Erkeklerde geç evlenmek çocukta otizm riskini artırıyor

Erkeklerde geç evlenmek çocukta otizm riskini artırıyor
Erkeklerde geç evlenmek çocukta otizm riskini artırıyor
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Toplumda farkındalık oluşturması istenen hastalıkların başında gelen otizmin 40 sene öncesine tarafından 10 kat büyüme göstermesinin aşağı, okullaşma ile birlikte erkeklerin kariyer yerine getirmek istemesi, evliliklerin ötelenmesinin yattığı kaydedildi. Erkeklerin evliliklerini erteleyip, geç yaşta evlenmesinin otizm riskini arttırmasına neden olduğunu belirten uzmanlar, erken çare yöntemi ile bazı otizmli çocukların çare edilebileceğini açıklama etti.

“OTİZMDE FARKINDALIK KAYDA DEĞER”

Rahatsızlık ve tedavi yöntemleri ile ilgili İHA muhabirine açıklamalarda yer alan Dicle Üniversitesi Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Doç. Dr. Serhat Nasıroğlu, otizmin bir rahatsızlık olduğunu bunun farkında olan olunması gerektiğini söyledi. Otizmin haberdar olunması gereken bir rahatsızlık olduğuna uyarı çeken Doç. Dr. Nasıroğlu, “Biz aslında otizm bir farkındalıktır derken, otizmin farkında olun bu çocukları bize erken getirin, bir an önce de tedavisini yapmaya çalışalım demek istiyoruz. Ara Sıra böylece bir anlatılıyor ama, ben bir çocuğum olsun ve o da otizmli olsun diyorum, böylece abartılarak, övülerek anlatılıyor oysa, gerçekler bunlar yok. Otizm nörogelişimsel bir bozukluktur, erken yaşta tanısının konulup mutlaka tedavi edilmesi gerekiyor. Göz teması sözel olmayan bir iletişim biçimidir, mimik hareketlerini kullanarak sizi öpmesi ya da sarılması, adını seslendiğiniz zaman yanıt vermemesi, bunlar yetkisiz olduğu vakit mutlaka bir şekilde çocuğu çocuk psikiyatristine götürmeniz gerekiyor. veya bir oyun bahçesine götürdüğünüzde çocuğunuzun diğer çocuklarla oynamadığını ya da düzenli olmadığını gördüğünüz vakit, çocuğun kesintisiz etrafında döndüğünü gördüğünüz süre veya dönen cisme aşırı ilgisinin olduğunu gördüğünüz zaman çocuğun, çocuk ergen psikiyatristine götürülmesinde fayda vardır” dedi.

“ORAN 40 YILDA 10 KAT ARTTI”

1970 ’li yılların başlarında otizmin binde bir, binde iki oranında görürken bu oranın günümüzde ortalama 66 çocukta bir olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Nasıroğlu, şöyle devam etti: “Yani 5, 10 kat artmış duruma gelmiş vaziyette. Ne oldu da otizm bu kadar arttı, birinci sebep farkındalığın artması. Ailelerin hislerine güvenmeleri gerekiyor. Yapılan çalışmalar şunu gösteriyor, benim çocuğumda otizm var mı diye hekime giden şahısların yüzde 90 ’ında doğrusu otizm teşhisi konuyor. Bir öteki sebep, kendi illerindeki bu tanıyı koyabilecek ruh sağlığı çalışanlarının artmış olması. Mesela Diyarbakır ’da 10 sene önce çocuk ergen psikiyatristi yoktu ve tanı oranı fazla düşüktü, çünkü tanıyı koyacak profesyonel yetersizdi.”

“BABA OLMA YAŞININ ARTMASI OTİZMİ ARTIRIYOR”

Otizmin en önemli etkenlerinden birinin babanın yaşı olduğunu dile getiren Doç. Dr. Nasıroğlu, şu ifadeleri kullandı: “Bir diğeri ise ola ki birazcık şaşılacak olacak ama okullaşma ile birlikte, bilhassa gelişmiş ülkelerde akademik kariyer yerine getirmek isteyen bireylerde veya daha öbür şekillerde evliliği öteleyen gelişmiş ülkelerde baba yaşının artmış olması ile birlikte otizm riskinin artmış olduğunu görüyoruz. Nasıl ki Down sendromunda anne yaşı önemliyse otizmde de baba yaşı epeyce önemlidir. Özellikle anne yaşı baba yaşının ikisinin birlikte artmış olması otizm riskini de daha artı arttırıyor.”

“DOLANDIRICILARDAN UZAKTA DURUN”

Otizmin çözümünün yoğun eğitimle oluşacağını ifade eden Doç. Dr. Nasıroğlu, şunları söyledi: “Bunun çözümü var mı, evet var. Çözüm eğitimdir, otizmin tedavisi varsa o da eğitimdir, erken yaşta alınan yoğun özel eğitimdir. Erken dediğimiz şey, bilhassa 2 yaş grubunda bir çocuğun tanısı alındıysa haftada da asgari 20 ila 40 saat profesyonel yoğun eğitim aldıysa çocuğun tamamen düzelme anlamına gelebilecek otizmi en ince ayrıntısına kadar bitirebileceği biliniyor. Peki her çocuk 2 yaşında teşhis aldığında düzelecek mi, hayır. Bu konuda dolandırıcıların da ağına düşmemek gerekiyor. Şelasyon tedavisi dediğimiz yöntemler. Bu otizmde ağır materyaller sorumluluk sahibi o yüzden biz bunları diyalizle alacağız, çocuğu düzelteceğiz deniyor. Bu imkansız ve ölümcül sonuçlar doğurabilecek bir usul. Beyin dalgalarını çare yöntemi de uygun yok. Alternatif tıp yöntemleri de elbette uygun yok, sadece ailenin sömürü düzeni biçiminde ilerliyor. İşe yarayan alternatif yöntemler var, örneğin masaj çok etkili. Çocuğa dokunmanız, yoga, hayvanla ilgilenmesi fazla önemli. Televizyon da fazla manâli, burada bütün ekranlardan bahsediyoruz. 0-3 yaş aralarında sıfır ekran sloganımız var.”