Yeni Asır Üniversitesi’nde öğretim üyesi Prof. Dr. Ömer Bender’in aracı çalındı. Trafikte, Prof. Bender’in kullandığı araca arkadan çarpan hırsızlar, Bender’in araçtan inmesini sağladı. Hırsızlar Bender’in araçtan inmesini fırsat bilerek bindikleri araç ile çabucak olay yerinden uzaklaştı.
DUKTOSKOPİ CİHAZI DA ARAÇLA BİRLİKTE ÇALINDI
Geçtiğimiz Cuma gecesi meydana gelen olay sırasında, aracın içinde bulunan ve sadece Prof. Bender tarafından meme kanseri teşhisi için kullanılan Duktoskopi cihazı da araçla birlikte hırsızların eline geçti.
“BENİM İÇİN ARAÇTAN DAHA MANÂLI OLAN O AYGIT”
Çalınan aracın bagajında yer alan Duktoskopi cihazının araçtan daha önemli olduğunu söyleyen Prof. Bender, “Meme ucu akıntısı olan hastaların teşhisinde kullandığım bir cihaz. Bu cihaz meme başı akıntısı hastalığının tanısında ultrason, mamografi, MR’a kadar çok daha üstün netice veren, süt kanalının içini gözle görmeye yarayan bir aygit. Bu cihazın bir kaç aksamı bakım için o gün aracımdaydı.
Benim için araçtan daha önemli olanı o aygit. O gün çalındı.Bilgisayarım da vardı. Yayınlanmaya yakın olan bir ders kitabım, onun bütün bilgileri bilgisayarımdaydı. Yedeklemeleri, flash bellekleri de çantamın içindeydi. Onun için arabadan daha önemli bilgisayarım ve o cihazım da çalındı. O yüzden durum oto hırsızlığından ziyade bambaşka alana kaydı.” dedi.
“BİRİLERİN ELİNE GEÇERSE KİMSENİN İŞİNE YARAMAYACAK”
Karakoldan aracının en son Avcılar’da göründüğünün kendisine söylendiğini, Avcılar civarında takibinin yapıldığını, ondan sonradan da izine rastlanmadığını söyleyen Prof. Dr. Bender, “Kullandığım o cihaz çok manâli. hemen Pazartesi günü iki tane hastam var. O parçalar olmadan fazla zorlanacağım. O yöntemi göstermek için çok zorlanacağım. Onun için umarım bulunur. Meme ucunda akış olan hastaların süt kanalının içini mikro endoskopla çözümleme aleti bu.
Yani 1 milimetre çapında bir endoskop süt kanalının içine girip içinde ne olduğunu, meme başı akıntısına hangi hastalığın neden olduğunu gözle görerek anlıyoruz. Yani süt kanallarının içini gözle görünüz hale getiren bir makine. Dolayısı ile epeyce önemli. Yerini de başka bir cihaz tutmuyor. acilen da benden diğer kullanan yok bu aleti. Birilerinin eline geçerse kimsenin işine yaramayacak. Dolayısı ile birileri bulursa benimle irtibat kurmalarını istiyorum” dedi.
“TEŞHİSİ KONULAMAYAN 60 CİVARINDA FAZLA ERKEN MEME KANSERİ YAKALADIM”
Prof. Bender, cihazı şimdiye kadar 1500’ün üzerinde hastasında kullandığını belirterek, “Hiç bir şekilde teşhisi konulamayan 60 civarında çok erken faz meme kanseri yakaladım, ama ultrasonda, momografide, MR’da hiçbir şekilde yakalanması muhtemel olmayan meme kanseri yakaladım. Bir şekilde o cihazı bana ulaştırmalarını bekliyorum, istek ediyorum.” diye konuştu.
6 YIL ÖNCE SES GETİREN ÇALIŞMA
Türkiye’de, Prof. Dr. Ömer Bender’in geliştirdiği Duktoskopi yöntemin ile ameliyatsız tedavinin dünyada sadece Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde uygulanmaya başlandığı açıklanmıştı. O tarihte yapılan açıklamada, Bender de meme başı akıntısında teşhis ve tedavi için en yeni yöntemin Duktoskopi olduğunu belirterek, şu bilgileri vermişti: “Duktoskopi, meme süt kanallarının içine 0.5 ve 1.3 milimetre aralarında değişen çaplardaki optik sistemlerle girilerek, süt kanallarının içinin görüntülenmesini karşılayan bir endoskopik tahlil yöntemidir.
Duktoskopi, akıntının olduğu kanalın genişletilerek kanal içine mikro endoskop yerleştirilmesiyle uygulanıyor. Endeskopun ucundaki kamera yardımıyla kanal içindeki hastalık gözle görülebiliyor. Bu usul tamamen fazla ince çaplı süt kanallarının içi görülerek yapısı kontrol edilebiliyor, işlem sırasında süt kanalının içi yıkanarak yıkama sıvısında kanser hücresi olup olmadığı araştırılabiliyor.
Keza görüntüleme sırasında şüpheli lezyonlardan parça alınarak hastalığa iyice teşhis konulması da muhtemel. Duktoskopi yöntemiyle, süt kanallarının genişlemesi ve iltihaplanması, süt kanallarındaki iyi kalpli tümörler, süt kanallarının kirlenmesi ve meme kanseri hastalıkların evvelden saptanabiliyor.”