Türkiye’nin teknoloji üreten ve katma değerli ürünler ihraç eden ülke konumuna yükselmesinde nükleer enerji yatırımları önemli bir araç olacak. Türk firmalarını, Türkiye için yeni olan bu sektörle tanıştırmak için düzenlenen 4’üncü Uluslararası Nükleer Santraller Zirvesi’ne yabancı firmaların ilgisi bu yıl oldukça fazla olduğu görüldü. Nükleer teknoloji denildiğinde akla ilk gelen ülkelerden; Japonya, Almanya, Fransa, Çek Cumhuriyeti, İngiltere, Rusya ve Çin’in önde gelen firmaları Türkiye’deki projeler başta olmak üzere Ortadoğu ve Afrika’daki nükleer santral projelerinden de kendilerine ortak bulmak için zirvede buluşuyor.
Nükleer Mühendisler Derneği’nin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Nükleer Sanayi Derneği’nin desteğiyle düzenlediği, 8-9 Mart 2017 tarihlerinde gerçekleşecek 4’üncü Uluslararası Nükleer Santraller Zirvesi bu yıl 100’ün üzerinde yabancı firmayı ağırlayacak.
Hacettepe Üniversitesi Nükleer Enerji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve 4’üncü Uluslararası Nükleer Santraller Zirve Başkanı Doç. Dr. Şule Ergün yaptığı açıklamada, bir nükleer enerji santralinin kurulumunun yaklaşık 15-20 milyar dolar olduğuna ve bu projelerden pay alabilmenin ülkelere ve bu projelere mal sağlayan firmalara ciddi kazanç ve itibar sağladığına dikkat çekti.
Nükleerde kilit konu know-how transferi
Doç. Dr. Ergün, nükleer santrallere ürün vermek için firmaların özel prosedürlerden oluşan kurallar bütünlüğüne hakim olması gerektiğini söyleyerek, “Türk firmalarını dinamiklerini çok iyi bilmedikleri bu sektörle tanıştırmak için Uluslararası Nükleer Santraller Zirvesi’ne imza atıyoruz. Zirve’nin en önemli taraflarından biri yerli üreticiyi yabancı teknoloji üreticileri, ekipman sağlayıcıları ve inşaat firmalarıyla buluşturmak. Bu yıl Zirve’ye Japonya, Almanya, Fransa, Çek Cumhuriyeti, İngiltere, Rusya ve Çin’den bu alanda dünyada söz sahibi olan firmalar katılıyor. Bunun yanı sıra nükleere yeni giriş yapacak Mısır, Ürdün ve Güney Afrika’dan da firma ve temsilcileri burada buluşacak. Zirve’de 200’ün üzerinde ticari eşleştirme görüşmesi yaptırmayı hedefliyoruz. Amacımız özellikle Türk firmalarını bu dev endüstriye girmeleri için cesaretlendirip, kafalarındaki ‘nasıl’ sorusuna yanıt bulmalarını sağlamak. Ülkemizin nükleer gibi katma değeri yüksek sanayi kollarının içinde üretici ve tedarikçi olarak yer alması ilerisi için de son derece önemli. Bu alanda gerekli know-how’ı transfer eder ve kendimizi ispat edersek ileride teknoloji sağlayıcı konumuna gelmememiz için bir neden görmüyorum” diye konuştu.