Şiddet günler geçiren Afrika ülkesi Sudan’da ikamet eden Elif Akgün, kaleme aldığı yazısında ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz, petrol ithalatı ve sorunlara dair genel çözümler ile ilgili fazla önemli noktalara uyarı çekti.
Elif Akgün’ün yazısı şöyle;
SUDAN’IN GEÇİRDİĞİ IDARELI SIKINTILAR BİTİYOR MU?
Son birkaç aydır en engebeli hesaplı mücadelesini veren Sudan, Özellikle döviz kurunda ve ithal edilemeyen ham petrol sebebiyle ülkede son dönemlerde görülen yüksek enflasyon ve yakıt istasyonlarında yaşanan uzun sıralar ile idareli sıkıntılar geçirdiği günleri ardında bırakmış olsa da ülkenin kalbi olan başkent Hartum’da yakıt ve akaryakıt sıraları, fırınlarda ise uzun ekmek sıraları görülmekte.
Güney Sudan ile bölündüğü 2011 yılından bu yandan ülkenin en büyük imal kaynağı olan petrolü ihraç eden Sudan, petrol ithal eden ülke konumuna düşmesi ile lokal para biriminin değersizleşmesine ve aracısız olarak yabancı yatırım oranlarının gerilmesine neden oldu. Nitekim ülkede petrol üretiminin 2011’den bu yana durdurulması ile ihracata dayalı bir kaynağı bulunmaması nedeniyle döviz rezervlerinin azalması ve yerli para biriminin değerinde kaybetmesi, bunun yanı sıra ülkenin %75 ihracat oranını teşkil eden petrolün kaybı, ülkede birçok ekonomik sıkıntıyı peşinden getirdi.
DOLAR 48 SUDAN POUNDU’NU FARK ETTI
Bu sıkıntılar son birkaç aydır benzin ve akaryakıt kuyrukları ile görülse de halkın alım gücüne de yansımakta. Bilhassa yoksul kesimi zorlayan bu şart gıda, afiyet ve ulaşım gibi ihtiyaçların elde edilmesini daha kuvvet bir durum haline getirdi. Ülkede halihazırda görülen mazot kuyruklarının sebep olduğu okul, meslek gibi ulaşım servislerinin ve toplu nakliye araçlarının kullanımının aksamasıyla birkaç ay önceki yaşanan benzin ve mazot sıkıntılarının tekrarlanmasının başlangıcı olabileceği sorularını beraberinde getirdi. Aylardır değişiklik göstermeyen döviz kurunda ise dolar takriben 48 Sudan Poundu’nu fark etti.
GÜNEY SUDAN BARIŞ ANTLAŞMASI İKİ ÜLKEYE IDARELI ÇÖZÜM OLABİLECEK Mİ?
Geçtiğimiz günlerde başkent Hartum”da Sudan Devlet Başkanı Ömer El-Beşir’in katılımları ile Güney Sudan lideri Salva Kiir Mayardit ve ülkede çatışma sürdürdüğü muhalif liderler arasında düzenlenen ”Barışma Anlaşması”nın peşinde El-Beşir, ülkenin bölünmesiyle birlikte durdurulan petrolün Eylül ayında Güney Sudan’dan Sudan’a pompalanmaya başlanılacağını duyurdu. İki ülkenin sınırında bulunan petrol, 2012 yılında iki ülkenin arasındaki anlaşmazlıklardan nedeniyle üretimin durmasının 6 sene arkasından başlayacağının duyurulması bir nevi iki ülkenin idareli sıkıntılardan kurtulacağının habercisi oldu.
AFRİKA KITASI’NIN EN BÜYÜK İNSAN GÖÇLERİ YAŞANDI
Zira ülkenin bölünmesinin ardındaki bağımsızlığını kazanan Güney Sudan son birkaç yıldır Afrika kıtasının en büyük idareli kriz, iç savaş ve insani göçlerini gördü. Barışma Anlaşmasının yapıladığı günden bu yandan Sudan Poundunun yavaş bir şekilde de olsa her tarafta değerlenmeye başlaması, Güney Sudan’da ise iç savaşların bitmesi iki ülkenin ekonomisinin baştan güçleneceğine işaret ederken, Eylül ayında başlanacak petrol pompalaması her iki ülkenin de gündemini oldukça meşgul etmekte.
PETROL SUDAN EKONOMİSİNİ CANLANDIRACAK MI?
Ülkenin en büyük kazanç kaynağı olan petrol, 2011 yılına değin yevmi olarak 600 bin varil Neft üreterek bunun 55 bin varilini ülkede ki üretimler için kullanılırken geri kalanı ise ülke ihracatının genelini teşkil ediyordu. İki ülkenin bölünmesinin ardından ekonomik bunalımlar başlamış ve geçtiğimiz son bir kaç aydır fena bir hal almıştı.
Sudan ve Güney Sudan sınırlarında bulunan 6,8 petrol rezervlerinin eylül ayında bitmiş üretim ve ihracata başlanılacağı, bölünmeden önce üretilen ve ihrac edilen varil sayısının bitmiş aktifleştirilmesi Sudan’a takvim adeta 3 milyon dolar kazanç elde edeceğini gösteren yetkililer, bununla birlikte Güney Sudan’ın güvenlik sorununu kökünden çözerek ülkede uzlaştırma ve kararlılık sağlanacağını açıkladı. Görünen o oysa Sudan halkının son birkaç yıldır tahayyül zeka edemediği hesaplı kolaylık ülkede tekrar yerini bulacak.
