Ağrı’da yer alan tarihi Meya Antik Kenti, hemen hemen büyüleyen dokusuyla ziyaretçilerini bekliyor.
Tarih boyunca birçok medeniyete konut sahipliği yapan ve bu nedenle Medeniyetler beşiği olarak nitelendirilen Sızı’nın Diyadin ilçesindeki antik şehir, geçmişte ev sahipliği yaptığı medeniyetlerin izlerini günümüze taşıyor.
İlçe merkezine 12 kilometre uzaklıkta bulunan Günbuldu köyündeki sarp kayalıklara oyularak yapılan kentin içinde barınma yerleri, tapınak, ibadethane, oda ve mağaralar bulunuyor.
NADİR YAPILARDAN BİRİ
Çoğu medeniyetin izlerini içeren ve Meya mağaraları olarak bilinen antik kent, ev sahipliği yaptığı medeniyetlerden kalan tarihi izleriyle hayranlık uyandırıyor. Ağrı Kültür ve Turizm Müdür Vekili Erkan Kösedağ, Meya mağaralarının dünyada örneğine nadir rastlanır bir tarihi yapı olduğunu söyledi.
ANTİK ŞEHIR GÖRÜNÜMLÜ MAĞARA
Antik kentin cazibeli bir inşa olduğunu bildiren Erkan Kösedağ, “Meya mağaraları antik bir şehir halkı görünümü veren bir yapı. Bunun Türkiye’de gerçekte bir örneği var, Hasankeyf buna aynı bir görüntüye sahip. bir de İran’ın Tebriz şehrinde, dünyanın en önemli mağaralarından olan Kendovan buna benzer bir örnek teşkil ediyor.” dedi.
GEÇMİŞİN KALINTILARI VAR
Mağaraların bulunduğu bölgenin turizm sektörü açısından oldukça manâlı bir alan olduğunu aktaran Erkan Kösedağ, “Bu alan sahiden turizm sektörü açısından keşfedilmemiş bir yer. Burada, mağaralar içerisinde oyularak yapılmış ibadethaneler, bir yaşam alanı söz konusu. Bu yaşam alanı özellikle fotoğrafçıların ilgisini çekebilecek bir alan. Burada geçmişe dair kalıntıları dar bir şekilde görebiliyorsunuz.” diye konuştu.
“GÖRÜLMESİ GEREKEN BİR YER”
Seyahat için doğuya gelenlerin Meya mağaralarını da mutlaka görmeleri gerektiğini söyleyen Erkan Kösedağ, “Muhakkak görülmeye değerinde bir yer. Türkiye’de turizm açısından keşfedilmemiş bir alan. Keşfedilmemiş bir alanın görülmesi ahali açısından ayrı bir çekicilik talep ediyor. Mutlaka görülmeli, lüzum Ağrılılar’ın, lüzum diğer turistlerin Sızı’ya geldiklerinde Meya’yı görmelerini öneriyoruz. Keza köyün gizemli kokusunu alabiliyorsunuz, kırsal ve tarihi bir hayat var. Mağaraların içine değin ulaşılabiliyor, gelecekte fazla daha iyi değerlendirilebilecek bir alan.” şeklinde konuştu.