla birlikte Yahudilere karşı duruşunu açıkladı.
Çarşamba günü Kudüslü Hristiyan din adamları da, ABD’nin Tel Aviv’deki büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma planından vazgeçmesi çağrısında bulundu. Din adamları yayımladıkları ortak mesajda, “Böyle bir adımın Kudüs’te ve kutsal topraklarda nefret, çatışma, şiddet ve sıkıntıyı artıracağından, bizi birlik hedefinden uzaklaştırarak yıkıcı bir ayrılığa götüreceğinden eminiz.” ifadeleri kullanıldı.
Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus, Çarşamba günü yaptığı konuşmada Kudüs krizine yer verdi. Kudüs’ün hem Yahudiler hem Hristiyanlar hem de Müslümanlar için kutsal tek şehir olduğunu, bu üç dinin de ibadet yerlerini bünyesinde bulundurduğunu ve bu nedenle barışa yönelik özel bir yeri olduğunu ifade etti. ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma planından derin endişe duyduğunu belirtti.
ABD Başkanı Trump, Çarşamba Akşamı düzenlediği basın toplantısında, BM Güvenlik Konseyi’nin 1980 yılında İsrail’in Doğu Kudüs’ü ilhak ederek başkent ilan etmesini geçersiz sayan 478 sayılı kararına rağmen, “Kudüs’ü resmen İsrail’in başkenti olarak tanıma zamanı geldi.” ifadesini kullanmıştı.
Trump, ayrıca Dışişleri Bakanlığına, ülkesinin Tel Aviv’deki büyükelçiliğinin Kudüs’e taşınması için hazırlıklara başlaması talimatı verdiğini açıklamıştı.