Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 16 Nisan’da yapılacak referandum öncesinde yaptığı yurt gezileri kapsamında bugün öğle saatlerinde Rize ve Trabzon programı için havayolu ile Ankara’dan Trabzon’a geldi. Trabzon Havalimanı’ndan helikopterle Rize’ye geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rize Valiliği önünde on binlerce hemşehrisine seslendi.
Tüm Rizelileri selamlayarak konuşmasına başlayan Erdoğan, “Artık son iki haftaya girdik, iki hafta sonra, Allah nasip ederse 16 Nisan’da ülkemizde tarihi bir dönüm noktasını yaşıyoruz. Biz farklı adım atacağız, cumhuriyet tarihinin devrim niteliğindeki bir adımını atacağız. Bu adım için bugün Rize’yi bu kadar coşkulu gördüğüm için gerçekten çok mutluyum.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rize’nin yola çıktıklarından beri kendilerini yalnız bırakmadığını, 6 ay sonra tekrar bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti ifade etti.
Rize yola çıktığımızdan beri bizi yalnız bırakmadı. 6 ay önce buradaydım. 6 ay aradan sonra tekrar bir aradayız. Bizi bir araya getiren Rabbime hamdüsenalar olsun. En son 15 Ekim’de geldim, toplu açılışlar yaptık. Bugün bir kere daha baba ocağını, ana ocağını, Atayurdu’nu ziyaret etme gururunu yaşıyorum. Bugün hakikaten bir başkasınız. Bir başka güzelsiniz. 16 Nisan’da inanıyorum ki Rize sandıkları her engellemeye rağmen patlatacak. Bugün Rize tıpkı Karadeniz gibi kabına sığmıyor” diyerek başladı.
Bakanlıklar, belediyeler ve özel sektörle el birliği içinde hizmet etmek için mücadelesini verdiklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 14 yılda Rize’ye 13 katrilyon liralık yatırım yapıldığını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitim, sağlık ve TOKİ kanalıyla Rize’ye pek çok yatırım yapıldığını, ÇAYKUR tarafından da üreticilere yaklaşık 6 katrilyon lira ödendiğini aktardı.
Doğu Karadeniz illerinde bu yıl yaklaşık 250 bin dekar, 2018 yılında da 830 bin dekar alanda artık organik çay üretimine geçildiğine işaret eden Erdoğan, böylece hem milletin daha kaliteli çay içeceğini hem de Rizelilerin daha fazla kazanç elde edebileceğini söyledi.
Rize Ovit Tüneli çalışmaları son sürat devam ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Erzurum’a gideceksin Ovit Tüneli yok nasıl geçeceksin. Şimdi Ovit Tüneli’nden yaz-kış demeden geçeceğiz. Nasıl oluyor bu? Kardeşlerim aşk öyle bir şeydir ki Ferhat nasıl dağları delip Şirin’e ulaştıysa bizde öyle dağları deliyoruz. Millet Şirin, bizde Ferhat. Dağları delerek yolumuza devam ediyoruz. 2020 yılında bu projeyi hizmete alacağız. Rize ve Artvin hizmete verecek havalimanın tüm hazırlıkları bitti. İhalesi yapıldı, inşallah bismillah deyip temelini atarak inşaatına başlıyoruz. Yeşilköy ve Pazar arasındaki havalimanını yıllık 3 milyon yolcu kapasiteli planlıyoruz. Bir milyar 350 milyon projeli bedeli olan bu proje deniz doldurularak Türkiye’de yapılan 2. havalimanıdır, dünyada 3. havalimanıdır. Havalimanımızı en geçe 2021 sonu tamamlayacağız. Havalimanı ile birlikte turizmde, ticarette yeni bir dönem başlıyor” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Rize ve Artvin’e hizmet verecek havalimanının tüm hazırlıklarının bittiğini, ihalesinin yapıldığını, bugün temelini atacaklarını ve inşasına başlayacaklarını söyledi. Yeşilköy ile Pazar arasında yapılacak havalimanını yıllık 3 milyon yolcu kapasiteli planladıklarını anlatan Erdoğan, proje bedelinin 1 milyar 350 milyon lira olduğunu aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu projenin, Ordu-Giresun Havalimanı’ndan sonra deniz doldurularak yapılan Türkiye’deki ikinci, dünyada ise üçüncü havalimanı olacağını belirterek, havalimanının en geç 2021 sonunda tamamlanacağını bildirdi. Erdoğan, “Havalimanıyla birlikte Rize’nin önünde, turizmde, ticarette, her alanda yeni bir dönem başlıyor. Biz bugüne kadar hep yatırımlarımızla, eserlerimizle, büyük projelerimizle konuştuk. Birileri lafla peynir gemisini yürütmeye çalışırken, biz, hep hizmet etmenin, insanımızın derdine derman olmanın peşinde koştuk.” diye konuştu.
Rize özgürlüğün, bağımsızlığın kıymetini çok iyi bilir, mesele vatan olduğunda gözünü kırpmadan canını veren yiğitler var.
İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendini bilmezsin, ya nice okumaktır.” diyen Erdoğan, irfan ve hikmet sahibi bir nesil, bir gençlik istediklerini söyledi.
Alandakilere, “Şimdi, devrim niteliğinde bir reform, bir halk oylamasına gidiyoruz. Gençler buna hazır mısınız? Parlamentoya girmeye hazır mısınız?” sorularını yönelten Erdoğan, “evet” yanıtını alınca, “Birisi çıkmış diyor ki ‘Parlamentoyu çocuklarla mı dolduracağız?’ 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24 yaşındaki gençlerimize bu şekilde yaklaşım bir hakarettir. Bu hakareti biz asla kabul etmiyoruz.” karşılığını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7,5 milyon gencin oy kullanacağını, bunların parlamentoya girmesinin en doğal hak olduğunu vurgulayarak, “Bizim dedelerimiz, Fatih 21 yaşında bir çağ kapatıp, bir çağ açtı. Öyleyse Fatih’in torunları onun arkasından, izinden giderek niçin parlamentoya girmesin? Dinamik, genç bir parlamento istiyoruz.” ifadesini kullandı.
Vatandaşlara, “Bunu başarmaya var mıyız? Şu kalan 14 günde kapı kapı doluşmaya var mıyız?” sorularını yönelten Erdoğan, “evet” cevabını alınca “Öyleyse durmak yok.” dedi.
– “Yeni bir destan yazmaya var mıyız”
Karadeniz’in, özellikle de Rize’nin özgürlüğün, bağımsızlığın kıymetini çok iyi bildiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
“İşte bunun için Rize, mesele vatan olduğunda gözünü kırpmadan şahadete koşan yiğitlerin memleketidir. Çanakkale’de, Sarıkamış’ta dedesi şehit olmuş bir vatan evladı olarak, Yemen’de, Kurtuluş Savaşı’nda nice genç fidanlar, binlerce Rizeli Mehmetçik şehit, gazi olmuştur. ‘Asker ettiler beni, kuram çıktı Yemen’e, sol taraftan vuruldum, kanım aktı çimene, tüfeğimde beş fişek olduk, Yemen’e direk, ağlasın analar millet için ölürsek.’ Biz böyle bir ecdadın torunlarıyız. Rizeli işte böyle diyerek devleti ne derse oraya gitmiş, vazifesini en iyi şekilde yerine getirmiş. ‘Orayı beğenmedim, burayı beğenmedim.’ dememiş. Dün olduğu gibi bugün de Rize’nin kahraman evlatları vatan müdafaasında en ön saflarda yer alıyor. Bayrağımız inmesin, ezanımız dinmesin, ülkemiz bölünmesin diye Rizeli aslanlar her tarafta destan yazıyor. Yeni bir destan yazmaya var mıyız?”
Recep Tayyip Erdoğan, terörle mücadele operasyonlarında Rize’nin asker ve polis şehitlerinin olduğunu, 15 Temmuz darbe teşebbüsü sırasında, FETÖ’cü hainlerin kurşunlarıyla Ankara ve İstanbul’da 12 Rizelinin şahadete yürüdüğünü anımsatarak, şehitlere Allah’tan rahmet, ailelerine sabır diledi.
– “Nazizmin torunlarına cevabı verin”
“Rize böyle sağlam durduğu müddetçe evelallah kimse bu aziz vatanın namusuna, mahremine el uzatamayacaktır.” diyen Erdoğan, “Rize mücadeleyi bırakmadığı sürece hiç kimse bu vatanı bölemeyecek, milletimizin bin yıllık kardeşliğine halel getiremeyecektir. Sizlerin desteğiyle hainlerin tuzaklarını başlarına geçirmeye devam edeceğiz. Artık şunu bütün dünya biliyor, bu milletin iradesine gem vurulmaz. Bu millet sadece rükuda eğilir, secdede diz çöker, başka kimsenin önünde boyun eğmez.” diye konuştu.
Mehmet Akif Ersoy’un “Zulmü Alkışlayamam” şiirini okuyan Erdoğan, “Bu kararlılıkla üç beş Avrupalı faşistin, üç beş kendini bilmezin bu ülkenin onurunu, gururunu incitmesine asla rıza göstermeyiz. Batı’da bazı liderler istisna ama bazılarına sözüm var, sizler Türk milletini sindiremeyeceksiniz ve Avrupa’da oy kullanan kardeşlerimizi ne kadar engellerseniz engelleyin, Avrupa’da bile sandıkları Allah’ın izniyle oradaki kardeşlerimiz patlayacaklar.” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yurt dışında vatandaşların geçen yıla göre daha fazla oy kullandığını belirterek, “Daha fazla olsun ve sandıklardan evetle, inşallah bu faşist baskıları uygulayan bu Nazizmin torunlarına cevabı verin diyorum.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Biz ölümü korkutmuş bir nesiliz. Biz kefenlerimizi giyerek bu yola çıktık. Biz gökten zembille inerek gelmedik buralara. 40 yıllık siyasi hayatımızda mücadeleyle geldik. Silahlarla sandıklardan çıkmadık. Biz bu milletin iradesiyle sandıklardan çıktık, öyle geldik.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rize Valiliği önünde düzenlenen toplu açılış törenindeki konuşmasında, İsviçre Parlamentosu önünde açılan bir pankartta kendisinin şakağına silah dayatılmış bir fotoğrafına yer verildiğini anımsattı.
O pankart ile “Erdoğan’ı öldürün” mesajı verildiğini aktaran Erdoğan, “Vah dangalaklar vah! Siz kim oluyorsunuz? Biz ölümü korkutmuş bir nesiliz. Biz kefenlerimizi giyerek bu yola çıktık. Biz gökten zembille inerek gelmedik buralara. 40 yıllık siyasi hayatımızda mücadeleyle geldik. Silahlarla sandıklardan çıkmadık. Biz bu milletin iradesiyle sandıklardan çıktık, öyle geldik. Ama ne yazık ki Avrupa’daki bazı liderler ne yazık ki orada terör örgütlerini besliyor. İsviçre’de sosyalist parti, oradaki terör örgütleriyle beraber İsviçre polisinin korumasında bu gösterileri yapıyor. Gün ola harman ola.”
Erdoğan, farklı mezhep ve görüşteki Avrupa Birliği üyesi ülkelerin liderlerinin Vatikan’da Papa’nın yanına gittiğini anımsatarak, “Vatikan’ın Avrupa Birliği ile işi ne, sizin Avrupa Birliği ile işiniz ne? Bu çok manidar. Bakın hepsi tek millet oldu. Türkiye’yi Avrupa Birliğine almamak için ellerinden geleni yapıyorlar mı? 16 Nisan bunun için de çok önemli. 16 Nisan’da vereceğiniz kararla bu işi de masaya yatıracağız.” dedi.
– “Ayşe ne der, Fatma ne der, Allah ne der ben buna bakarım”
FETÖ’nün darbe girişimiyle ilgili davaların görülmeye başladığını anımsatan Erdoğan, bu davalar sayesinde FETÖ’cü sapkınların ne kadar büyük bir ihanet içinde olduklarının daha iyi anlaşıldığını söyledi.
Erdoğan, 16 Nisan’da sandıktan “evet” sonucunun çıkmasının ardından parlamentondan geçirilip önüne getirilecek idam kararını onaylayacağını bildirerek, şöyle konuştu:
“Başta 249 şehidimiz olmak üzere onları af yetkisi bende değildir, devlette değildir. Dolayısıyla böyle bir yanlışa da düşmem. Çünkü ne milletime bunun hesabını verebilirim ne de Rabbime. Diyorlar ki ‘Avrupa Birliği buna iyi bakmaz. George ne der, Hans ne der, Helga ne der?’ Onlar ne derse desin. Ben Ahmet ne der, Mehmet ne der, Hasan ne der, Hüseyin ne der, Ayşe ne der, Fatma ne der, Allah ne der ben buna bakarım. Bu işin kararını da milletimle beraber veririz. Gerekirse al sana bir referandum daha, gene referanduma gideriz.”
– “Feto bu milletin İstiklal Marşı bile bilmiyor”
Meydandakilere “Milletimizle en ufak bağı olan birisi, sadece elinde bayrak, dilinde dua olan, silahsız ve savunmasız sivilleri katleder mi?” diye soran Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Ama bunlar etti mi, etti. 15 Temmuz’da benim o vatandaşımın elinde silah mı vardı, bayrak vardı bayrak. Bir de Kelime-i Şahadet vardı. Gökten F-16 bomba yağdırırken, helikopterler mermiler yağdırırken, tanklar, toplar benim vatandaşımın üzerine gelirken, o beğenmedikleri gençler dururken, bunlar ne zannediyordu acaba? Feto diyordi ki ‘Siz onların üzerine gidin bak nasıl dağılacaklar’. Dağıldılar mı? Çünkü Feto, bu milletin İstiklal Marşı’nı bile bilmiyor. Ne diyor İstiklal Marşı’nda; ‘Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın/ Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın/ Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk’ın / Kim bilir, belki yarın belki yarından da yakın.’ İşte gençler o gece göğüslerini siper ettiler. Bu millete canım feda. Bu milletin bir ferdi olmaktan iftihar ediyorum, gururluyum. Rabbime sonsuz hamd-ü senalar olsun.”
– “Bunlarda yalan çok ama yürek yok”
FETÖ’nün darbe girişiminin yaşandığı akşam Marmaris’te bulunduğunu ve oradan cep telefonundaki Face Time uygulamasını kullanarak vatandaşları meydanlara çağırdığını anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:
“81 vilayet meydanlara döküldü. Ben de Yeşilköy Havalimanı’nda milletimle beraber oldum. Ama o saatte birileri de kaçıyordu. Kimdi o kaçan? Kılıçdaroğlu kaçıyordu. Havaalanında iniyor oradan Bakırköy’de ilçe başkanının evine gitmiş. Hadi sen de orada dursaydın işte. Orada milletinle beraber olsaydın. Aslında 7 Ağustos’a davet ettiğimde bile gelmedi aslında. Daha sonra kendi çevresi, baskı baskı… Önce bize gelemeyeceğine dair cevap verdiler, son gün geleceğini bildirdiler. Niye, baskılara dayanamadı. Bunlarda yürek yok. Bunlarda yalan çok ama yürek yok. Bu ülkenin yıllarca ekmeğini yiyen birisi Meclisi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni, MİT’i, Özel Harekat Dairesi’ni bombalar mı? İçinizde zerre kadar onuru olan bir kimse 16-17 yaşındaki gencecik çocukları, kadınları, kendi silah arkadaşlarını sırtından vurur mu?”
umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 16 Nisan’da yapılacak referanduma ilişkin olarak, “AK Parti’ye gönül veren kardeşlerim, Milliyetçi Hareket Partisi’ne gönül veren kardeşlerim, Büyük Birlik Partisi’ne gönül veren kardeşlerim, Saadet Partisi’ne gönül veren kardeşlerim, bunun yanında CHP’ye gönül veren vatandaşlarıma da sesleniyorum: Bu, ayrım noktasıdır. Dikkat edin ve gelin 16 Nisan’da bu reformu gerçekleştirelim. Buradan sesleniyorum; 12 Eylül darbesine madem ki ‘hayır’ dediniz, 12 Eylül darbesine ‘hayır’ diyenlerin, bugün ‘evet’ demesi gerekir. Neden? Çünkü, biz o yanlışı ne yapıyoruz, şimdi düzeltiyoruz. O askeri darbenin yanlışını şimdi düzeltiyoruz.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Valilik önünde düzenlenen toplu açılış törenine katılarak, vatandaşlara hitap etti.
15 Temmuz gecesi darbeci general Semih Terzi’yi vurduktan sonra şehit edilen Ömer Halisdemir’in vücudundan 30 kurşun çıkarıldığını anımsatan Erdoğan, “Ömer Halis orada o FETÖ’cu tuğgenerali öldürdü. Onun üzerine onlar da 30 kurşunu onun vücuduna sıktılar. Ama, istedikleri kadar sıksınlar o şehadete yürüdü.” diye konuştu.
Erdoğan, bu milletin hiçbir evladının bu kadar çukurlaşamayacağını, kendi insanına, anası babası yaşındaki pirifanilere kurşun sıkamayacağını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunlar, İstanbul’da 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün üzerinde bir bayan, Safiye kardeşimize bile utanmadan sıkılmadan kalktılar, orada güya güç, kuvvet, faşizan baskı taslıyorlar. O ne diyor, ‘İki çocuğumu bıraktım geldim, beni korkutamazsınız.’ diyor. Elinden telefonunu alıyorlar, savuruyorlar falan. Ne oldu? Şu anda hepsi bunların içeride. Bedelini ödeyecekler. Ama Safiye? O da tüm milletimin gönlünde. Mesele bu.
Böyle bir hainliği ancak aklını, namusunu ve imanını Pensilvanya’daki o şarlatana bir dolara satmış mankurtlar yapabilir. Şimdi çıkmışlar, utanmadan, sıkılmadan işledikleri cinayetleri inkar ediyorlar. 249 şehidimizin bedelini ödeyeceksiniz, 2 bin 193 gazimizle 15 Temmuz gecesi bir daha gazi olan bu yiğit milletle kendi akıllarınca dalga geçiyorlar. Bedelini ödeyeceksiniz.
Kimi Avrupa ülkelerinin de bu hainlere arka çıktığını görüyoruz. Onlar size ne kadar arka çıkarsa çıksın, onlar sizi kurtaramayacak. Sizin ininize girdik, girdik. Nasıl, PKK’nın inine girdiysek, sizin de ininize girdik. Daha da gireceğiz. Hala devletin sağında solunda saklananlar varsa, onları da bulup çıkaracağız.”
– “Bu, ayrım noktasıdır”
Şu anda 16 Nisan’da yapılacak referanduma ‘hayır’ diyecek olanların kimler olduğunu anlatan Erdoğan, şunları söyledi:
“Birincisi, Kandil Dağı’nda PKK’nın önderleri var ya, onlar ‘hayır’ diyor, İmralı’daki ‘hayır’ diyor, Pensilvanya’daki o alçak ‘hayır’ diyor, Batı’daki o faşist bazı yönetimler de ‘hayır’ diyor. Hatta onların milletvekilleri ellerine ‘hayır’ yazmışlar, öyle dolaşıyorlar. Medya organlarıyla ‘hayır’ diyorlar.
Ülkemde de kimlerin ‘hayır’ dediğini biliyorsunuz. İşte, CHP ‘hayır’ diyor. PKK’nın desteğindeki parti ‘hayır’ diyor. Ne yazık ki Saadet’in başındaki bazı takım da ‘hayır’ diyor. Ama ben, Saadet’e gönül vermiş kardeşlerimi bunlardan tefrik ediyorum. Aynı şekilde MHP’ye gönül vermiş kardeşlerimin içerisindeki millet, vatan sevgisi içerisinde olan kardeşlerimi de tefrik ediyorum. Çünkü onlar ‘Bu oyuna gelme’ diyecekler ve gelmeyecekler.
AK Parti’ye gönül veren kardeşlerim, Milliyetçi Hareket Partisi’ne gönül veren kardeşlerim, Büyük Birlik Partisi’ne gönül veren kardeşlerim, Saadet Partisi’ne gönül veren kardeşlerim, bunun yanında CHP’ye gönül veren vatandaşlarıma da sesleniyorum: Bu, ayrım noktasıdır. Dikkat edin ve gelin 16 Nisan’da bu reformu gerçekleştirelim. Buradan sesleniyorum; 12 Eylül darbesine madem ki ‘hayır’ dediniz, 12 Eylül darbesine ‘hayır’ diyenlerin, bugün ‘evet’ demesi gerekir. Neden? Çünkü, biz o yanlışı ne yapıyoruz, şimdi düzeltiyoruz. O askeri darbenin yanlışını şimdi düzeltiyoruz.”
Erdoğan 16 Nisan’da FETÖ’cü hainlere bir kez daha derslerinin verileceğini, tüm terör örgütlerinin heveslerinin kursaklarında bırakılacağını, Türkiye’ye kurulan tuzakların bir kez daha bozulacağını aktardı.
– “Ülkemizin önünü açacak büyük bir reforma imza atacağız”
Rizelilere, seçimlerde verdiği destekten ötürü teşekkür eden Erdoğan, “2007 yılında yüzde 83 oyla, tarihi bir oy oranıyla bize cumhurbaşkanı seçtirmek istemeyen karanlık odaklara bir ders verdiniz. 2014 yılında yüzde 81 gibi rekor bir oyla şahsımı cumhurbaşkanı olarak vazifelendirdiniz.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, referandumda bu oyların daha da artmasını beklediğinin altını çizerek, şöyle devam etti:
“Merhum Menderes ve arkadaşlarının ‘yeter, artık söz milletindir’ diyerek başlattığı demokrasi mücadelesini inşallah, 16 Nisan’da cumhurbaşkanlığı sistemiyle taçlandıracağız. 16 Nisan’da sadece bu terör yardakçılarıyla hesaplaşmakla kalmayacak aynı zamanda ülkemizin önünü açacak büyük bir reforma imza atacağız. Bunu bildikleri için DEAŞ’ı FETÖ’sü, PKK’sı bütün terör örgütleriyle ‘hayır’ seferberliği başlattılar.
Ne diyor Sevgili Peygamberimiz, ‘Kişi sevdikleri ile beraberdir.’ Sen, o ülkemizi bölmek isteyen, parçalamak isteyen, milletimizi bölmek, parçalamak isteyenlerle beraber misin? Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu. Olay, bu kadar basit. Ama bazen göz var görmüyor, kulak var duymuyor, dil var hakikati söylemiyor. Çünkü, onların gönülleri mühürlü.”
Bazı Avrupa ülkelerinin de savundukları ne kadar değer varsa, hepsini ayaklar altına alarak bu seferberliğe katkı sağladıklarını ifade eden Erdoğan, Türkiye’nin bakanlarına kapılarını kapatanların şimdi de şehirlerin en merkezindeki meydanlarda faşizan baskıya devam ettiğini kaydetti. Erdoğan Türkiye’ye yönelik en ağır hakaretlerin medya organları aracılığıyla yapıldığına dikkati çekerek, “Hiçbir şey olmaz. Ben, milletime güveniyorum, halkıma güveniyorum, Hakka güveniyorum.” dedi.