“Oyun çağı evlatları okulla birincil tanıştıklarında çoğunlukla hasta olabilirler”
Dyt. Nilşah Karakurt, bu dönemleri daha sağlıkla geçirebilmek bağışıklık sisteminin desteklenmesine emrindeki bulunduğunun altını çizerek, “Oyun çağı evlatları okulla ilk tanıştıklarında çoğunlukla hasta olabilirler. Bunun sebebi çocuğun yerinde ve tatminkar miktarlarda vitamin mineralleri alıyor olması ve barsak mikrobiyatasının ona kalkan olabilmesi için beslenmesinde probiyotik gıdalara yer devretmek gerekir” dedi.

Bağışıklık sisteminin hastalıkları hangi şikâyetlere neden olur?
Bağışıklık sistemindeki doğuştan gelen bozuklukların yada yetmezliklerin en mühim göstergesi, çocuklarda sık tekrarlayan enfeksiyonlar bulunduğunu bildiren Dyt. Nilşah Karakurt, “Bunun yanı sıra; göbek kordonunun geç düşmesi, ağızda uzun devam eden pamukçuk ve yaralar, uzun devam eden ishal, çoğalma ve gelişme geriliği, deride geçemeyen yaralar, lenf bezlerinde, karaciğer ve dalakta artış, ilerleyici denge bozuklukları, otoimmün hastalıklar görülebilmektedir” şeklinde konuştu.

Çocukların bağışıklık sisteminin gözden geçirilmesinin gerektiği durumlar hakkında da data veren Dyt. Karakurt; bağışıklık sistemini desteklemek için şu önerilerde bulunmuş oldu: 

“Bağışıklıklarını desteklemek için A,C, D, B grubu vitamini yönünden varlıklı beslerken kefir, tamamlanmamış tuz ev turşusu, ev yoğurdu şeklinde probiyotik gıda kaynaklarını arttırılmalı. Kısaca bir çocuk günde bir yumurta 500 ml süt ya da yoğurt tüketiyor, 1 köfte dek köfte yada 1 porsiyon kurubaklagil tüketiyorsa kafi proteini almış anlamına gelir. Mecburi enerjinin karşılanması ve yağda eriyen vitaminlerin alınması için gereklidir. Burada yağ seçimi önemlidir. Hayvansal yağlar yerine zeytinyağı, kuruyemiş ve zeytin önemlidir ve toplam enerjinin yüzde 30’u yağlardan alınmalıdır. 

Süt ve ürünleri, pekmez, susam, fındık, fıstık, koyu yeşil yapraklı sebzeler (pazı, ıspanak vb.), kuru baklagiller, kuru meyveler şeklinde kalsiyum kaynaklarını beslenmesine eklemeli. 

Et ve türevleri, deniz ürünleri, yumurta, incir, üzüm, koyu yeşil yapraklı sebzeler (pazı, ıspanak vb.) şeklinde demir kaynaklarının tüketilmesi gerekir. Demir emilimini C vitamini arttırmaktadır. bu yüzden demirden zengin gıdalarla beslerken C vitamini kaynakları da verilmeli. Sözgelişi; bezelye yemeği yerken yanına domates verilebilir yada mercimek haşlanıp limon sıkılıp ara öğün olarak verilebilir. 

Çocuğun bağışıklığını cesaretlendirmek için kuşburnu, kırmızı biber, yeşil biber, koyu yeşil yapraklı sebzeler (pazı, ıspanak vb.), domates, patates ve turunçgiller şeklinde C vitamini kaynaklarını da beslenmesine eklemek gereklidir”.  

The post Kışın sık hastalanan çocuklar için ebeveynlere tavsiye first appeared on Haber Rizem.

KIŞ GELDİ, MİNARE YATIRILDI

Kış şartlarının etkisini göstermeye başladığı yayladan köy ve ilçe merkezine dönmeye başlayan bölge sakinleri, bu yıl da minare için harekete geçti. Meşeköy Muhtarı Ahmet Tığcı ve beraberindekiler, makaralı sistemi çevirerek minareyi yere yatırdı, kardan etkilenmesin diye de üzerini naylonla örttü. Köylüler, yaz aylarında yeniden gelecekleri yaylada minareyi aynı yöntemle kaldıracak.

“ÇOK GÜZEL BİR SİSTEM OLDU”

Köy Muhtarı Ahmet Tığcı, kış mevsiminde çığın minareyi yıkmaması için böyle bir yöntem geliştirdiklerini söyledi. Tığcı, “Bu bölge çığ alanı ve her kış büyük çığlar geliyor. Caminin minaresini daha önce 2-3 kez çığ aldı. Biz de minareyi korumak için böyle bir yöntem bulduk. Makaralı sitemle minareyi kışın yatırıyoruz, yazın kaldırıyoruz. Eğer bunu yapmazsak çığ yine alacaktı. Çok güzel bir sistem oldu. Yoksa her yıl 3-5 bin lira minareye masraf ediyorduk ve yazık oluyordu. Şimdi 3-4 kişi ile kışın minareyi yatırıp, yazın kaldırıyoruz. Zor olmuyor” dedi.

The post Rize’de sıra dışı olay, Rayli minare yatırıldı first appeared on Haber Rizem.

Merkeze bağlı Gündoğdu mahallesinde babadan kalma bir evi olduğunu ancak evinin karşısında yaptığı çadırda yaşamayı tercih ettiğini kaydeden Meral, hiç evlenmediğini ve yalnız yaşamayı sevdiğini söyledi. 1974 Kıbrıs Barış Harekatı sırasında Yunanistan sınırında askerlik yaptığını hatırlatan Meral “O zaman sürekli çadırda ve yer altı sığınaklarında kalıyorduk. O dönemden kalan bir alışkanlık diyelim. Evde kaldığımda uykularım kaçıyor. Sanki sığınaktaymışım gibi geliyor ve kendimi rahat hissetmiyorum. Çadırda yaşamak bana daha iyi geliyor” dedi.

ÇAYKUR’dan emekli olduktan sonra 15 yıldır yaptığı derme çatma çadırda yaşamaya başladığını ifade eden Meral “Yalnız yaşamayı seviyorum ve kalabalık ortamlarda bulunmak istemiyorum. Yıllardır bu durum değişmedi. 15 yıldır kendime ait, yolu olmayan ve patika yollarla 15 dakikada ulaşabildiğim çadırımda kalıyorum” diye konuştu.

Yaz-kış çadırda yaşadığını söyleyen Şaban Ali Meral “Burada huzur buluyorum, zaman zaman yabani hayvanlar çadırımın yakınıma kadar geliyor onları tüfekle kovalıyorum. Ağır kış şartlarında ise çadırın üstündeki karı temizleyerek çökmesini önlüyorum. Çadırımın yanında yaptığı tavuk kümesinde 6 tavuk ve 2 horoz besliyorum. Bunlar benim eğlencem durumunda. Sağlığım el verdiği sürece burada kalmaya devam edeceğim” şeklinde konuştu.

Şaban Ali Meral, çadırda kalmasını ilginç bulanlar olduğunu belirterek “Kimsenin ne düşündüğü beni ilgilendirmiyor. Ben burada huzurluyum. Hiç kimseden bir şey istemiyorum. Emekli maaşım ile geçinmeye çalışıyorum” ifadelerini kullandı.

The post 15 yıldır yaz kış çadırda yaşıyor first appeared on Haber Rizem.

KALEM ETEK

Vitrinlerde mankenlerin üzerinde gördüğümüz kalem etekler bu kış da oldukça revaçta. Ancak kalçadan itibaren dizlere kadar daralarak devam eden kalem etekler uyluk dış yanından geçen sinirlerin sıkışmalarına neden olabiliyor. Sinirlerin sıkışması sonucunda da uyuşma, ağrı gibi yakınmalar gelişebiliyor. Kalem etek aynı zamanda dizleri yakınlaştırarak dengeli yürümeyi zorlaştırıp, diz ve bel sağlığını da kötü etkiliyor.

DOĞRUSU NE OLMALI?

Kalem etekleri mümkünse ardı ardına ve uzun süreli giymekten kaçının. Bunun yerine likra gibi esnek kumaştan yapılan etekleri tercih edin.

ÇOK DÜZ VEYA YÜKSEK TOPUKLU ÇİZMELER

Kışın karlı ve buzlu yollarda düşmemek için genellikle çok düz ayakkabı, bot veya çizmeleri tercih ediyoruz. Bir davete katıldığımızda ise tam aksine oldukça yüksek topuklu olanları. Ancak çok düz ya da tam aksine gereğinden yüksek topuklu olanları tercih etmemiz vücudumuzun ağırlık merkezinin yerini değiştirerek bel ve eklemlerde aşırı yüklenmelere neden olabiliyor. Bunun sonucunda eklemlerde aşınma ve ortopedik problemlerin gelişimini tetikleyebiliyor. Dar, uzun burunlu ve yüksek topuklu ayakkabı, bot ile çizmeler ayrıca nasırlara sebep olabiliyor, bağlar ve eklemlerde aşınmalar ile şekil bozukluklarına yol açabiliyor.

DOĞRUSU NE OLMALI?

Yumuşak tasarımlı, burun kısmı yuvarlak ve geniş, ayak tabanınızdaki basınç noktalarını destekleyen ve topuğu ortalama 3 santim olan ayakkabı, bot ya da çizmeleri tercih edin.

YÜKSEK VEYA DÜŞÜK BELLİ PANTOLON

Yüksek bel sıkı pantolon ve etekler yürüyüş sırasında kalça ekleminde adımlama mekaniğini bozduğu için kalça ve diz bölgelerindeki eklem kıkırdağı ile eklem yüzeyinde aşınma riski oluşturabiliyor. Düşük bel sıkı pantolonlar da tıpkı yüksek bel pantolon gibi temas ettiği bölgeden geçen sinir ve tendonları sıkıştırarak bu yapıların zedelenmesine yol açabiliyor.

DOĞRUSU NE OLMALI?

Tercih edeceğiniz pantolon beden ölçülerinize uygun, yani aşırı dar ve sıkı değil, pamuklu ya da likra gibi esnek kumaşlardan olmalı.

KORSE

Esnek olmayan sert yapılı korseler, tüm vücudu kaplayan ve göbeğe kadar uzanan korseler omurganın hareket yeteneğini olumsuz etkileyerek belde fıtık gelişimine, kireçlenmelere zemin hazırlayabiliyor.

DOĞRUSU NE OLMALI?

Elastik olmayan korseyi gün boyu kullanmaktan kaçının.

AĞIR ÇANTA VE AKSESUARLAR

Ağır ve büyük çantalar omuz ile dirseklerde aşınmalara ve bağlarda zorlanmalara yol açabiliyor. Bunun sonucunda kas kirişlerinde zedelenmeler, sinir sıkışmaları ve eklemlerde aşınmalar gelişebiliyor. Ağır metal aksesuarlar da bel ile boyunda fıtığa, eklemlerde aşınmalara ve sinirlerde tuzaklanmalara neden olabiliyor. Sinirlerin yol aldıkları bölgelerde kemik ve yumuşak dokular tarafından sıkıştırılması tuzak nöropati olarak tanımlanıyor. Tuzak nöropatiler sinirler üzerinde çeşitli derecelerde hasar yaratabiliyor, uyuşma, ağrı ve fonksiyonel güçlüklere neden olabiliyor.

DOĞRUSU NE OLMALI?

Ağır aksesuar kullanımından mümkün olduğunca kaçının. Kullanacaksanız eğer günde 1-2 saati geçmeyecek şekildekısa süre takın.

Çanta seçiminiz küçük, hafif, hem sırt hem de kolda taşınabilir özellikleri taşıyan formda olsun.

The post Aman dikkat kış modası sağlığınızdan etmesin! first appeared on Haber Rizem.