Muratpaşa ilçesine ast Deniz Mahallesi’nde 30 Mayıs günü saat 14.00 sıralarında, iç hastalıkları uzmanı Dr. Aysel Oktay’ın ev olarak da kullandığı muayenehaneyeye hasta gibi randevu alıp gelen bir çift, bıçak göstererek, korkutma etti.
Aysel Oktay’ın ellerini ve ayaklarını bağlayan çift, cep telefonunu, bilgisayarını ve bazı ziynet eşyalarını gasbetti.
Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Ofis Amirliği ekipleri, çiftin kaçtığı güzergahtaki iş yerinin emniyet kamerası kaydından şüphelilerden birinin eşkaline ulaştı. Ekipler, kadının isminin Esra olduğunu ve pansiyonda kaldığını tespit etti.
BAĞIMSIZLIK BIRAKILDILAR
Pansiyonları bu isimle araştıran Gasp Büro ekipleri, şüphelilerin Esra A. (33) ve değişik suçlardan sabıkası bulunan Faysal K. (34) olduğunu belirledi. Çiftin olayı gerçekleştirdikten daha sonra tez pansiyonu boşalttığı ve Diyarbakır’a gitmek üzere otogara gittikleri bilgisine ulaşıldı.
Diyarbakır’a yer bulamamaları üzerine çiftin, Manavgat üzerinden Batman’a buradan da Diyarbakır’a geçtikleri belirlendi. F.K. adına kayıtlı evde saklanan çift, polisin operasyonuyla yakalandı.
Antalya’ya getirilen ve Asayiş Şube Müdürlüğü’nde ifadeleri alınan Faysal K. ile Esra A., işlemleri sonrası adliyeye sevk edildi. Nöbetçi mahkemeye çıkarılan çiftten Faysal K. tutuklanırken, Esra A. ise adli yoklama şartıyla bağimsizlik bırakıldı.
“BENİ AFFETMESİNİ İSTİYORUM”
Antalya 1’inci Ağır Canice Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmaya esir davalı Faysal K. ile tutuksuz davalı Esra A., müşteki Aysel Oktay ve taraf avukatları katıldı.
Sanık Faysal K., savunmasında, olay tarihinde ve saatinde kendinde olmadığını öne sürerek, “Evin içinde ne yaşandı, ne oldu; bilmiyorum. Müştekiden özür diliyorum. Beni affetmesini istiyorum. Olaydan sonradan Diyarbakır’a gittim. Müştekiden yağmaladığım eşyaları Diyarbakır’da sattım. Müştekinin ne dek zararı varsa karşılamak isterim.” dedi.
“NASIL OLDU ANLAMADIM”
Esra A. ise savunmasında, Faysal K. ile 6 aydır beraberlik yaşadıklarını belirterek, “Pişmanım. Ayağımın aşağıda yaralar var. Onun için muayenehaneye gitmiştim. Durum nasıl oldu, anlayamadım. aniden oldu. Müştekiden yağmalanan eşyaları Faysal almıştı. Nerede, nasıl sattığından haberim değil.” diye konuştu.
“OLDUKÇA ŞIŞMAN OLAN SANIK ESRA ÜSTÜME OTURDU”
Dr. Aysel Oktay da sanıkların olayı tasarlayarak, gerçekleştirdiklerini savundu. Yaklaşık 50 yıldır hekimlik yaptığını anlatan Oktay, şöyle konuştu:
“Sanıklardan Faysal K. olay günü sabahtan arayarak randevu aldı. Randevu saat 14.30’dayken, 14.00’te öteki sanık Esra A. ile birlikte muayenehaneme geldiler. Ayağında yara olduğunu söyleyen davalı merdivenleri yürüyerek çıkmıştır. Davalı Esra’nın ayağında yara yoktu. Minik bir çizik vardı. Şikayetlerini sordum. Esra A. ayağında yara olduğunu söyledi. Ayağındaki küçük çiziği göstererek, ‘Bu mu yara?’ dedim. Davalı Faysal K. bana dizinde de yara olduğunu söyledi. Ben arkamı döndüğüm sırada Faysal K. bana bıçağı göstererek, ‘Kıpırdama, ne varsa vereceksin’ dedi. Ben de yanlış geldiğini, para olmadığını söyledim. Önce ayağımı, sonradan ellerimi, ardından ağzımı bağladılar. Oldukça şişman olan sanık Esra elinde bıçakla üzerime oturdu. Daha Sonra bana konuşmamamı ve sağa sola dönmememi istedi. Aksi takdirde bana bıçağı sokacağını söyledi. Her tarafı dağıtarak aradılar ama bir şey bulamadılar. Ben onlara yanlış yaptıklarını söyledim. Faysal K., ‘Biz buradan para almadan çıkmayacağız. Paraları nereye koydun?’ dedi. Sonra giderken benim dinleme aletimin işe yarayan yerlerini keserek kullanılmaz ayla getirdiler.”
“ÜZERİMDEN KAMYON GEÇMİŞ GİBİ HİSSETTİM”
Sanıkların, çıkarken yan ellerine üçüncü düğüm attığını da kaydeden Aysel Oktay, “Sanıklar beni darbetti, dişlerimi kırdı. Giderken de ‘Biz gidiyoruz’ dediler. Dişlerimi hala yaptıramadım. Sanık Esra A., yarım saate yakın üzerime oturduğu için 1 hafta boyunca benzeri üzerimden kamyon geçmiş gibi hissettim.” dedi.
“HASTALARIMIN NUMARALARINI VERSİNLER”
Duruşma başkanının durum sırasında hangi eşyalarının gasbedildiğini sorması üzerine Dr. Oktay, “2 cep telefonum, 1 tabletim. 100 yıllık anne hatırası altın bilekliğimi aldılar. Telefonumun birisinde sadece hastalarımın telefonu vardı. Fiziksel hasar hesabı yapmadım. Telefonlarım ve tabletim eskidir. Artı fiziki değeri yoktur. Bunun için onlardan para istemiyorum. Sadece telefonumun içerisindeki numaralarım varsa onları versinler. Sanıkların cezalandırılmalarını istek ediyorum.” diye konuştu.
PARALARI GERİ ÖDEMEK İSTEDİ
Duruşma heyetinin, gasbettiği eşyaları kaça sattığını sorduğu Faysal K. ise “Telefonları ve tableti 350 TL’ye, bilekliği de 1100 TL’ye sattım. Bu miktarı müştekiye geri ödemek istiyorum.” yanıtını verdi. Bunun üzerine laf verilen Oktay, sanıkların belirttikleri miktarı öğrencilere affetmek üzere kabul edebileceğini söyledi.
Mahkeme heyeti, Faysal K.’nin tutukluluğunun devamına, Esra A.’nın ise kaçma şüphesinin bulunduğuna, uygulanan adli denetim tedbirlerinin tatmin edici olamayacağına kanaat getirerek, tutuklanmasına karar verdi. Mahkeme, eksiklerin giderilmesi için ertelendi.
