Ziraat ve Orman Bakanlığının Kırsal Kalkınma Destekleri 13. Etap Kapsamında Tarıma Dayalı Yatırımların Desteklenmesi Hakkında Tebliği Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Yeni teknoloji içeren yatırımların desteklenmesine yönelik usul ve esasları içeren tebliğle kırsal alanda ekonomik ve toplumsal gelişmeyi sağlamak, ziraat ve ziraat dışı istihdamı geliştirmek, hanım ve genç girişimciler öncelikli olmak suretiyle gerçek ve tüzel kişilerin yatırımları için yapılacak bağışlama ödemelerine ilişkin hususlar belirlendi.

Buna nazaran, tarımsal ürünlerle tıbbi ve aromatik bitkilerin işlenmesi, depolanması ve paketlenmesine yönelik tesis yatırımları, yenilenebilir enerji kaynakları kullanılan sera yatırımları, tarımsal üretime yönelik durağan(durgun) yatırımlar ve kırsal ekonomik altyapı yatırımlarının içinde bulunmuş olduğu mevzular, bağışlama desteği kapsamında değerlendirilecek.

Sert kabuklu meyveler hariç, başka bir yatırım tesisinde ilk işlemesi meydana getirilen mamul ürünün ikincil işlenmesine ve paketlenmesine yönelik yatırım teklifleriyle yurt haricinde üretimi meydana getirilen ürünlerin işlenmesine ve paketlenmesine yönelik yatırımlar bağışlama desteği kapsamında bulunmayacak.

Büyükbaş ve küçükbaş mezbahası mevzusunda kapasite artırımı, teknoloji yenileme yada modernizasyon başvuruları dışındaki başvurular kabul edilmezken, kanatlı kombinası mevzusunda bir tek yeni tesis kapsamında müracaat yapılabilecek.

Çay ve fındık mevzusunda bir tek yaş çay ve fındık üretiminin yapıldığı illerden müracaat alınacak. Tarımsal ürünlerin depolanmasına yönelik yeni tesis başvurularında bir tek çelik silo ve soğuk hava deposu bağışlama desteği kapsamında değerlendirilecek.

Yatırımcılar bildiri kapsamında ülke genelinde bir tek bir tane proje başvurusu yapabilecek. Tarımsal amaçlı kooperatifler ve birliklerin tüzel kişilik olarak proje başvurusunda bulunmaları, üyelerinin yada ortaklarının tüzel kişilik yada bireysel olarak değişik yatırım mevzularında müracaat yapmasına engel teşkil etmeyecek.

PROJE TUTARININ YARISINA HİBE VERİLECEK

Yatırım projelerinin fiziki olarak tamamlanma süresi 15 Kasım 2020’de son bulacak. Müracaat sahibi gerçek ve tüzel kişilerin ziraatçi kayıt sistemine kayıtlı olması gerekecek.

Tarımsal amaçlı kooperatifler, birlikler yada tüzel kişilerin ekonomik yatırım mevzularında başvuruda bulunması halinde hibeye esas proje tutarı, yatırım niteliği yeni tesis olan başvurulardan 2 milyon 500 bin lira, tamamlama olan başvurularda 1 milyon 750 bin lira ve kapasite artırımı, teknoloji yenileme yada modernizasyon olan başvurularda 1 milyon 250 bin lira üst limitini geçemeyecek.

Kırsal ekonomik altyapı yatırım mevzularında da hibeye esas proje tutarı 500 bin liraya kadar olabilecek. Hibeye esas proje tutarı alt limiti 50 bin lira olacak.

Proje tutarının yüzde 50’sine bağışlama kanalıyla destek verilecek. öteki yüzde 50’si oranındaki tutarı müracaat sahipleri temin edecek.

ELEKTRONİK ORTAMDA BAŞVURU YAPILACAK

Başvurular 60 gün içinde gerçekleştirilecek. Başvuruda bulunacaklar, program mevzusunda il proje yürütme birimlerinden gereksinim duydukları bilgiyi alabilecek. Başvurular, “www.tarimorman.gov.tr” adresinden yapılacak.

Programa ilişkin uygulama rehberi, müracaat formları ve bilgilendirici dokümanlarla satın alma kitabı da aynı adresten temin edilebilecek.

Başvurusu alınan projeler, il proje değerlendirme komisyonunca incelemeye alınacak. Değerlendirmede, projenin uygunluğu, teklif çağrısında belirtilen amaçlarla tutarlı olması, kalitesi, katma kıymeti, sürdürülebilirliği ve maliyet etkinliği benzer biçimde unsurlar da gözetilecek.

Değerlendirme sonucunda desteklenmeye hak kazanan projeler, Bakanlığın web sitesinden duyuru edilecek.

Program kapsamında meydana getirilen tüm işlemler Bakanlıkça denetlenecek. Haksız yere meydana getirilen destekleme ödemeleri, ödeme tarihinden itibaren kanuni faizi ile beraber geri alınacak.

Başvuruya esas proje için bu bildiri kapsamında verilecek destek ve faiz niteliğindeki destek sunar hariç hiçbir kamu kurum ve kuruluşunun desteklerinden yararlanılamayacak.

The post TARIM VE ORMAN MÜDÜRLÜĞÜ HİBE DESTEĞİ YAYINLANDI first appeared on Haber Rizem.

GÜBRETAŞ, son dönemde Türkiye’de üretim alanı genişletilmesine izin verilmesiyle gündeme gelen ıslah edilmiş endüstriyel kenevir bitkisi için hususi bir taban gübresi geliştirdi.

GÜBRETAŞ’tan meydana getirilen açıklamaya bakılırsa, ziraat sektöründe öncülük etmiş olduğu Ar-Ge çalışmalarıyla da adından söz ettiren GÜBRETAŞ, 2006’dan beri yürüttüğü Türkiye Toprak Verimliliği Haritası Projesi’nde elde etmiş olduğu verilere bakılırsa “bitkiye ve bölgeye hususi” gübre çeşitleri geliştirerek tarımda verimlilik artışına katkı sağlamaya devam ediyor.

Bilgili tarımsal üretimi yaygınlaştırmak için gerçekleştirdiği ziraatçi eğitim toplantıları, tarımsal danışmanlık hizmetleri ve model üretim alanlarıyla tarımda verimlilik ve kalitenin yükseltilmesi için çalışan GÜBRETAŞ, bunların yanı sıra sektöre öncülük eden yenilikçi ürünler geliştirmeyi sürdürüyor.

GÜBRETAŞ, son dönemde sıkça gündeme gelen ve 19 ilde üretiminin yaygınlaştırılmasına ruhsat verilen endüstriyel kenevir tarımında dengeli besleme sağlayacak formül için bir süredir yapmış olduğu Ar-Ge çalışmalarını tamamlayarak birim alandan en yüksek verim elde eden hususi bir gübreyi daha sektöre kazandırdı. 

K-EXPERT markasıyla pazara sunulacak

Kenevir bitkisinin gıda maddesi gereksinimleri ve Türkiye topraklarının nebat gıda maddesi varlığı dikkate alınarak geliştirilen taban gübresi, 12.16.12+12(SO3)+0,2 B formülasyonuna haiz. GÜBRETAŞ’ın endüstriyel kenevir yetiştiriciliği için geliştirdiği bu hususi taban gübresi, K-EXPERT markasıyla pazara sunulacak.

Bununla beraber Türkiye’nin mühim yeraltı zenginliklerinden bor elementi de içeren gübre, kenevir tarımında gereksinim duyulan nebat gıda elementlerini doğru oranda karşılayarak yüksek verim artışı sağlıyor.

Islah edilmiş kenevir bitkisinin lif yada tohumu, ilaç sanayisinden kağıda, tekstilden inşaata kadar birçok sektörde mühim yere haiz olmasına karşın son yıllarda Türkiye’deki üretimi oldukça azalmıştı. Eylül 2016’da piyasaya çıkan yönetmelikle 19 ilde kontrollü şekilde izin verilen kenevir yetiştiriciliğinin gelecek yıllarda yine artması ve öteki endüstri sektörlerine girdi olarak katkı sağlaması umut ediliyor.

“Tarımsal üretimin değişik endüstri sektörlerine katkısı için mühim bir adım”

Açıklamada görüşlerine yer verilen GÜBRETAŞ Genel Müdürü İbrahim Yumaklı, ziraat alanında yüksek verim artışı elde eden bitkiye ve bölgeye hususi gübrelerle katma kıymet üretmeye devam ettiklerini belirterek, “Sahadaki uzman ziraat mühendislerimiz ile deneyimli Ar-Ge ekibimizin ortak çabaları sonucu ortaya çıkan, endüstriyel kenevir tarımına uygun hususi gübreyle, tarımsal üretimin değişik endüstri sektörlerine katkısı için Türkiye’nin ulusal kaynaklarının kullanılması açısından mühim bir adım atmış olmaktayız.” ifadesini kullandı.

Geliştirdikleri bu hususi gübreyle lif ve tohum amaçlı ıslah edilmiş kenevir yetiştiriciliğinde maksimum verim ve kalite sağlanacağını aktaran Yumaklı, şunları kaydetti: “Kenevir, dengeli besleme ile yüksek verim ve üstün kaliteli ürün hasadına olanak veren bir bitkidir. Ekibimizin yapmış olduğu araştırmaya bakılırsa, klasik gübrelerle meydana getirilen beslemede, yüksek tohum verimi ve kaliteli lif üretimi için bitkinin tükettiği potasyumun tamamen göz ardı edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Kenevir bitkisinin sıhhatli gelişimi için lüzumlu gıda maddelerini dengeli olarak bünyesinde bulunduran yeni ürünümüz ise azot, fosfor, potasyum ve kükürtün yanı sıra ülkemizin mühim yeraltı zenginliklerinden bor da içermektedir. Bu hususi ürünümüz, dengeli deseni ile kenevir haricinde pek fazlaca nebat için de önerilebilecek bir başlangıç gübresidir.”

Yalnız yeni bir ürün geliştirmekle kalmadıklarını, bunun bilgili tarımla yaygınlaşması için de çalıştıklarını vurgulayan Yumaklı, “Ek olarak GÜBRETAŞ uzman ziraat mühendisleri, üreticilerin endüstriyel kenevir bitkisini dengeli bir halde beslemesi için besleme programı da oluşturdu. Verimlilik artışı sağlayacak bu nebat besleme programını eğitim toplantıları, mobil uygulamamız EGP (Etkili Gübreleme Programları) ve basılı dokümanlar vesilesiyle üreticilere anlatacağız.” ifadelerini kullandı.

“Türkiye, ıslah edilmiş kenevir üretiminde dünyada 17. sırada”

İbrahim Yumaklı, ıslah edilmiş endüstriyel kenevirin; lif yada tohumu ile ilaç, kağıtçılık, inşaat ve tekstil benzer biçimde değişik birçok sektörde ham madde olarak kullanılabilen mühim bir endüstriyel girdi olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulunmuş oldu: “FAO verilerine bakılırsa, Türkiye’nin 1960’lı yıllarda 200 bin dekar üstünde olan kenevir ekim alanları, seneler itibarıyla azalmış ve TÜİK’in verilerine bakılırsa, 2018 senesinde vatanımızda kenevir tarımı bir tek Samsun’un bir ilçesindeki 100 dekarlık alanda yapılmış. Yerli ve ulusal endüstri sektörüne katma kıymet sağlayabilecek böylesine mühim bir tarımsal bitkinin üretiminin yine artırılması mühim. Nitekim 2016 senesinde Türkiye’nin 19 ilinde, ıslah edilmiş endüstriyel kenevirin kontrollü şekilde yetiştirmesiyle ilgili bir yönetmelik yayımlandı. Ikimiz de sektörün gereksinimlerini göz önünde bulundurarak dünyadaki kenevir üretiminde 17. sırada bulunan Türkiye’nin bu alandaki verimliliğinin hususi gübre kullanımıyla artırılmasını hedefliyoruz. öteki tarımsal ürünlerde örnekleriyle ortaya koyduğumuz benzer biçimde, kenevir tarımında da vatanımızda dekar başına 100-110 kilogram olan lif veriminin, dünya averajı olan 230 kilogram/dekar üstüne çıkarılmasına katkı vereceğiz.

Kenevir, tohumu ve lifi için yetiştirilmektedir. Ülkemizde kenevir bitkisinin kullanım alanlarının yaygınlaştırılması, kenevirin lif bitkisi hususi durumunun daha verimli kullanımıyla alakalıdır. Özellikle kağıt üretimindeki dışa bağımlılığı azaltmak ve istihdama katkı sağlamak amacıyla fazlaca mühim bir hamledir. Kağıt sektörünün tüm gereksinimleri karşılanmakla beraber öteki alanlarda da ham madde imkanıyla endüstri yatırımları gelecektir. Kenevirin üretim sonrası sanayisinin yaygın olmaması başlangıç için bir engeldir. Lif bitkilerinde pamuk dışındaki tüm türlerde endüstri yaygın değildir. Fakat bu tarımsal üründeki artış sonrasında istihdam ve endüstriyel kalkınmada ciddi kazançlar olması beklenmektedir. Bilgili tarımsal üretim yardımıyla ıslah edilmiş endüstriyel kenevirde yine üretim yaygınlığı ve verim artışı sağlandığında, bu bitkinin lif ve tohum formundaki çıktıları başta ilaç, kağıtçılık, inşaat ve tekstil sektörleri olmak suretiyle biyobozunur polimer, hayvan yemi ve altlığı, yağlar ve yakıt benzer biçimde kullanım alanlarına da endüstri ham maddesi olarak yerli üretim için mühim girdi sağlanacaktır.”

“Şirketimiz, bor ürünü ve bor içeren gübrelerle ziraat sektörüne katkı sağlamakta”

GÜBRETAŞ Genel Müdürü Yumaklı, son dönemde gündeme gelen “borlu gübre” mevzusunda GÜBRETAŞ’ın oldukça derin bir tecrübeye haiz bulunduğunu belirterek, “Bor içeren gübreler yeni bir buluş benzer biçimde sunuluyor fakat sektör lideri şirketimiz, senelerdir bor ürünü ve bor içeren gübrelerle ziraat sektörüne katkı sağlamaktadır. Sıvı-toz gübre üretimine başladığımız 1994’ten bu yana klasik gübrelerin haricinde hususi ürünler de geliştirdik. Özellikle son 20 yılda damla sulama ve yapraktan kullanılan gübrelerimiz içinde toprağın ve bitkinin ihtiyacına bakılırsa bor içeren ürünler bulunmaktadır.” ifadelerini kullandı.

Kimyevi gübre üretiminde yerli girdilerin daha çok kullanılmasına yönelik Ar-Ge çalışmalarını senelerdir sürdürdüklerini aktaran Yumaklı, GÜBRETAŞ’ın bu hedef doğrultusunda Türkiye’nin mühim yeraltı zenginliklerinden bor elementini içeren nebat besleme ürünlerinin sayısını artırdığına dikkati çekti.

Yumaklı, şunları kaydetti: “Bor içeren 10’dan fazla gübrenin yer almış olduğu ürün portföyümüze kenevir gübresiyle bir yenisini ekledik. Türkiye’nin toprak yapısı ve bitkilerin gıda maddesi ihtiyacını dikkate alarak gelişim döneminde bor elementine gerekseme duyan ayçiçeği, şeker pancarı ve fındık tarımı için geliştirdiğimiz ALTIN ÇİÇEK–S, SÜPER PANCAR–S, ÇOTANAK FERTİL ve SÜPER ÇOTANAK benzer biçimde bitkiye ve bölgeye hususi taban gübreleri bor elementli olarak üretilmektedir. Bunların yanı sıra GÜBRETAŞ’ın ürün portföyündeki DERMİN, BOR, BOR-8, COMBİ, COMBİ PLUS ve MİCRO benzer biçimde bitkilerin damlama sulama ve yapraktan beslenmesinde kullanılan değişik oranlarda bor içeren ürünler de yer almıştır.”

Tarımda bor kullanımıyla ilgili mühim bir noktaya da dikkati çeken Yumaklı, “Bor, nebat tarafınca oldukça düşük dozda tüketilmektedir. Sadece tesirleri tüketilen bu düşük miktara kıyasla oldukça ehemmiyet taşımaktadır. Bor elementinin bitkiler üstündeki tesiri fazlaca ani ve keskin olabilmektedir. Noksanlık ve toksisite aralığı oldukça dar olan bor elementinin dikkatli kullanılması ve ihtiyacın üstünde aşırı kullanımlardan hassasiyetle kaçınılması gerekmektedir.” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.

The post Kenevir Tarımına Özel Gübre Geliştirildi first appeared on Haber Rizem.

TARLADA PARA ETMEDİ

Adanalı lafçı Hacı Ahmet Kara, kilosunu 1,25 TL’den aldığı şeker pancarlarını haşlayarak kilosunu 5 TL’den sattığını söyledi. Şeker pancarının şeker hastalığına, karaciğere ve bağırsaklara iyi geldiğini belirten bir yazı astığı tablasında günde ortalama 70-100 kilo satış yaptığını kaydeden Kara, “Şeker pancarı tarlada para etmedi lakin tablada satıyoruz. Çiftçi için şart kötü. Para etmiyor, ürünleri daima dökmüşler. Bunun çapası var, sökümü var. Köylü kan ağlıyor lakin ucuz aldığımız için satıcıya iyi oldu. İsteyene 1 TL’lik veriyoruz, isteyene kiloyla satıyoruz” dedi.

Şeker pancarına alaka bildiren vatandaşlardan Halil Ateş ise pancarın doğal şeker yerine geçtiğini belirterek, “Çaya atacağına böyle yiyeceksin” diye konuştu.

The post Tarlada Para Etmeyen Şeker Pancarı Seyyarda Kapış Kapış Gidiyor first appeared on Haber Rizem.

UZMANLAR ‘RİSKLİ’ DİYOR

30 milyon liraya mal olacak proje dolgusunda kullanılan tarım toprağı tartışmalara neden oldu. Uzmanlar, dolguda tarım toprağı kullanılmasının zararlarına dikkat çekip, dolguda oluşturacağı risklere işaret etti.

“TARIM TOPRAĞINI KORUMAMIZ GEREKİR”

Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Cemil Pehlivan, 800 bin metrekarelik alanda deniz doldurularak yapılacak projede, dolgu için tarım toprağı kullanıldığını söyledi.

Pehlivan, “Trabzon sahillerinin 88 kilometresi çoğunlukla tarım toprağı ile dolduruldu. Burada acımasız bir katliam var. Hala yürürlükte olan 5403 sayılı ‘Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’na muhalefet ediliyor. Bu toprakların korunması gerekiyor. Yetkilileri bu konuda göreve davet ediyoruz. Kanun, ‘Tarım toprağını korumamız gerekiyor’ diyor. Tarım toprağı yok edilemez, tahrip edilemez. İnsanların yaşam kaynağı toprak. Bunun için kanun koyucular kanun çıkarmışlar. ‘Ne yapılabilir?’ dersek, Karadeniz’in Trabzon’una dökülen bu toprakları alıp atıl durumdaki alanlarda ıslah projeleri ile değerlendirsek inanın bütün Karadeniz’in sebze ihtiyacını karşılarız. Toprağın güzelliğine bakın. Bir daha 12 bin yıl sonra bu toprak oluşacak. Bu çok uzun bir süreç bunu insan ömrünün görmesi mümkün değil.” diye konuştu.

“ÇÖKMELERE NEDEN OLABİLİR”

Peyzaj yapımında kullanılan toprağın dolgu olarak harcandığını kaydeden Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Çevre Mühendisleri Odası Genel Merkez Yöneticisi Vildan Özmen ise projede çökmelerin olacağını öne sürerek, şunları söyledi:

“Trabzon’da yapılan bütün dolgularda aynı problemler yaşanıyor. Burada yapılan dolguda, dolgu kriterlerine uygun çalışma yapılmıyor. Önce kayaç toprağını sermeleri lazım sonra üzerine bitkisel toprak dediğimiz örtü toprağını kesinlikle koruma altına almaları gerekiyor. Peyzajda kullanılan toprakla maalesef dolgu yapılıyor.

Zemin sağlamlaştırmaya gitmeleri gerekiyor. Eğer işlem yapılmazsa bu durum çökmeye neden olabilir. Daha önceden de Akyazı dolgusunda odalar birleşip, orada yapılan dolgu çalışmasına karşı fikirlerini beyan etmişlerdi. Orada da ham zemin dolgu toprağı olarak kullanılan toprak örtü toprağı olarak kullanıldığı için daha sonra yapılan işlemlerde fore kazık sayısı artış gösterdi. Beşirli’den Ganita’ya kadar olan alanın doldurulması söz konusu. Bu alandaki deniz ekosisteminin ne kadar incelendiğini bilmek gerekiyor.”

Öte yandan 119 kilometrelik sahil şeridinin 85 kilometresi doğal kumsal olan Trabzon, sahillerinin yüzde 86’sını dolguyla kaybetti.

The post Karadeniz’de dolguda kullanılan toprak endişesi first appeared on Haber Rizem.

Sosyal medyada son günlerde ilgi çeken bir videoda, bu fondan aldığı para desteğiyle fidan dikip tarım yapması gereken bir kişinin, devletten aldığı fidanları toprağa gömüp ‘parayı da cebe attığı’ iddia ediliyor.

Devletin ekilsin diye verdiği fidanların toprağa gömülmesi ViDEO

The post Devletten para ve fidan desteği alıp tarım yapmadı first appeared on Haber Rizem.

BİR DERECELİK ARTIŞ, MAHSÜLE YÜZDE 10 HASAR VERİYOR

Sıcaklığın, haşere metabolizmasını ve üremesini ne değin hızlandırdığını inceleyen araştırmacılar, hava sıcaklığındaki her santigrat artışın, buğday, mısır (mısır) ve pirinç için ilave yüzde 10 ila 25 hasar anlamına geldiğini tespit etti.

Sıcaklıktaki artışın böceklerin iştahını artırarak ekinlerde daha fazla zarara niçin olduğunun altını çizen Deutsch, zararlı böceklerin halihazırda her sene dünya genelindeki mısır ve buğdayın yüzde 8’ine, pirincin ise yüzde 14’üne zarar verdiğini belirtti.

Ortalama küresel sıcaklığın sanayi öncesi dönemdeki seviyenin sadece 2 derece üzerine çıkması halinde, yıllık mahsul kayıplarının mısır için takriben yüzde 10, buğday için yüzde 12 ve pirinç için yüzde 17’ye değin çıkabileceğini belirten araştırmacılar, bunun üç tahıl için toplam takriben 213 milyon tonluk kayıp anlamına geldiğine göze çarpan etti.

The post Sıcak havalar zararlı böcekleri oburlaştırıyor first appeared on Haber Rizem.

The post Sudan’daki tarım arazileri için yatırım daveti first appeared on Haber Rizem.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2017 yılına ilişkin “Tarımsal İşletme İşgücü Ücret Yapısı İstatistiklerini” açıkladı.

Buna göre, mevsimlik kadın işçilerin günlük ücretleri yüzde 13,5 artış göstererek 60 liraya, erkek işçi ücretleri yüzde 10,1 artışla 73 liraya yükseldi. Sürekli tarım işçilerine ödenen aylık ücret kadın işçiler için yüzde 8,2 artışla bin 576 liraya, erkek işçiler için ise yüzde 12,1 artışla bin 921 liraya çıktı.

Tarımsal işletmelerde geçen yıl mevsimlik tarım işçilerinin ortalama günlük ücretleri 2016 yılına göre yüzde 12,7 artarak 66 lira, sürekli tarım işçilerinin aylık ücretleri ise yüzde 10,7 artarak bin 857 lira olarak hesaplandı.

Seçilmiş faaliyet türlerine göre mevsimlik işçilere ödenen günlük ücretlere bakıldığında, en fazla mevsimlik işçi çalıştırılan faaliyetlerden çapalama için kadın işçilere 53 lira, erkek işçilere 57 lira, hasat için kadın işçilere 65 lira ve erkek işçilere ise 71 lira ödeme yapıldı.

Tarımsal işletmelerde mevsimlik tarım işçilerine yapılan en yüksek günlük ücret ödemesi kadın işçiler için 79 lira ile Ordu’da, erkek işçiler için ise 104 lira ile Ardahan’da gerçekleşti. En düşük ücret ise kadın işçiler için 36 lira, erkek işçiler için 46 lira ile Hatay’da görüldü.

Sürekli tarım işçilerinde aylık ücretlere bakıldığında, kadın işçilere bin 850 lira ile Ankara, erkek işçilere 2 bin 854 lira ile Bursa en yüksek ödeme yapılan iller oldu. En düşük ücretler kadın işçiler için 800 lira ile Samsun’da, erkek işçiler için bin lira ile Kilis’te ödendi.

The post Tarım işçisinin günlük ücreti arttı first appeared on Haber Rizem.

73 BİN 262 BAŞVURU ONAYLANMADI

Kanunun uygulamaya geçtiği 3 yıllık süre içinde 1 milyon 142 bin 125 satış başvurusu Gıda Tarım ve Hayvancılık bakanlığı tarafından değerlendirildi. 73 bin 262 satış başvurusu Kanun hükümlerine aykırı olması nedeniyle kabul edilmedi ve 6 milyon 511 bin 850 dekar tarım alanının satış yolu ile bölünmesi engellendi. Geçen üç yıllık süre içinde Türkiye’de 1 milyon 201 bin 593 kişi vefat etti, bunlardan 579 bin 925 miras bırakan üzerinde tarımsal arazi varlığı tespit edilerek Bakanlık tarafından takibe alındı. Kanunun yayımı tarihinden sonra vefat eden ve devir işlemlerini tamamlamayan 116 bin 311 murisin 586 bin 380 mirasçısına da tebligat gönderilerek 3 ay içinde intikallerin tamamlanması talep edildi. Tebligat sonrasında, 56 bin 70 murisin üzerindeki tarımsal arazilerin intikalleri mirasçıları tarafından gerçekleştirildi. Tebligatlarla 4 milyon 222 bin 407 tarım parselinin bölünmeksizin mirasçılara intikali sağlanarak bu arazilerin bölünmesi önlendi. Yapılan tebligatlarda arazilerden habersiz mirasçılar olduğu ve mirasçıların bürokratik işlemler, vergi, harç ve döner sermaye ücretlerinden şikayetçi olduğu gözlendi.

İŞLEMLER HIZLANACAK

Satış ve miras intikal işlemleri için TAKBİS sistemi ile entegre edilerek online olarak hızlı ve doğru bir şekilde yapılmasını sağlamak amacı ile “Tarım Arazileri Devir Takip Sistemi” kurulması planlanmıştı. Sistemin kurulması ile tarım arazileri ile ilgili satış, hibe, trampa, intikal gibi mülkiyet devri işlemleri Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünden online olarak Bakanlığa gelecek ve online olarak cevaplandırılacak. Böylece tarım arazilerinde mülkiyet devri işlemleri çok kısa bir süre içinde tamamlanabilecek.

The post Tarım arazilerine yakın takip first appeared on Haber Rizem.

Sivas Kongresi’nin 98’inci yıldönümü etkinlikleri kapsamında AGRO Sivas 4’üncü Tarım Gıda ve Hayvancılık Fuarı’nın açılışı yapıldı. Fuara Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Sivas Valisi Davut Gül, AK Parti Sivas Milletvekilleri Hilmi Bilgin, Selim Dursun, CHP Sivas Milletvekili Ali Akyıldız, diğer protokol üyeleri ve vatadanşlar katıldı.

Saygı duruşunda bulunulması ve ardından İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programda konuşan Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, “Tarım stratejik bir sektör enerji güvenliği ne kadar önemliyse ondan daha önemli gıda güvenliğidir. Gıda güvenliği de her geçen gün artacaktır. İnşallah bundan sonra bizim hedefimiz toprağı suyla, çiftçiyi bilgiyle buluşturacağız. Toprak suyla buluşursa, çiftçi bilgiyle buluşursa inşallah bereket gelir. Tarım meşakkatli ve zordur. Hazanda gazel baharda umuttur. Tarlaya atılan bir çekirdekten bin bostan bitirmek Allah’ın rahmetinin bir tezahürüdür. Bundan dolayı da çiftçi bu milletin orta direğidir. Medeniyet toprağı işlemekle başlar. İnsan tarım sayesinde üretmenin bahtiyarlığına erer. Tarımla 80 milyon nüfusumuzu besliyoruz. Yurdumuzda misafir olanları besliyoruz. Ama onun dışında da ihraç ediyoruz. Ülkemiz birçok tarım ürününün de kendisine yetiyor. İnşallah bundan sonra da bunu daha da çok geliştireceğiz. Önümüzdeki dönemde Türkiye’yi de Sivas’ı da tarım da hak ettiği yere getireceğiz” dedi.

“VAHŞİ SULAMAYA SON”

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba ise, “Probleminiz nedir dediklerinde hemen hemen bütün şehirlerde su ve eğitim deniliyor. Eğer su olursa suyu biz toprakla buluşturursak bizim çiftçi arkadaşlarımızın neler yapabileceğini ben çok iyi biliyorum. Çok çalışmamız gerektiğine inaniyoruz. Eğer biz toprağı suyla buluşturursak, eğer biz insanları eğitirsek, inanıyorum ki bu Türkiye’nin önü açılacaktır. Tarlaları suyla buluşturduğumuzda bu Türkiye’nin önünü Allah’ın izniyle hızını kimse engelleyemez. Biz üreteceğiz. Çalışacağız. Güven ve samimi olmak çok önemli. Eğer biz istişare edersek, diyalog kurarsak, güvenirsek, olmaması için hiçbir neden yoktur. Biz üretene de saygı duyacağız. Arada katma değer sağlayan bütün arkadaşlarımıza saygı duyuyorum. Tarım olmazsa yaşam olmaz. Tarım üretmektir. Gıdayı üreteceğiz. Hiç durmadan çalışmaya devam edeceğiz. Tarım Bakanlığı olarak bundan sonra çizeceğimiz yol hep kapalı sistem olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımızın bana talimatı bu oldu. Artık vahşi sulamaya son. Az olsun ama bundan sonra temiz olacak. Bundan sonra suyun ve toprağın kıymetini bileceğiz. Su ve toprak Türkiye’nin vazgeçilmez iki şeyidir” ifadelerini kullandı.

The post Bakan Fakıbaba tarımda çizilecek yolu açıkladı. first appeared on Haber Rizem.